Hapishanelerde hücrelere karşı mücadele 2000’de başlamadı. 2000’de başlayan ölüm orucu direnişi sonuçları itibarıyla hücre saldırısında farklı bir evredir. Ama saldırının başlangıcı 1991’dir. Hücre saldırısının ilk ‘hukuki’ adımı, 12 Nisan 1991’de çıkarılan 3713 yasadır. Tutsakların infazı ile ilgili yasada şu ifadeler yer aldı:
“Üçüncü bölüm
Cezaların infazı
Cezaların infazı ve tutukluların muhafazası
Madde 16. - Bu kanun kapsamına giren suçlardan mahkûm olanların cezaları, tek kişilik veya üç kişilik oda sistemine göre inşa edilen özel infaz kurumlarında infaz edilir.”
Yasa çıktıktan kısa bir süre sonra Eskişehir tabutluğu, diğer hapishanelerden devrimci tutsakların sürgün edilmesiyle açıldı. Tabutluğun açılması üzerine, saldırıya son verilmesi için pek çok hapishanede açlık grevleri başladı.
Habip Gül yoldaşın girdiği ilk süresiz açlık grevidir bu. Bu süreci şöyle anlatıyor kendisi:
“Cezaevi bitip tükenmeyen açlık grevleriyle karşılamıştı bizleri. Birçok kısa süreli, dönüşümlü açlık grevine girdik. Eskişehir tabutluğunun açılışı, ilk uzun süreli açlık grevi deneyimimin de başlangıcı oldu. Kırk beş gün sürmüştü.”
20’li günlerin ortalarında Eskişehir tabutluğu kapatıldı. Ama Buca Hapishanesi’nin kendi özgül talepleri olduğu için SAG eylemi 45. güne kadar sürdü.
Deyim yerindeyse hücre saldırısının ilk cephesinde tutsaklar kazandı. Ama bu zaferin kalıcı olmayacağını devrimci tutsaklar da biliyordu.
1996 ÖO ve SAG direnişi!
1996 1 Mayıs’ı İstanbul Kadıköy’de yüz bini aşkın işçi ve emekçinin katılımıyla kutlandı. Sermaye devleti devrimci yükselişin bir sonucu olan Kadıköy’deki 1 Mayıs eylemine saldırdı. Polis saldırısıyla 3 kişi katledildi, çok sayıda kişi de gözaltına alındı. Gözaltına alınanlardan tutuklananlar ise Eskişehir tabutluğuna konuldu.
Eskişehir tabutluğu yeniden devreye sokulmadan önce tutsaklar, Cezaevleri Merkezi Koordinasyonu’nu (CMK) kurdular. CMK’da EKİM, DHKP-C, TKP(ML), MLKP, TİKB, TKP/ML, TKEP-Leninist, HKG, Direniş Hareketi yer alıyordu.
CMK, Eskişehir tabutluğunun kapatılması için SAG’ı 20 Mayıs günü başlattı. SAG 45. gününde ÖO Direnişi’ne dönüştürüldü. Sadece TİKB dava tutsakları direnişi sonuna dek SAG biçiminde devam ettirdi.
ÖO ve SAG direnişine ölüm göze alınarak girilmişti. 21 Temmuz’da direnişin 63. gününde, TKP (ML) dava tutsağı Aygün Uğur ölümsüzleşen ilk tutsak oldu. 23 Temmuz’da DHKP-C dava tutsağı Altan Berdan Kerimgiller, 24 Temmuz'da DHKP-C dava tutsağı İlginç Özkeskin, 25 Temmuz’da MLKP’den Hüseyin Demircioğlu, TKP (ML)’den Ali Ayata ve DHKP-C’den Müjdat Yanat ölümsüzleşti. 26 Temmuz’da DHKP-C davası tutsağı Ayçe İdil Erkmen dünyanın ilk kadın ölüm orucu şehidi olarak tarihe adını yazdırdı. Aynı gün TİKB davası tutsağı Tahsin Yılmaz ölümsüzleşti. 27 Temmuz’da DHKP-C tutsağı Yemliha Kaya, TİKB tutsakları Hicabi Küçük ve Osman Akgün yine aynı gün ölümsüzleştiler.
28 Temmuz’da tutsakların talebinin kabulüyle sonuçlandı direniş. Ne var ki TKP (ML) tutsağı Hayati Can direnişin 12. şehidi olarak adını yazdırdı direniş tarihine.
1996’da Eskişehir tabutluğu bir kez daha kapattırılmıştı. Hücre saldırısının ikinci cephesini de tutsaklar kazandı.
Hücre saldırısında üçüncü cephesi bu kez F Tipi hapishanelerle açıldı. Hücre saldırısının amacı devrimci tutsakları teslim almaktı. Devrimci tutsakların yanıtı yine direniş oldu. Üçüncü kez siyasal cephede de tutsaklar kazandı. Asıl yenilgi teslim olmaktı. Ancak devrimci tutsaklar 122 can vererek teslim olmadı ve olmayacaklarına bir kez daha gösterdiler.
H. Ortakçı