İşçi Emekçi Birliği, İliç katliamına ilişkin Cevahir AVM önünde eylem gerçekleştirdi. Eylemde “Anagold işçi kanı üzerinden servetini büyütüyor. Bu bir katliamdır! Hesabını soracağız!” yazılı pankart taşındı. Eyleme Ekoloji Örgütleri de “Kaza değil katliam! İliç ölüm madeni kapatılsın” yazılı pankartla katıldı. Eylemde ayrıca “Sermaye vampirdir! İşçi kanı emmektedir” yazılı dövizler taşındı.
Doğanın siyanürle katledildiğine dikkat çekilen konuşmada Anagold’un bir sene içinde silinen vergi borçları ve karı hatırlatarak “Silinen vergilerle ve alınmayan önlemlerle işçileri katlediyorlar” denildi. “Bu katillerin düzeni sona erdirilmeden işçiler ve doğa kurtulamayacak” denilen konuşmanın ardından basın açıklamasına geçildi.
Bileşen adına okunan açıklamada yaşanan katliam aktarılarak şunlar ifade edildi:
“Yıllardır çevre örgütleri, TMMOB, çeşitli kurumlar doğayı, insanı ve tüm canlı hayatını hiçe sayan maden şirketlerinin kar hırsları uğruna hazırladığı katliamı önlemek için çalışmalar yürüttüler. Hazırlanan raporlar dikkate alınmadı, mahkeme kararları hiçe sayıldı, şirket lehine değiştirildi. Bakanlarından valisine kadar tüm yetkililer, kurumlar Anagold şirketinin arkasında saf tuttu. Dönemin Başbakanı Binali Yıldırım maden şirketinin faaliyetlerini protesto eden köylüleri “bozguncu” ilan etti. Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı ve şimdi de İBB Belediye Başkan adayı olan Murat Kurum şirketin tüm usulsüzlüklerinin belgelenmesine ve genişlemenin felakete yol açacağının raporlanmasına rağmen kapasite artışına onay verdi. Erzincan valisi, İliç kaymakamı, hakim ve savcılar şirketin ücretli memurları gibi kararlar aldılar.”
“Sermaye için asıl olan kardır”
Anagold sermayesinin iktidar tarafından korunduğuna ve vergi borçlarının silindiğine dikkat çekilen açıklamada “Sermayenin hizmetinde olan iktidar ve devlet kurumları sermayeyi kollarken doğayı katleden, işçileri sefalete ve ölüme mahkum eden uygulamaların ise önünü açıyorlar” denildi.
Açıklamada şöyle devam edildi:
“Sermaye için asıl olan kardır. Bunun için milyonları yıkıma sürüklemekten geri durmuyorlar. İliç’te yaşanan doğa ve insan katliamı bunun yeni bir örneğidir. Ülkenin dört bir yanında daha fazla kar uğruna benzer katliam organizasyonları devlet teşvikleriyle sürdürülüyor. Emperyalist tekeller Erzincan, Artvin, Kazdağıları vb. parça parça yok ederken yasalar onlara göre düzenleniyor, sahte raporlarla her türlü faaliyetlerinin önü açılıyor, sınırlı mahkeme kararlarını dahi tanımıyorlar. Tüm yaşananlar göstermektedir kapitalist düzende her şey sermayeye hizmet için kurgulanıyor. İnsanlığı ve tüm canlı hayatını yıkıma sürükleyen bu düzene mahkum değiliz. Bu düzen ve sebep olduğu felaketler ancak işçi sınıfı ve emekçilerin örgütlü mücadelesiyle son bulacaktır. Yeni İliç’ler, Somalar, Ermenekler yaşanmaması tüm işçi ve emekçileri mücadeleye çağırıyoruz. Doğamızı, havamızı, toprağımızı ve hayatlarımızı yok edenlerden hesap sormak için hayatın olduğu her yerde örgütlenmeye çağırıyoruz. Sermaye vampirdir ve işçi kanından beslenir. Kanımızı emenlerden, bizleri göçük altında bırakanlardan hesap sormanın yolu ise kapitalist düzene karşı sosyalizm mücadelesini büyütmekten geçiyor.”
Eylem boyunca “Kaza, kader değil bu bir katliam”, “İşçilerin birliği sermayeyi yenecek”, “İnsanca yaşam sosyalizmde” sloganları atıldı.
Kızıl Bayrak/ İstanbul