İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi Gözaltında Kayıplara Karşı Komisyon ve Cumartesi Anneleri adalet arayışlarının 936. haftasında “Depremde kaybolan sevdiklerine ulaşamayanların ‘Her gün ölüyoruz!’ çığlığını duyun” dedi.
Öncesinde önlem almayan iktidar sonrasını felakete dönüştürdü
Saat 12.00’de online paylaşılan videoda basın metnini İHD İstanbul Şube Başkanı Gülseren Yoleri okudu.
Depremin hatırlatıldığı açıklamada şu ifadeler yer aldı:
“Depremin felakete dönüşmemesi için gereken önlemler alınmadığı gibi, deprem sonrası iletişim, arama-kurtarma, kimliklendirme çalışmaları da etkin bir biçimde yapılmadı. Bu durum yaşanan felaketi katmerledi. Toplu ölümlerin gerçekleştiği durumlarda kurbanların kimliklerinin belirlenmesi için yürütülen ‘Felaket Kurbanlarını Kimliklendirme’ çalışması arama-kurtarma ile eş zamanlı olarak yapılmak zorundadır. Çünkü depremde ölenlerin yakınları öncelikle sevdiklerinin hızla ve doğru olarak belirlenip kendilerine teslim edilmesini isterler. İnsanın ölümünden sonra bedeninin yakınlarına teslim edilmesi bir insan hakkıdır. Geride kalan yakınlarının, ölülerini sahip oldukları dini, kültürel ve toplumsal değerlere göre defnetmeleri ve sevdikleri ile vedalaşmaları en kadim insanlık değeridir. Kayıp kişilerin bedenleri kimliklendirilmediği sürece resmi olarak ölü sayılmazlar. Onların hem ‘var’ hem de ‘yok’ kişiler olması hali ölümden daha derin, dayanılması daha zor bir acıya neden olur.
“Mezar arama mücadelesi verenlerin çoğalmasını istemiyoruz”
Sevdiklerine ait bir mezara ulaşma mücadelesi verenler olarak, mezar arama mücadelesi verenlerin çoğalmasını istemiyoruz. Bu nedenle 936. haftamızda devleti yönetenlerden talep ediyoruz:
Depremde kayıp olan sevdiklerine ulaşamayanların ‘Her gün ölüyoruz!’ çığlığını duyun.
Basına yansıdığına göre deprem sonrası defin geleneklerine uymadan, meçhul kişi olarak gömülen binlerce insanın kimliklendirme çalışmalarının acilen tamamlanmasını sağlayın. Depremde hayatını bkaybedenlerin toplu mezarlara gömüldükleri iddialarına cevap verin. Enkazdan kurtarıldıktan sonra çoğunluğu çocuk kendilerinden haber alınamayan kişilerin akıbetlerini açıklayın.
Türkiye’de uzman ve imkan bulunmasına karşın Felaket Kurbanlarını Kimliklendirme çalışmalarına yönelik bir yapılanma bulunmamaktadır. Felaket Kurbanlarını Kimliklendirme sisteminin hayata geçmesini sağlayın.
Yönetenler olarak, ilgili tüm kurum ve kuruluşlarınızla birlikte deprem ve sonrasında yaşanan felaketteki sorumluluğunuzu üstlenin, özür dileyin, istifa edin.”
Kızıl Bayrak / İstanbul