İHD, ICAD ve YAKAY-DER'in örgütlediği Gözaltında Kayıplar Haftası etkinlikleri kapsamında uzun yıllar işkencehane ve katliam merkezi olarak kullanılan Sansaryan (Sanasaryan) Han önünde oturma eylemi yapıldı ve 1936 yılında kaybedilen Salih Bozışık için adalet sağlanıncaya kadar mücadelenin sürdürüleceği ifade edildi.
Kayıp yakınları ve insan hakları savunucuları eylem öncesinde Salih Bozışık'ın fotoğraflarının olduğu çıkartmaları Sansaryan Han'ın camlarına yapıştırdılar. “Devletin, Cumhuriyet tarihi boyunca yurttaşa uyguladığı vahşet, bu mekanda güncellensin; Sansaryan Han hafıza müzesi olsun!”, “Bu binada ağır insanlık suçları işlendi!” yazılı dövizler de Sansaryan Han'ın duvar ve camlarına yapıştırıldı.
“Kaybedenler yargılanacak!”
Oturma eyleminde ICAD adına konuşma yapan Av. Gülseren Yoleri, kaybetme suçunun sadece Türkiye'de yaşanmadığına, dünyanın birçok yerinde yaşanan bu insanlık suçunun devam eden savaşlarda hala işlenmekte olduğuna dikkat çekti. Yoleri, Arjantin'de 30 yıl süren mücadele sonucunda meyve vermeye başlayan mücadeleye benzer olarak, Türkiye'de de 19 yıldır aynı mücadelenin verildiğini ve kaybedenlerin yargılanacaklarını söyledi.
“Acılarımızla dalga geçildi”
Gözaltında kaybedilen Rıdvan Karakoç'un yakını Hasan Karakoç ise Başbakan'ın kendileriyle görüştüğünü ancak ilerleyen zamanlarda Başbakan'ın verdiği sözlerin yalan olduğunun ortaya çıktığını ifade etti. Karakoç acılarıyla dalga geçildiğini ve kayıp yakınlarının dahi seçim yatırımı olarak kullanıldığını dile getirdi.
Karakoç'un ardından söz alan Ümit Efe, 19 yıldır sürdürdükleri eylemlerini işkencehanelerin önüne taşıdıklarını ve bu şekilde çığlıkları duyurmaya çalıştıklarını belirtti. Efe, Sansaryan Han'ın birçok kişinin işkence gördüğü ve katledildiği yer olduğuna dikkat çekerek, hanın basamaklarında başları parçalananlardan birinin de Salih Bozışık olduğunu kaydetti. Efe, yapanlardan, yaptıranlardan ve göz yumanlardan davacı olduklarını söyleyerek sözlerini sona erdirdi.
Soykırımla gasp edildi, işkence merkezi yapıldı
Basın açıklamasını kayıp Kenan Bilgin'in kardeşi İrfan Bilgin okudu. “Bugün 17-31 Mayıs Uluslararası Gözaltında Kayıplara Karşı Mücadele Haftası etkinliklerimizden birini daha gerçekleştiriyoruz. İstanbul Emniyeti tarafından gözaltında kaybedilişinin 78. yılında Salih Bozışık'ı aramaktan vazgeçmeyeceğimizin ifadesi olarak buradayız” diyerek sözlerine başlayan Bilgin, Ermeni toplumundan gasp edilen Sansaryan (Sanasaryan) Han'ın 30'lu yıllardan 80'li yıllara dek İstanbul Emniyet Müdürlüğü tarafından işkencehane olarak kullanıldığına dikkat çekti.
“Mehmet amcamızın gözü arkada kalmasın”
Cumartesi insanlarından Mehmet Bozışık'ın 97 yaşında hayatını kaybedene dek, Galatasaray Meydanı'nda kardeşi Salih Bozışık'ın fotoğrafını taşıdığını söyleyen Bilgin, daha sonra şu şekilde konuştu:
“Mehmet amcamızın gözü arkada kalmasın; kardeşi Salih Bozışık'ı unutmadık, unutturmayacağız! 78 yıl sonra bugün; Salih Bozışık'ın şahsında bütün kayıplarımız için buradayız. Bu işkence merkezinde yaşanan insanlık suçlarını toplumsal hafızamızda yaşatmak için buradayız.”
“Sansaryan Han hafıza müzesi olsun!”
Bilgin, 78 yıldır Salih Bozışık'ın akıbetini gizleyen ve suçluları koruyan tüm hükümetlerin bu suçun ortağı olduğunu belirtti. Bilgin, son olarak şunları söyledi:
“Talep ediyoruz: Ermeni toplumunun rızası alınıp, binanın bedeli kendilerine ödenerek Sansaryan Han otel değil, hafıza müzesi olsun. Devletin işlediği suçlara tanıklık etsin. Resmi arşivlerdeki belgeler burada sergilensin. Gaspı ve vahşeti yaşatan zihniyet burada lanetlensin. Salih Bozışık'ın devletin arşivlerinde kayıtlı akıbeti burada açıklansın. Bu binanın tarihi yeniden yazılsın. Biliyoruz Sansaryan Han hafıza müzesi olacak. Çünkü; kuşaklararası bilgi akışını engelleyerek, korku iklimi yaratarak, hatırlama mekanizmalarını felç ederek toplumun belleğine unutuşu kodlayan zalimler karşısında biz hatırlamaya ve unutturmamaya devam edeceğiz.”
Basın açıklamasının ardından kayıp yakınları ve insan hakları savunucuları, göğüslerinde taşıdıkları Salih Bozışık fotoğraflarını Sansaryan Han'ın duvarlarına yapıştırdı.
Kızıl Bayrak / İstanbul