İstanbul Adli Tıp Kurumu (ATK) tarafından 3 kez verilen “cezaevinde kalamaz” raporuna rağmen tahliye edilmeyen ve her iki eli olmayan hasta tutsak Ergin Aktaş, İzmir Menemen R Tipi Cezaevi’ne sürgün edilerek tek kişilik hücreye konuldu. Aktaş, kendisi dahil hasta tutsaklara yönelik hak ihlallerine dikkat çekmek için bir haftalık açlık grevi eylemine başlıyor.
DİHA’nın haberine göre, Akşat ile 19 Eylül günü görüşen Tutuklu Hükümlü Aileleri Hukuk Dayanışma Dernekleri Federasyonu (TUHAD-FED) İzmir Şube Başkanı avukat Seda Tanrıkulu, Aktaş’ın cezaevi koşullarında hiçbir gelişmenin yaşanmadığını belirterek, cezaevi yönetiminin yoğun bir politik yaklaşımının söz konusu olduğunu söyledi.
Aktaş’ın Menemen Cezaevi’ne kronik bronşit hastası olarak getirildiğini hatırlatan Tanrıkulu, “Hücrenin olumsuz şartlarından kaynaklı Ergin’in kronik bronşiti Koah hastalığına dönüşmüş durumda. Koah bronşitin en üst seviyesidir ve ölümle burun buruna olmak demektir. Sağlık durumu daha da kötüleşirken, ilk geldiği günden buyana 10 kilo kaybı olduğunu gözlemledim” dedi.
‘Hücre şartları hastalığını ilerletti’
Aktaş’ın tutulduğu hücreye hala sıcak suyun verilmediğini ve kış şartlarının kendisini hissettirmesinden dolayı durumunun daha da ağırlaştığını vurgulayan Tanrıkulu, Aktaş’ın hala tuvalet denilen açık alanda soğuk su ile banyo yaptığına dikkat çekti. Kıyafetlerini soğuk su ile yıkamaya çalışan Aktaş’ın yine kıyafetlerini kurutmak için yere sermek zorunda olduğunu vurguladı. “Hücresi havalanmadığından kıyafetleri kurumayan Ergin kıyafetlerini ıslak giymek zorunda kalıyor” diyen Tanrıkulu, tüm bu mevcut durumun nedeniyle hastalığının ilerleyerek Koah’a dönüştüğünü aktardı.
Tutsakların birbirlerini görmesi yasak
Mektuplarına bilinçli bir şekilde el konulmaya devam edildiğini belirten Tanrıkulu, müvekkilli Aktaş’ın Menemen Cezaevi’nde tutulan diğer hasta tutsak Sibel Çapraz ile hiçbir şekilde mektup ve kitap alışverişinde bulunmasına izin verilmediğinin altını çizdi. Aktaş ile Çapraz’ın birbirlerini görmelerine dahi idarenin tahammülü olmadığını vurgulayan Tanrıkulu, “Koridorlardan geçerken dahi birbirlerini göreceklerini düşündükleri her yerdeki camları tıbbi bant olan plasterle kapatmışlar” diye konuştu.
Aktaş’ın hücresinde yaşamını idame ettiremediğini bundan dolayı siyasi tutsakların tutulduğu diğer cezaevlerine sevkinin yapılması gerektiğinin altını çizen Tanrıkulu, Aktaş için Adalet Bakanlığı ve Cezaevi Tevkif Evleri Genel Müdürlüğü’nü ciddiyete davet etti.
‘Ölümüm sizin elinizden olmayacak’
Aktaş, cezaevi idaresine ise bir haftalık açlık grevine başlayacağını, “İki gözüm tekte kalsa size karşı direnişe geçeceğim. Benim ölümün sizin elinizden olmaz. Sizi ölümümle bitiririm. Bir haftalık açlık grevi sonucunda eğer hasta tutsaklara yönelik keyfi uygulamalar değişmez ise direniş geleneğinden gelen bir halkın çocuğu olarak direnişi daha da yükselteceğim” sözleriyle iletti.