Sermayenin saray rejimine, hem iç hem dış politikada histerik/saldırgan bir üslup egemendir. Saraya biat etmeyenlere karşı içeride kullanılan tehdit/şantaj üslubu, artık komşu ülkelere karşı da kullanılıyor. AKP şefi bu konuda sınır tanımazken, müritleri de onun ardından gidiyor. Kaba saldırganlığın iç politikadaki bir numaralı temsilcisi ise, faşist zihniyetiyle bilinen Saray’ın İçişleri Bakanı S. Soylu’dur.
AKP tarafından devşirilmeden önce T. Erdoğan’a ağır hakaretler yönelten bu zat, sarayın bakanı olunca farklı telden çalmaya başladı. O, artık ilerici-devrimci olan herkese saldıran saray rejiminin pervasız bir tetikçisidir. Son günlerde üst üste yaptığı açıklamalarla gündemi meşgul eden S. Soylu, faşist yargıya karşı direnişte hayatını kaybeden Ebru Timtik’e iğrenç üslubuyla saldırmış, ardından cenaze töreni düzenleyen İstanbul barosuna hücum ederek kaba tehditler savurmuştu.
Saldırganlıkta hızını alamayan sarayın bakanı, CHP Avcılar İlçe Gençlik Kolları Yöneticisi Mutlu Yıldırım’ı hedef aldı. Ebru Timtik’le ilgili “Er ya da geç bunun hesabı sorulacak. Devrim şehitleri ölümsüzdür.” Paylaşımı yapan Yıldırım’a ilk saldıran kişi yine S. Soylu oldu. Bunun üzerine troller çetesi de, polis tarafındın evi basılıp gözaltına alınan Yıldırım’a hücum etti.
Siirt’te 18 yaşındaki İpek Er’e cinsel saldırıda bulunup ölümüne neden olan Musa Orhan adlı sapık / katili savunan S. Soylu, TİP Hatay milletvekili Barış Atay tarafından teşhir edildi. Sapıkları savunurken ne kadar pervasızsa Atay’a saldırırken de o kadar pervasız olan sarayın bakanı, tetikçi çetelerini de harekete geçirdi. S. Soylu’nun bir çete reisi olduğuna dair yaygın bir kanı var. Nitekim bir Twitter mesajıyla başlattığı saldırıdan sonra harekete geçen çeteler, Kadıköy’de Barış Atay’a fiziki bir saldırı gerçekleştirdiler.
Peş peşe yaşanan bu olaylar, dinci-faşist rejimin tetikçi çeteleri sokaklara salmaya başladığına işaret ediyor. Bu ise, beka sorunu derinleşen rejimin keskin dişlerini tüm iğrençliği ile sergilemeye başladığını gözler önüne seriyor. Bu arada Barış Atay’ı hedef alan küstah saldırının ardından S. Soylu’ya gösterilen tepkiler, faşist zorbalığın muhalifleri yıldıramadığını da gösterdi.