İstanbul Tabip Odası (İTO) “İstanbul Depremine Yönelik Sağlık Hizmetinin Yapılanması Çalışma Grubu” “Sağlık Kurumlarımız Depreme Ne Kadar Dayanıklı” gündemiyle basın toplantısı düzenledi.
İTO’nun Cağaloğlu’nda bulunan binasında yapılan toplantıda konuşan Dr. Ertuğrul Oruç İstanbul’un depreme hazır olmadığını vurgulayarak iktidarın bu konuda şeffaf olmasını istediklerini belirtti ve sözlerini şu şekilde tamamladı:
“Bizim elimizde neredeyse veri yok, örneğin sağlık binalarının durumuyla ilgili veriler başta olmak üzere pek çok veriyi talep edeceğiz. Biz isteriz ki koordineli, planlı şekilde çalışalım devlet kurumlarıyla. İstanbul Tabip Odası ve diğer meslek örgütlerinin görüşleri dinlensin dikkate alınsın ama biz bunu beklemeyeceğiz. Böyle bir adım atılsın atılmasın İTO olarak bu işin altına elimizi koyduk. Yapabileceğimiz tüm eylemleri, çabayı bu konuda vermeye hazırız İstanbul Depremine Yönelik Sağlık Hizmetinin Yapılanması Çalışma Grubu’nu da bunun için kurduk, bu toplantıyı da bunun için yaptık.”
Ardından okunan basın açıklamasında depremlerin toplum üzerinde yarattığı yıkımlar aktarılarak 1999 Marmara Depremi ve Şubat 2023 depremleri hatırlatıldı. Geçmiş depremlerde yaşananlarla yüzleşmeden hazırlık yapılamayacağına dikkat çekilen açıklamada deprem sonrası sivil toplum kuruluşları tarafından yapılan tespitler sıralandı.
Çalışma grubu kuruldu
İTO’nun aralarında sağlık meslek odaları, uzmanlık dernekleri, sendikalar, TMMOB İstanbul şubeleri ve birçok yerel yönetimlerin temsilciliklerinin bulunduğu “İstanbul Depremine Yönelik Sağlık Hizmetinin Yapılanması Çalışma Grubu” kurduğu belirtilen açıklamada şöyle devam edildi:
“Çalışma grubunun kuruluş amacı; beklenen İstanbul depreminin insan ve toplum sağlığına yönelik olumsuzluklarını asgari düzeye indirmek adına (risk yönetimi, hazır olma) deprem öncesinde, anında ve sonrasında yapılması gerekenleri belirlemek, çözüm üretmek ve uygulanmasını sağlamaktır.
Bu amaç kapsamında çalışmalarını ve yapması gerekenleri;
*Sürecin tüm aşamalarını takip etmek, izlemek
*Tespit etmek
*Değerlendirmek
*Sorunları ortaya koymak
*Çözümler konusunda öneride bulunmak
*Gerektiğinde sürecin tüm aşamalarında koordinasyonu sağlamak
*Doğrudan katkı sunmak olarak belirlemiştir.
Çalışmaların önceliği ve ana hedefi sağlık hizmetinin yapılandırılması temelinde hazırlık aşaması, risk yönetimi kapsamında olacaktır. Deprem sürecinde (kriz) ve afet yönetiminin diğer aşamalarında da var olan olanakları ile katkı sunmaya çalışacaktır.”
“Sağlık hizmetinde ani çöküş kaçınılmazdır”
Grubun ilk tespitlerine göre İstanbul’da sağlık hizmetlerinin alt yapısının depreme yeterince dayanıklı olmadığı belirtilen açıklamada şunlar ifade edildi:
“İstanbul depremine bağlı olarak sağlık hizmetinin ani bir çöküş yaşaması kaçınılmazdır. Depreme bağlı oluşacak altyapı sorunları (elektrik, temiz su, ulaşım) sağlık hizmetini neredeyse durma noktasına getirecektir. Tüm bunların sonucu ölümler artacak, yaralılar, kronik hastalıklara sahip olanlar ve dezavantajlı gruplar, insanlar yeterince sağlık hizmeti alamayacaktır.”
“Sağlık hizmeti depreme hazırlıklı ve dayanıklı olmalıdır”
Depremlerin yol açtığı sorunlara karşı bireylerin ve toplumların da görev ve sorumluluk alması gerektiğine vurgu yapılan açıklamada şöyle devam edildi:
“Gerekli önlemlerin alınması ve kurallara uyulması halinde depremlerin ölümlere yol açmadığı artık bilinen gerçeklerdir. Bu nedenle depremlere bağlı ölümler cinayettir. Sorumlular, ihmali olanlar mutlaka yargı önüne çıkmalı ve hesabını vermelidir."