Van’ın Başkale İlçesi’nden 15 Ağustos 2019 tarihinde şahsi aracıyla kent merkezine giden İslam Kaya adlı yurttaş, hakkında bulunan tutuklama kararı gerekçesiyle gözaltına alınarak, ertesi gün (16 Ağustos) tutuklandı. Götürüldüğü hapishaneden ise, askerler tarafından Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Dursun Odabaşı Hastanesi'ne kaldırılarak yoğun bakım servisine alındı. Kafasının sol kısmında çökme tespit edilen Kaya’nın beyin kanaması geçirdiği belirlendi.
Daha sonra oda servisine alınan Kaya’nın, yatağa kelepçelenmesine rağmen 27 Ağustos 2019 tarihinde bulunduğu odanın penceresinden atlayarak intihar ettiği iddia edildi.
Çelişen tutanaklar
Mezopotamya Ajansı'nda yer alan habere göre hastanede başında nöbet tutan askerler tarafından tutulan tutanaklarda, Kaya’nın yoksunluk sendromu yaşadığı gerekçesiyle iki kolunun kelepçelendiği öğrenildi. İki kolu kelepçeli olmasına rağmen intihar ettiği iddia edilen Kaya’nın hastaneye getirildiği sırada tutulan Epikriz raporunun tanı kısmında ise, “kafa içi yaralanma ve başkası tarafından darp veya çarpma” ibaresi yer aldı. Polis tutanağında Kaya’nın gözaltı sırasında seyir halindeki aracından atladığı ifade edilirken, hastane raporlarında vücudunun farklı bir yerinde herhangi bir yaraya rastlanmadı. Diğer yandan yoğun bakım servisinde yapılan psikiyatri kontrolünde Kaya’nın madde kullandığına dair herhangi bir bulgunun da saptanmadığı aktarıldı.
Ailenin başvurusuna yanıt yok
Kaya’nın ailesi ve avukatları, asker gözetiminde bulunan birinin araçtan nasıl atlayarak yaralandığı ve asker gözetiminde iki kolu yatağa kelepçeli iken pencereden nasıl düştüğünün araştırılması talebiyle savcılığa suç duyurusunda bulundu. Başvurunun üzerinden yaklaşık bir yıl geçmesine rağmen savcılık makamı hala tek bir kolluğun ifadesine başvurmuş değil.
Her durumda devlet sorumlu
Ailenin avukatı Kadir Kutevi, polis ve askerler hakkında yaptıkları suç duyurusuna ilişkin hiçbir gelişmenin olmadığını vurgulayarak, Kaya’nın cezaevine götüren polisler tarafından araç içerisinde önce darp edildiğini ve daha sonra cezaevine teslim edildiğini belirtti. Kaya’nın hastaneye kaldırılarak beyin cerrahi yoğun bakım servisinde tedavi altına alındığını hatırlatan Kutevi, “Yoğun bakımdan çıktıktan sonra elleri kelepçeli bir şekilde götürüldüğü mahkûm odasının penceresinden atlayarak intihar ettiği iddia edildi. Elleri kelepçeli olan bir kişinin intihar etmesi hayatın olağan akışına aykırıdır. Kaya, yaşamını yitirmeden önce yanında bulunan kolluk tarafından tutulan tutuklarda yoksunluk sendromu yaşadığı belirtiliyor. Yoksunluk sendromu çeken birinin yanında birden fazla kolluğun bulunmaması zaten bir ihmal suçudur. Varsayalım ki İslam Kaya intihar etti. Bu durumdan bile devlet sorumludur” dedi.
"Birçok şüphe barındırıyor"
Otopsi raporunda ise “kafa üstü düştüğü” belirtildiğini kaydeden Kutevi, intihar eden bir kişinin kafa üstü düşmesinin imkânsız olduğunu dile getirdi. Olayın birçok şüphe barındırdığını ifade eden Kutevi, şöyle konuştu:
“Yaşanan şüpheli ölümün aydınlatılması ve sorumluların belirlenip cezalandırılması için başlattığımız hukuki süreçte tek bir kolluk gücünün dahi ifadesine başvurulmuş değil. Bu çerçevede dosya sürüncemede bırakılarak hasıl altı edilmeye çalışıldığını düşünüyoruz. Hukuki olarak şuana kadar bu dosyanın iddianamesinin hazır edilmesi ve kovuşturma aşamasına geçilmesi gerekiyordu. Bölgede kolluğu koruma ve cezasızlık politikası yürütülüyor. Bu birçok hak ihlali doyasında görünen bir durumdur. Soruşturma iznin valilikten alınmayarak kolluğun korunma yoluna gidildiğini düşünüyoruz.”