Erzincan’ın İliç ilçesinde tonlarca siyanürün toprak ve suya karışmasına sebep olan Çöpler Altın Madeni’nin kapatılması için İstanbul ve Malatya’da eylemler yapıldı.
İstanbul’da Eminönü İskelesi’nde yapılan eylemde ilk sözü Munzur Çevre Derneğinden Hatun Esen aldı. Ülkenin 81 ilinde doğa katliamları yaşandığına dikkat çeken Esen Fırat Havzası’nın yıkım altında olduğunu vurguladı.
Ardından ekoloji örgütleri adına basın açıklaması okundu. Çöpler Altın Madeni’nde yaşananların bir kaza olmadığı doğaya ve yaşam alanlarına saldırı olduğu belirtilen açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Ülkemizin dört bir yanını tahrip eden sömürü madenciliği ve bunu mümkün kılan siyasi iktidar, çevremize telafisi imkansız hasarlar vermeye devam etmektedir. İkiyüzlülükleri sınır tanımayan şirketler, kâr elde etmek için gelecek nesillere çözülmesi olanaksız problemler devretmektedir. Daha da acı olanı, bunu mümkün kılan hükümet politikalarıdır.”
Açıklamada talepler şöyle ifade edildi:
“Taleplerimiz, en başta şirket tarafından toplumla dalga geçercesine yapılmış saha genişletme başvurusunun reddedilmesi, Çöpler Altın Madeni’nin kapatılması ve ülkemizin her yerinde siyanürlü siyanürsüz altın çıkarılmasının son bulmasıdır. Görevimiz bu ekoyıkımı durdurmak, gelecek nesillere ve bize can sağlayan habitata borcumuzdur!”
İmzacı kurumlar: “Kemaliye ve Köyleri Çevre Platformu, Divriği Kültür Derneği, Divriği Yaşam ve Doğa Platformu, Bakırtepe Çevre Platformu, Malatya Çevre Platformu, Munzur Çevre Derneği, Ekoloji Birliği.”
MAL-ÇEP: İliç’te 20 ton saf siyanür toprak ve suya karıştı
Malatya Çevre ve Kültür Platformu (MAL-ÇEP) da PTT binası önünde basın açıklaması yaptı. Basın açıklamasını MAL-ÇEP Yürütme Sözcüsü Gül Erdoğan okudu. Oluşacak doğa tahribatından bu işi yürüten maden şirketi ve ÇED olumlu kararı veren ilgili kurumların topyekûn sorumlu olduğunu belirten Erdoğan şunları ifade etti:
“Çöpler Altın Madenini işleten Anagold şirket yetkililerinin yalanladığı ilk felaket, madenin içindeki Pasa Dağı'nda heyelan sonucunda mebranın yırtılması ile oluşan siyanür sızıntısı ile siyanürlü solüsyon ve sülfürik asitin toprağa karışmasıydı. Konuyla alakalı verilen soru önergelerine dahi yalan iddiasında bulunan şirket 21 Haziran günü meydana gelen ikinci kazayı ise kamuoyu baskısıyla, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın açıklamaları sonucunda kabul etmek zorunda kaldı.”
Yaşanan felaket ile 20 ton saf siyanürün toprağa ve suya karıştığını kaydeden Erdoğan, Bakanlığın “çevre kirliliği” gerekçesi ile söz konusu şirkete “en üst sınırdan” idari para cezası kestiğini hatırlattı. Yaşanan felaketin “çevre kirliliği” başlığı altına sığdırılmasına tepki gösteren Erdoğan, şunları söyledi:
“Cezanın en üst sınırdan verilmesi bu yok oluşu, tahribatı, kirliliği engelleyemez. Kapasite artışının engellenmesi ve maden faaliyetlerinin bir an önce durdurulup, maden ocaklarının kapatılması gerekmektedir. Erzincan İliç için ve tüm yukarı Fırat havzası için, geleceğimiz için doğa talanını durdurmak için, sağlıklı ve düzenli bir çevrede yaşama hakkımızı insanlık hakkımızı korumak için, Çöpler Altın Madeni Proje Artırımını kabul etmiyor, altın madeniyle alakalı bütün faaliyetlerin durdurulmasını, sonrasında maden ocağının kapatılmasının, bütün insanlık, doğal çevre ve canlılar için en zaruri ihtiyaç olduğunu düşünüyoruz.”