İHD: Sevil Rojbin Çetin’in yanındayız!

İHD İstanbul Şubesi İHD’li kadınlar, Diyarbakır’da evine yapılan polis baskınında, köpekler de saldırtılarak yapılan işkenceye karşı “Sevil Rojbin Çetin’in yanındayız!” vurgusuyla açıklama yaptı.

  • Haber
  • |
  • Güncel
  • |
  • 30 Haziran 2020
  • 16:52

İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi İHD’li kadınlar, Diyarbakır’da 26 Haziran’da gözaltına alınanlardan biri olan Sevil Rojbin Çetin’e yapılan işkenceyi protesto etmek için şube binasında basın toplantısı düzenledi.

Sevil Rojbin Çetin’in evinde köpeklerin de saldırısına uğrayarak 3,5 saat işkence gördüğü belirtilen açıklamada, bu işkenceyi belgeleyen avukatın da ayrıca ifadeye çağrıldığı dile getirildi.

İşkencenin, insanlığa karşı “telafisi mümkün olmayan” bir suç olduğu vurgulanan açıklamada “Tam da Türkiye’nin imzalamış olduğu ‘İşkence ve Diğer Zalimane, İnsanlık Dışı ya da Onur Kırıcı Muamele ya da Cezaya Karşı Sözleşme’nin yıldönümünde yapılan bu işkence ile Anayasa’nın 90. Maddesi ile garanti altına alınmış olan sözleşmenin çiğnendiğini, yok sayıldığını ve hükümsüz kılındığını da görmekteyiz” ifadeleri yer aldı. 

İşkencenin yasak olmasına dair, ulusal ve uluslararası yasa ve sözleşmelerin hatırlatıldığı açıklamada “sonuç ve öneri olarak” şunlar sıralandı:

“İşkence uygulamalarına derhal son verilmeli ve failler hakkında yasal işlem başlatılarak cezalandırılmalıdır.

Türkiye, imzacısı olduğu ve işkenceyi suç sayan sözleşmelere uymalı ve bu işkence vakalarına dönük önleyici tedbirleri almalıdır.

İşkence görenlerin muayeneleri Türkiye’nin taraf olduğu İstanbul Protokolüne uygun olarak yapmalıdır.

İşkencenin önlenmesinde etkili ve önemli bir araç olan ‘Ulusal Önleme Mekanizmasının işlevlerini yerine getirmek üzere yetkilendirilmiş olan Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu, iktidar politikalarına uygun davranmayı bırakıp bu işkence iddialarına karşı görevini derhal yerine getirmelidir, getiremiyorsa feshedilmelidir.

İşkenceye karşı mücadele anlamında TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonunu ve tüm ilgili kurum ve kuruluşları mücadeleye çağırıyor ve insanlığa karşı işlenmiş olan bu suçlara karşı ortak zeminde ses vermelerini talep ediyoruz.”