İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin (İBB) 23 Haziran seçimleri öncesi iki aday arasında süren ve Sayıştay’ın da müdahil olduğu “İşlemlerde kamu zararı var mı yok mu?” tartışmasının yanıtı 2017 yılı denetim raporunda yer alıyor. Sayıştay, 2006-2009 yılları arasındaki mevzuata aykırı işlemlerle ilgili yaptığı yargılama sonucu 8 milyon 683 bin liralık kamu zararının tazmin edilmesini karara bağladı.
BirGün’den Nurcan Gökdemir’in haberine göre, İBB’nin şirketlerinden olan İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi’nin (İSKİ) denetim raporunda, seçim sürecine damgasını vuran tartışmayı açığa kavuşturacak tespitler yer aldı. İSKİ’nin bazı işlemlerinde kamu zararı oluştuğunu yargılama sonucu belirleyen Sayıştay’ın raporunda bu tespit “Kesinleşen Sayıştay İlam Hükümlerinin Yerine Getirilmemesi” başlığıyla yer aldı.
Zarar tespit edildi
Raporda, kuruma ait yönetim dönemi hesabı ile “Kişilerden Alacaklar Hesabı”nın incelenmesi sonucunda 2006, 2007, 2008 ve 2009 yılları hesaplarına ilişkin yargılamaların yapıldığı, ilamların kesinleştiği, ancak zararın tazmininin yapılmadığı bildirildi. Bu durumun 2016 Yılı Sayıştay Raporu’nda da yer aldığı anımsatılarak, “Buna rağmen Kurum tarafından bu hatanın tam olarak düzeltilmediği tespit edilmiştir” denildi.
Anayasa ile Sayıştay’a hesap yargılaması görevi verildiği, kararlarının kesin hükmünde olduğu, kararın kesinleşmesinden sonra üç ay içinde tespit edilen kamu zararının sorumlular tarafından ödenmesinin hükme bağlandığının da altı çizildi.
Hükmün yerine getirilmesinden kamu idarelerinin üst yöneticilerinin (en büyük amirlerin) sorumlu olduğu, Sayıştay ilamlarının infazını izlemeyen ve gereklerini yerine getirmeyenler hakkında “aylığın yarım ödenmesi”, “görevden uzaklaştırma”, “soruşturma” ve “kovuşturma” hükümlerinin uygulanacağı da belirtildi.
Tazmin edilmedi
Yapılan incelemelerde “kamu zararlarından bir kısmının tahsil edildiği, bir kısmı için ise temyiz başvurusunda bulunulduğu, temyiz istemi sonuçlanmasına, kararlar kesinleşmesine ve 90 günlük sürenin çok üzerinde bir sürenin geçmesine rağmen tahsil yoluna başvurulmadığı” belirlendi. Sayıştay raporunda, kesinleşen kamu zararı tutarlarına da yer verildi. Buna göre, 2006 yılında 1 milyon 269 bin, 2007’de 2 milyon 228 bin, 2008’de 1 milyon 573 bin, 2009’da 2 milyon 331 bin, 2012’de 1 milyon 281 bin TL olmak üzere 8 milyon 683 bin TL kamu zararı yapılan yargılamalar sonunda kesinleşti.
Bu kararlar doğrultusunda verilen ilamların mahkeme ilamı niteliğinde olduğu kaydedilerek, “Bu ilam hükümlerini yerine getirmekten sorumlu ve görevli olan üst yönetici, icra dairesi veya herhangi bir kişi, kurum ya da yargı organının bu ilam hükmünün infazını engelleyecek veya geciktirecek şekilde hüküm tesis etmesi mümkün değildir” denildi.
“2017’de ödendi” savunması
İSKİ, bu tespite verdiği yanıtta, 2016 raporunda, Sayıştay ilam hükümleri toplamının 5 milyon 650 bin TL olduğunun belirtildiği, 2017’de 4 milyon 595 bin TL’nin tahsil edildiği, kalan 1 milyon liranın tahsili için de ilgililerin icra takiplerinin açıldığını bildirdi.
Yıllar sonra
Sayıştay bu yanıta, “Sadece ilgililer adına yasal takip yapılması doğru bir yaklaşım değildir” karşılığını verdi. 2017’de yapılabilen ilk tahsilattan sonra geri kalan tutarın 333 bin 311 TL’sinin 6 yıl, 189 bin 498 TL’sinin 5 yıl, 423 bin 849 TL’sinin 3 yıl, 108 bin 524 TL’sinin ise 2 yıl önce kesinleşmesine karşın gereğinin yerine getirilmediği, ne sorumlular ne de ilgililer hakkında işlem yapıldığı belirtildi.