“Hayvanlara şiddete hayır”

İzmir Barosu, 4 Ekim Hayvanları Koruma Günü dolayısıyla İzmir Adliyesi önünde gerçekleştirdiği basın açıklamasında hayvanlara şiddete karşı yasal düzenleme çağrısı yaptı.

  • Haber
  • |
  • Güncel
  • |
  • 04 Ekim 2022
  • 23:30

İzmir Barosu, 4 Ekim Hayvanları Koruma Günü dolayısıyla İzmir Adliyesi önünde basın açıklaması yaptı.

İzmir Barosu Hayvan Hakları Komisyonu üyesi Avukat Rojda Kuruş, 2022’in de hayvanlara şiddetin algı operasyonlarıyla sistematik boyuta ulaştığı ve cezasız kaldığı bir yıl olduğunu belirterek, 2021 yılında yapılan yasal değişikliğin hayvanları korumak yerine, bireysel ve kurumsal şiddetin önünü açtığını söyledi. Aynı yasa değişikliğinde yasak ırk olarak tanımlanan kayıtsız köpeklerin bakımevlerinde hapsedildiğini dile getiren Kuruş şunları ifade etti:

“Bu insan merkezci kanun değişikliği sebebiyle binlerce köpek sokağa atıldı veya hayatları boyunca bakımevlerinde esir hayatı yaşamak zorunda bırakıldı. Bu köpeklerin bakımevlerine hapsedilmesiyle birlikte koşulları zaten son derece yetersiz olan bakımevleri, ölüm kamplarına dönüştü.”

Yasaların acilen tüm hayvanların haklarını esas alacak şekilde düzenlenmesi gerektiğinin altını çizen Kuruş şunları ifade etti:

“Hayvana şiddet karşısında göstermelik değil, caydırıcı cezalar öngörülmeli, soruşturmalarda muhakeme şartı kaldırılarak bu suçlar resen soruşturulmalıdır. Belediyeler hayvanlara karşı tüm yükümlülüklerini yerine getirmeli, sıkı bir şekilde denetlenmeli, görevlerini ihmal eden kamu çalışanları cezalandırılmalıdır. Bakımevleri, hayvan düşmanlarını tatmin etmek amacıyla hayvanların tecrit edildiği kamplar olmaktan çıkmalı; hayvanlar kısırlaştırılıp aşılandıktan sonra yaşam alanlarına bırakılmalıdır. Pet shoplar, hayvanat bahçeleri, sirkler gibi hayvan sömürüsünün en büyük çarkları kapatılmalı, oradaki tüm hayvanlar özgürlüğüne kavuşturulmalıdır.”

Hayvan deneyleri, avcılık, at yarışları gibi etkinliklerin yasaklanması çağrısı yapan Kuruş son olarak şunları ifade etti:

“Binlerce yıldır yaşamı paylaştığımız hayvanların en temel haklarını dahi görmezden gelen türcü bir anlayışla barışçıl bir dünya kuramayacağımızı hatırlatır; eşit bir yaşam kurulana, son esir hayvan özgürlüğüne kavuşana, son kafes kırılana kadar hayvanlara karşı işlenen her türlü hak ihlalinin karşısında duracağımızı ve mücadele etmeye yılmadan devam edeceğimizi bildiririz.”