Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Beyannamesi’nde temiz su ve gıdaya ulaşım bir ‘insan hakkı’ olarak deklare edilse de insan haklarının kapitalizmin hiç de umurunda olmadığı, Evian örneğinde bir kez daha net bir şekilde görülüyor.
Maden suyu üreticisi Evian, kar beyazı Alplerin zirveleriyle içme suyu Evian’ın reklamını yaparak kar kadar temiz olduğunun reklamını yapıyor. Zirvesi bembeyaz karlarla kaplı Alplerin eteklerinden süzülerek gelen bu suyun ekranlardaki görüntüsü ‘al beni iç’ diyor adeta.
Ne var ki ‘kar gibi beyaz’ olsa da su ‘gibi aziz’ değil maalesef içme suyu Evian. Evian su kaynakları Leman Gölü (Cenevre Gölü) yamaçlarında Alplerin eteklerinden elde ediliyor. Leman Gölü’ne, Alplere ve onu çevreleyen doğaya bakınca, “iç bu suyu içebildiğin kadar, her damlası şifa” demekten alamıyor insan kendini. Nitekim ekranlarda boy gösteren reklamları da “Alplerin bağrından gelen tamamen saf ve %100 doğal” gibi sözlerle süslü.
Tarımsal ilaç ve benzeri pestisitlerle kirlenmiş musluk suyu yerine, şişelenmiş ‘temiz’ dağ suyu içmeyi tercih etmeye şaşmamalı. Zira çoğumuz şişelenmiş bu ‘temiz’ dağ sularından içmiyor muyuz? Hele bir de Evian ise bu su…
Evian içme suyu, Nestle tekelinin bünyesinde olan Danone-Eaux-Konzerns adlı şirket tarafından üretiliyor. Almanya’da Danone Waters Deutschland şirketi tarafından dağıtımı yapılıyor. İsviçre kaynaklı ve dünyanın en büyük gıda tekeli Nestle, bütün dünyada olduğu gibi, özellikle Afrika’da su kaynaklarını zimmetine geçirerek, gıdada olduğu gibi su kaynakları üzerindeki hegemonyasını büyütmekle biliniyor.
13 Temmuz’da Tages Anzeiger gazetesinde yer alan habere göre, Evian sularında klorotalonil adlı pestisit tespit edildi. Klorotalonil 1966 yılında, 2 yıl önce Çin tarafından satın alınan İsviçreli şirket Syngenta tarafından mantara karşı tarım ilacı olarak piyasaya sürüldü. O gün bugündür tarımda kullanılıyor. Klorotalonil İsviçre’de 2019 Aralık’ında yasaklanmış, üretici şirket Syngenta ise dava açmıştı. Süreç hala devam ediyor.
Evian şişe sularında ve Evian su kaynaklarında normalin çok üstünde kanserojen madde içeren klorotalonil tespit edilince, yasaklanan bu pestisit yeniden gündeme geldi.
Syngenta’nın tarım ilaçları konusundaki sicili oldukça kirli ve kabarık. 2007 yılında, Syngenta tarafından üretilen, kullanımı İsviçre ve Avrupa’da yasaklanan bazı tarım ilaçlarının bütün dünyada yasaklanması için, merkezi İsviçre Basel kentinde olan Syngenta’nın önünde gösteri yapılmıştı. Gösteri devam ederken içeride toplantı halinde olan şirket yöneticileri “Dünya Avrupa’dan ibaret değil, bu ilacı satacağımız çok ülke var” diyerek, sadece kârlarını düşündüklerini ve insan sağlığını hiçe saydıklarını beyan ediyorlardı. Şirketin mali sorumlusu olan genç bir kadın bu sözlerden sonra istifa etti ve şirketin “Dünya Avrupa’dan ibaret değil, bu ilacı satacağımız çok ülke var” yaklaşımı da böylece öğrenilmiş oldu. Syngenta’nın Basel’deki merkezinde bu sözler sarf edilirken, şirketin Brezilya’daki binasının önünde gösteri yapan ‘Topraksızlar Hareketi’nden protestocular üzerine kurşunlar yağdırıldı. Onlarca kişi yaralandı, bir kişi hayatını kaybetti. 2018 yılına kadar devam eden mahkeme sürecinde Syngenta öldürülen bir kişinin ölümünden sorumlu sayılsa da parayla “iş tatlıya bağlandı”.
Kapitalist tekeller doğal su kaynaklarımızı kirleterek içilmez hale getiriyorlar. Sonra da bize şişeledikleri ‘doğal, temiz, el değmemiş, saf su’ diye zehir içiriyorlar.
Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Beyannamesi’nde temiz su ve gıdaya ulaşım bir ‘insan hakkı’ olarak deklare edilse de insan haklarının kapitalizmin hiç de umurunda olmadığı, Evian örneğinde bir kez daha net bir şekilde görülüyor.