Iğdır S Tipi Hapishanesi’nde yaşam hakkı engelleniyor

Iğdır S Tipi Hapishanesi’nde yaşanan hak ihlallerine dair hazırlanan rapor doğrudan yaşam hakkını engellemeye yönelik saldırıların arttığını gösteriyor.

  • Haber
  • |
  • Güncel
  • |
  • 20 Ocak 2022
  • 23:30

Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD)  ve İnsan Hakları Derneği (İHD) Iğdır Temsilcilikleri, Iğdır S Tipi Hapishanesi’nde yaşanan hak ihlallerine ilişkin rapor hazırladı. Rapor, İHD Iğdır Temsilciliği’nde yapılan basın toplantısı ile kamuoyuyla paylaşıldı.

Mezopotamya Ajansı’nda yer alan haberde raporda tespit edilen hak ihlalleri şöyle sıralandı:

“Tutuklu Hogır Batu’dan alınan beyanlar ve tespitler şöyledir;

*Çıkış hapishanesinden Tutuklunun yanına eşyalarını almasına izin verilmemiş, eşyaların kargo ile kargo ücretinin karşılanması koşulu ile gönderileceği söylenmiştir. Yalnız 1 ay geçmesine rağmen kendisine halen de eşyaları verilmemiştir. Tutuklu temel hijyen koşullarını dahi sağlayamamaktadır. (Havlu,terlik vb diğer ihtiyaçlar dahildir )

*Tutuklu Iğdır S Tipi Hapishanesine saat 19.30 sularında giriş yaptığını ilk kabul kısmı arama noktasında gardiyanların kendisini arama odasına alıp soymaya çalıştığı, Tutuklunun direnmesi üzerine, Tutuklunun sırtına basmak suretiyle çırılçıplak yüzüstü yatırmak ve sırtına baskı uygulayarak işkence yapmak suretiyle arama yapıldığını aktarmıştır. Tutuklunun bir odaya alındığı, gardiyanın elinde Tutuklunun üzerindeki tüm kıyafetlerin olduğu haliyle odadan çıktığı, kıyafetlerin X-ray cihazına alındığını, kıyafetlerin odaya verilmesinin ardından Tutuklunun sırt ağrısından dolayı belini tuttuğu ve ayakta durmakta zorlandığı haliyle Iğdır Cumhuriyet Başsavcılığı 2021/8983 soruşturma numaralı dosyaya eklenen kamera kayıtlarından alenen tespit edilmiştir. Tutuklu odadan çıktıktan 15-20 dk sonra çıplak arama yapıldığına dair bir tutanak imzalattıklarını belirtmiştir.

*Tutuklu Hogir Batu C-73 odasında bir gece bekletildikten sonra ertesi günün sabahında (24/12/2021 tarihi) A-102 odasına alındığını, yapılan çıplak aramanın onur kırıcı bir davranış olduğunu belirterek sorumlular hakkında suç duyurusu bulunup açlık grevine başladığını duyurmuştur. İdare tarafından kendisine ilk altı gün boyunca sadece tatlı, tuzlu su verildiğini, buna itiraz ettiğini ölüm orucunda olmadığını, 6.günün sonunda 3 adet piknik meyve suyu, 3 adet piknik bal (sürekli patlak gelmektedir. ) yaklaşık 400 gr şeker ve yaklaşık 250 gr tuz verilmeye başlandığını aktarmıştır. Açlık grevinin 27.gününde olan Tutuklu Hogir Batu 71 kilodan 66 kiloya düşmüştür.

*Tutuklu açlık grevinin 4. gününde , 27/12/2021 tarihinde sabah sayımına gelen personelin karşısında,' sayım sırasında esas duruşa geçmediğinden verdiği dilekçeleri almayacağını' belirten personele baş memur veya nöbetçi memur ile görüşmek istediğini belirtmiş yalnız onların mevcut olmadığı bahanesi ile görüştürtmeyen personelin dışında sayıma eşlik eden nöbetçi müdür veya baş memura sesini duyurmak için kapıya vurduğunu bunun üzerine aniden 15-20 gardiyanın odaya girip Tutukluyu yere yatırıp, başına sert bir cisimle vurduklarını, başının tepesinde derin ve geniş bir yara oluştuğunu , odada yerdeyken odaya gelen bütün gardiyanların kafasına, karnına, sırtına, beline, göğsüne tekmelerle vurduğunu sonrasında koridorda elleri arkadan tutularak, başına yere doğru baskı uygulamak suretiyle, yerde sürükleyip, süngerli odaya alındığını , o esnada iki kurum müdürünün ve cezaevi savcısı olarak kendini tanıtan kişinin de orda bulunduğunu,

*Süngerli odada Tutuklunun iki kolu iki ayağı ile ters bir şekilde kelepçelendiği, ondan fazla bağ ile sıkı bir şekilde bağlandığı ve iki saatten fazla bir süre yarı baygın halde iki büklüm ve yüzüstü bekletildiği soruşturma dosyası kamera kayıtlarında mevcuttur. Bu haliyle süngerli odaya giren tüm gardiyanlar tarafından yerde tekmelendiğini belirtmiştir.

*Tutuklu kurum birinci müdürünün kalemi olarak görevli, saçı kel veya kazıtılmış halde olan personelin Tutukluyu süngerli odaya geçirirken ' Seni böyle haşat ederiz. Bunlar senin iyi günlerin. Sen burada öleceksin.' dediğini "Bu kişi dışında işkenceci olan bir başgardiyan makatıma elini sokup, biz burada siyasilere böyle davranırız. Bize itaat etmezsen seni s..z " dediğini aktarmıştır.

*Tutuklu süngerli odada sırtına baskı uygulayarak ellerini arkadan kelepçeleyen ve bu baskının sırtında ağrılara sebep olan personelin de olduğunu belirtmiş yalnız kameralı süngerli odada kamera açısını kapatacak şekilde duran personelin kasıtlı hareketi sebebiyle henüz tespit edilemeyen ve Tutuklunun üzerine oturmak suretiyle baskı uygulayan personelin de ayrıca tespit edilmesi ve soruşturulması gerekmektedir.

*Tutuklu süngerli odadan çıkarılıp revire götürüldüğünü, plastik kelepçelerden dolayı elini çevirip döndüremediğini, bel ağrısı olduğunu, kafasında ön kısmında derin ve geniş bir yara oluştuğunu, revirde hastane sevkinin yapılmasını istediğini, yalnız yapılmadığını, öğlen gibi odaya döndükten sonra midesinde yanma olduğunu, ağzından kanlı tükürük aktığını butona basıp revire çıkmak istediğini ambulans çağrılması gerektiğini belirtmesine rağmen personelin bu talebini cevapsız bıraktığını, Saat 16.00- 16.30 saatleri aralığında gözlerini hastanede açtığını doktorun kendisini tanıttığını nasıl bayıldığını hatırlayıp hatırlamadığını sorduğunu,

*Tutukluya hastanede eşlik eden Ömer isimli cezaevi sağlık personelinin Tutuklunun odasına girdiklerinde yerde yüzüstü kolları açık bir şekilde baygın olduğunu, ilk olarak oksijen ve kolonya verildiğini hastane doktoruna anlattığını ancak kurum idaresinin bu durumun soruşturmaya konu edilmemesi için sevk yazısında hasta Tutuklunun bilinci açık şekilde hastane talebinde bulunduğunu yazdığını, Tutuklu bu durumun doğru olmadığını hastane sevk talebinin kabul edilmediğini ancak nasıl baygınlık geçirdiğini hatırlamamakla birlikte baygınlıktan sonra gözlerini hastanede açtığını belirtmiştir. ( Bu durumu 27/12/2021 tarihli Iğdır Devlet Hastanesinde saat 15.24 te giriş yapılan ve saat 16.10 'da hazırlanan epikriz raporu doğrulamaktadır. Şöyle ki, doktor; hastanın getirildiği zaman nefes darlığı nefes almada zorluk baygınlık geçirme şikayeti ile geldiğini, bilicinin açıldığında hastanın darba uğradığını kendisine belirttiğini ve baş bölgesinde 2*3 cm büyüklüğünde abazyon mevcut olduğunu yazmıştır.)

*Tutuklu akşam 20.00 ile sabah 07.00 arasında her saat başı kontrol amacı ile rahatsız etmek maksatlı ışığı açıp kapattıklarını,

* Emin Emveş isimli personelin sayıma veya aramaya geldiğinde 'Hogir sen hala yaşıyor musun? İntihar etmedin mi?' diyerek ve ayrıca 'sen hiçbirşey yapamazsın, memur, her zaman devlette haklıdır' diyerek psikolojik baskı yapıldığını,

*Psiko- sosyal servis raporu olarak tutulan raporda açlık grevinin etkileri anlatılıp grevden vazgeçirme ikna çabalarının olduğunu belirtmişlerse de öyle bir durum olmadığını 'Görüşmenin müdürün odasında olduğunu, kendisi ayakta konuşmak istemediğini, Rasim ismindeki ikinci müdürün 'memurlar ayakta duruyorsa sen de duracaksın' söyleminde bulunduğunu, ilk geldiği gün çıplak aramaya maruz bırakıldığını, yatak malzemelerini elden teslim almadığını personelin aşağılayıcı bir şekilde yerden pislik içindeki yatak malzemelerini almasını istediklerini, müdürün sen benim personelime iftira atıyorsun, benim personelim elden teslim eder dediğini,

*Ocağın ikinci haftasından itibaren Tutukluların bütün arama ve sayım işlemlerinde bir kamera ile gelindiğini kameranın ses kaydedici özelliğinin de olduğunu odaya geldiğinde kamera açık halde personelin ‘Günaydın, nasılsın’ diyerek ilgili olduklarını alınan bu kamera ile göstermeye çalıştıklarını,

*29/12/2021 tarihinde TBMM İnsan Hakları Komisyonuna ve Adalet Bakanlığına genel hapishane koşullarına ilişkin mektup yazdığını ancak mektubun çıkarılmadığını aktarmıştır. Iğdır S Tipi Hapishanesine Diğer Hapishanelerden farklı tarihlerde gelen Tutukluların aktarımları ise şöyledir;

* Tutuklular her yeni gelen tutuklulara çıplak arama yapıldığını,

*Tutuklu olan Tutukluların süreli hapis cezası olmasına rağmen tekli odada tutulduklarını, hiçbir gerekçe sunulmadığını,

* Tutuklular kendilerine 'yıkım timi' ismi verdiklerini duydukları bir personel ekibinin Tutuklulara işkence uyguladığını,

*Aralık ayının son haftasında yapılan işkenceye karşı odayı yakma suretiyle bir adli Tutuklunun kendine de zarar verdiğini, psikolojik tedavi görmesi gereken Tutukluların tedavi edilmediğini,

*Ayakta sayım, odadan çıkma durumlarında duvar dibinden soldan nizami yürüme, ayakkabı çıkarma dayatmalarının yapıldığını,

* Maddi imkanı olmayanlar için berber bile verilmediğini, tv verilmediğini, tek tipleştirme usulü ile sadece saçlarını sıfır yapabilecekleri tıraş makinesi verildiğini,

*Ailelerinden uzak olduklarını ailelerinin görüşlerine gelemediklerini, görüşe gelen ailelere personel baskısı olduğunu, ailelere ince arama yapıldığını, Tutuklunun ailesi ile oturduğu masanın iki ucunda iki personelin oturduğunu, görüş odasının içinde kamera olduğunu, aileden gelen iki kişi ise 15 er dk tekli görüştürüldüğünü, toplamda 30 dk lık görüş olabildiğini,

*Tutukluların aynı suç tipi ile yargılananların birlikte kalması gerekirken, ve bu durumun adlilere uygulanmasına rağmen siyasi Tutuklulara uygulanmadığını, çoklu odada kalmak için bile tarafsıza geçme iradelerini belirtmeleri gerektiğini, bütün taleplerinin cevapsız kaldığını,

*Resmi kurumlara hapishane şartlarını anlattıkları dilekçe, mektuplarının işleme konulmadığını belirtmişlerdir.

*Tutuklu Faysal Çiçek 23/12/2021 tarihinde Diyarbakır D Tipi Hapishanesinden, Iğdır S Tipi Hapishanesine getirildiğini, kuruma getirildiğinde ilk bekleme salonunda 1 -1,5 saat bekletildiğini, sandalyenin olmadığını, tekli hücrede tutulduğunu, kendisine temizlik malzemesi verilmediğini, kendi imkanlarıyla gazete kupürleriyle odayı temizlediğini, odanın çok kirli olduğunu,

*Tutuklu Fırat Gerekli, 26/08/2021 tarihinde Diyarbakır 1 Nolu Yüksek Güvenlikli Hapishanesinden Iğdır S Tipi Hapishanesine sevk edildiğini, girişte çıplak arama yapıldığını, aramanın üzerine bir muşamba verilerek yapıldığını, direndiği için sözlü şiddete maruz kaldığını, personellerin bağırarak iletişim kurduğunu, kendilerine terörist diye hitap ettiklerini, 8 aydır kurul kararı tekli hücrede tutulduğunu, traş olamadığını berber ihtiyacının karşılanmadığını, yemekler az miktarda yetersiz, kahvaltıda bir adet küçük paket reçel verildiğini, karşı çıkıldığında da odalarının diğer arkadaşlarından uzaklaştırıldığını , arkadaşları alıp nereye götürüldüğünü bilmediğini, ayakta sayım ve duvar dibinden yürütüldüğünü belirtmiştir.

*Tutuklu Ruken Yıldız, kalp kapakçıklarında çürümeye yakın romatizma, yüksek tansiyon, rahminde kist , kan pıhtılaşması bozukluklarından dolayı hastane tedavi sürecine girmesi gerektiğini ancak hastanede kelepçeli muayene dayatıldığı için muayene olamadığını ve tedavilerinin geciktiğini, odanın içini gören kameraların mevcut olduğunu aktarmıştır.

* Mazhar Metin, 09/04/2021 Şırnak'tan sevk ile getirildiğini, Çıplak aramaya maruz kaldığını, tekli odada tutulduğunu, üçlü odaya geçmek için dilekçe verdiğini yalnız reddedildiğini, mektupların fakslarının dışarıya iletilmediğini, cumhuriyet başsavcılığına yaptığı suç duyurusu dilekçesi için personelin, şikayetini geri çekerse odaya alınacağını söylediğini, spor aktivitelerinin olmadığını, yemeklerin az ve besin değerlerinin yetersiz olduğunu, verilen tıraş makinesinin ya bozuk çıktığını, ya da sadece bir numarasını kullanabildiklerini, kendileri de maddi imkansızlıktan dolayı satın alamadığını, idarenin tüm taleplerini cevapsız bıraktığını aktarmıştır.”