HDK’den polis baskınlarına ilişkin açıklama

HDK, aralarında HDK eş sözcüsü ve ESP üyelerinin de bulunduğu 14 kişinin gözaltına alınmasına ilişkin basın toplantısı gerçekleştirdi.

  • Haber
  • |
  • Güncel
  • |
  • 08 Eylül 2020
  • 15:09

Halkların Demokratik Kongresi, polis operasyonlarına ilişkin basın toplantısı gerçekleştirdi. 7 ilde 17 eve yapılan polis baskınında aralarında ESP MYK üyesi Çiçek Otlu, PM üyeleri ve HDK Eş Sözcüsü Sedat Şenoğlu'nun da olduğu toplam 14 kişi gözaltına alındı.

İstanbul’da HDK Genel Merkezi önünde yapılan açıklamada milletvekilleri ve kurum temsilcileri söz alarak faşizme karşı mücadeleyi büyütme çağrısı yaptı. HDK adına İdil Uğurlu açıklama yaptı. Saldırılara karşı örgütlenme çağrısını yükselterek “Bu topraklarda yeni yaşamı, barışı ve özgürlüğü getirelim” dedi.

HDK’nin ardından ESP Eş Genel Başkanı Şahin Tümüklü söz alarak şunları ifade etti:

"Aslında biz bunun neye denk düştüğünü, ne mesaj verildiğini çok iyi biliyoruz. Faşist saray rejimi devrimcilerin, sosyalistlerin, emekçilerin mücadelesinden korkuyor. Bu korkunun büyütücülerini engellemeye çalışıyorlar. Evet biz bu coğrafyada demokrasi ve özgürlük mücadelesini büyütmeye devam deeceğiz. Yoldaşlarımız çıkacak ve kadın özgürlük mücadelesini, gençlik mücadelesini, işçi sınıfı mücadelesini büyütecek. HDK ve HDP mücadelesini büyütecek"

Bu sabah ETHA muhabiri Serdal Işık da gözaltına alındığı bilgisi paylaşılmıştı. Işık’ın sosyal medyada yaptığı paylaşımlar gerekçe gösterilerek gözaltına alındığı ve ifadesinin alınmasının ardından bırakıldığı belirtildi.

Ezilenlerin Sosyalist Partisi ise yazılı bir açıklama yaparak bu saldırının siyasi bir soykırım operasyonu olduğunu, işçi sınıfı ve ezilenlerin örgütlü güçlerine yönelik süregelen saldırıların bir parçası olduğu ifade etti.

Açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“Devrimci sosyalistler olarak bizler bu tip operasyonları bugüne kadar çok gördük, yaşadık. Hepsinden de dimdik çıkmayı başardık. Çünkü bizi yöneten şey, faşist çeteler gibi mal-mülk- mevki sevdası değil, işçi sınıfı ve ezilenlerin çıkarlarıdır. Bu sınıf ve kesimler tarihten silinmediği müddetçe bizim de boyun eğmemizi kimse hayal dahi etmesin. Mücadelemiz bedeller ödemeyi gerektiriyor, çünkü biz ürettiğimizi, hayatlarımızı, özgürlüğümüzü yani “her şeyi” istiyoruz. Bu saldırılar karşısında halkımızı partilerini daha güçlü sahiplenmeye, boşalan safları doldurmaya ve sömürüye, baskıya, inkâra, taciz-tecavüze, istismara, esarete son vereceğimiz kavgamıza daha güçlü omuz vermeye çağırıyoruz.”