Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS), örgütlü olduğu işyerlerinde iş yaşamında cinsiyete dayalı şiddet ve tacize yönelik ILO 190 Nolu sözleşme ve 206 sayılı tavsiye kararına ilişkin ek protokol yaptı.
Evrensel gazetesi, Birgün gazetesi, 9 Eylül gazetesi ve İz Gazete, “Şiddete ve tacize karşı işyeri politikalarımız” başlığı ile bir işyeri politika belgesi çıkarttığını belirterek açıklama yayınladı.
Açıklamanın tamamı şöyle:
“TGS Kadın ve LGBTİ+ Komisyonu yaptığı çalışmalar ışığında Uluslararası Çalışma Örgütü’nün (ILO) 2019 yılında iş yaşamında cinsiyete dayalı şiddet ve tacize yönelik hazırladığı 190 Nolu sözleşme ve bununla birlikte 206 sayılı tavsiye kararını örgütlü olduğu işyerlerinde toplu iş sözleşmelerine yerleştirmek üzere girişimlere başlayan sendikamız, geçtiğimiz hafta Podfresh işyeri ile imzaladığı toplu iş sözleşmesine de bir madde olarak ekledi.
İmzalanan toplu iş sözleşmesinde ILO 190 şu şekilde yer aldı; “İşveren, Uluslararası Çalışma Örgütü’nün 190 sayılı Şiddet ve Taciz Sözleşmesi (ILO 190) ve 206 sayılı Tavsiye Kararı başta olmak üzere uluslararası sözleşmeler, Anayasa ve diğer mevzuat hükümleri çerçevesinde toplumsal cinsiyet eşitliğinin yaşama geçirilmesi, iş yaşamında şiddet ve tacizin önlenmesi için gerekli tüm önlemleri alır.”
TGS ayrıca toplu iş sözleşmesi döneminde olmayan Evrensel gazetesi, 9 Eylül gazetesi ve İz gazete işyerlerinde de “Şiddete ve tacize karşı işyeri politikalarımız” başlığı ile bir işyeri politika belgesinin uygulanmasını sağladı. BirGün gazetesi ve Bianet de bu çağrımıza olumlu yanıt verdi.
İşyerlerimizin kabul ettiği bu yönetmeliklerde şu vurgular ön plana çıktı:
"-İş yaşamında şiddet ve tacizin bir insan hakları ihlali olduğunu, eşitlik için bir tehdit olduğunu, kabul edilemez olduğunu, insan onuruna yakışır iş ile bağdaşmadığını, herkesin -toplumsal cinsiyet temelli şiddet ve taciz de dâhil olmak üzere- şiddet ve tacizden uzak bir iş yaşamı hakkına sahip olduğunu kabul eder.
-Toplumsal cinsiyet temelli şiddet ve tacizin kadınları, kız çocuklarını, LGBTİ+ları orantısız bir şekilde etkilediğinin farkındadır. Toplumsal cinsiyet temelli şiddet ve tacizin sona erdirilmesi için –cinsiyetçi kalıp yargılar, çoklu ve kesişen ayrımcılık biçimleri ve toplumsal cinsiyete dayalı eşitsiz güç ilişkileri dâhil olmak üzere- bunun altında yatan temel nedenleri ve risk faktörlerini ele alan kapsayıcı, bütüncül ve toplumsal cinsiyete duyarlı bir yaklaşımın gerekliliğini savunur. İş yaşamında şiddet ve tacizin önlenmesi ve toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması için ‘şiddete ve tacize sıfır tolerans’ politikası izler ve Uluslararası Çalışma Örgütü’nün (ILO) 190 sayılı Şiddet ve Taciz Sözleşmesi ve 206 sayılı Tavsiye Kararı doğrultusunda, bu politika belgesinde yer alan hususlar çerçevesinde davranmayı taahhüt eder.
- Bu belgede ortaya konulan politikalar ile şiddet ve tacize karşı alınacak önlemler, başta kadınlar ve LGBTİ+lar olmak üzere, istihdam şekline ya da iş sözleşmesindeki statülerine bakılmaksızın tüm işçilerin yanı sıra stajyerleri, sözleşmesi feshedilenleri, iş arayanları, iş başvurusunda bulunanları, gönüllüleri ve işverenin yetki, görev ve sorumluluklarını kullanan kişiler de dâhil iş yaşamındaki diğer kişileri kapsar. Bu önlemler, mesai süresi ve işyeriyle sınırlı olmaksızın işle ilgili her ortamda (iş seyahatleri, eğitimler, etkinlikler, sosyal faaliyetler, işle ilgili iletişimler, işe gidiş gelişler vb.) meydana gelen, işle bağlantılı olan ya da işten kaynaklanan her türlü şiddet ve tacizin önlenmesini ve ortadan kaldırılmasını amaçlar.
-İşçiler ve temsilcileriyle istişare ederek hazırladığı bu politika belgesinin uygulanmasını, her yıl gözden geçirilmesini,
-İşçiler ve temsilcilerinin de katılımıyla şiddet ve taciz risk ve tehlikelerini belirleyerek, bunları önlemek ve kontrol altına almak için gerekli önlemleri almayı,
-Şiddet ve taciz riskini artıran bir etken olması nedeniyle gece geç saatte mesaisi biten ya da sabah erken saatte mesaisi başlayanlar için gerekli önlemleri almayı,
-Kadın ve LGBTİ+ların işe alım sürecinde, çalıştıkları süre boyunca ve zorunlu işten çıkarma durumlarında cinsiyet kimlikleri ya da cinsel yönelimlerinden ötürü şiddet ve taciz ile toplumsal cinsiyet temelli ayrımcılığa maruz kalmaması için gerekli tüm önlemleri almayı,
-Kadın ve LGBTİ+lara yönelik koruyucu mekanizmalar oluşturulurken onların belirli mesleki pozisyonlara erişimlerini engellememeye özel önem göstermeyi ve bu konuda gerekli düzenlemeleri yapmayı…”