HDP: Kimyasal kullanımı savaş suçudur!

HDP MYK, TSK sınır ötesi operasyonlarında kimyasal silah kullanımına ilişkin haber ve kanıtlar üzerine açıklama yayınladı ve “Kimyasal kullanımı savaş suçudur, iddialar araştırılmalıdır!” dedi.

  • Haber
  • |
  • Güncel
  • |
  • 19 Ekim 2022
  • 09:32

HDP MYK, TSK sınır ötesi operasyonlarında kimyasal silah kullanımına ilişkin haber ve kanıtlar üzerine açıklama yayınladı ve “Kimyasal kullanımı savaş suçudur, iddialar araştırılmalıdır!” dedi.

HDP’nin açıklaması şu şekilde:

“Türkiye’nin, Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi topraklarında 2021’den beri sürdürdüğü operasyonlarda, uluslararası hukuk tarafından savaş suçu olarak nitelendirilen kimyasal kullanıldığına dair ciddi bulgular ve iddialar söz konusudur. Medyaya en son düşen görüntüler de bu iddiaları güçlendirmektedir.

2021’den bu yana dönem dönem kimyasal kullanımı haberleri gündeme gelmektedir. Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası sözleşmelere aykırı hareket ettiği iddiaları ifade edilmektedir.

Bu gelişmeler bölge halklarında endişe yaratmakta ve olası katliamların da kapısını aralamaktadır. 

Bir kez daha vurguluyoruz; kimyasal kullanımı Cenevre Konvansiyonu'na aykırıdır, savaş suçudur ve açıkça insanlığa karşı işlenmiş bir suçtur.

Demokratik kamuoyunu bu gelişmeler karşısında ses çıkarmaya çağırıyoruz. Ülkeyi krizlerden krizlere sürükleyen AKP-MHP iktidarının güvenlikçi ve çatışmacı politikalardaki bu ısrarı, daha fazla krizi beraberinde getirmektedir. 

Başta Kimyasal Silahları Yasaklama Örgütü (OPCW) ve Birleşmiş Milletler olmak üzere ilgili uluslararası kurumları ve kamuoyunu daha etkili çalışma yapmaya davet ediyoruz. 

Ayrıca Kürdistan Bölgesel Yönetiminin, kendi topraklarında cereyan eden kimyasal saldırı araç ve malzemelerin kullanımına dair iddiaları ciddi bir şekilde araştırması gerektiğini vurguluyoruz.

Kimyasalı kullanan, tedarik eden ve nakledenler hakkında derhal soruşturma açılmalıdır.

HDP olarak bir kez daha hatırlatmak isteriz ki; Kürt sorunu askeri yöntemlerle şimdiye kadar çözülemedi, bundan sonra da çözülemeyecektir. Ülke ve bölge halklarımız için tek doğru yol demokratik zemindeki diyalog ve müzakeredir.”