Harran Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde Patoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Emin Güldür, 16 Mayıs’ta istifa etti. Güldür’ün istifası ile Patoloji bölümü kapandı. Bir süredir hekim istifalarının yaşandığı hastanede kapanan bölüm sayısı dokuz oldu.
“Gerekli sosyal ve mali iyileştirmeler yapılmalıdır”
Fatma Keber’in Gazete Duvar’da yer alan haberine göre Göğüs cerrahı Uzm. Doç. Dr. Atalay Şahin, Urfa’nın tek onkoloji doktoru Prof. Dr. Hakan Hatipoğlu ve radyoloji uzmanı Dr. Mehmet Kolu geçtiğimiz yıl istifa etmişti. Şanlıurfa Harran Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin tek nefroloji doktoru olan Prof. Dr. Metin Sarıyaka da bu yılın ocak ayında görevinden ayrılmış, böylece hastanedeki nefroloji bölümü de kapanmıştı. Son bir buçuk yılda istifalar sonrası hastanede dokuz bölüm kapandı.
Prof. Dr. Muhammet Emin Güldür istifası sonrası yerel basına yaptığı açıklamada istifasının gerekçesi olarak “ailevi” nedenleri gösterdi. Harran Üniversitesi Hastanesi Müdürü Mehmet Veysi Bozdağ, art arda yaşanan istifalar sonrası sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda şu ifadeleri kullandı:
“Sosyal ve ekonomik koşullar bizler için önemli olduğu kadar tabi ki doktor arkadaşlarımız için de geçerli. Gerek Urfa’nın sosyal hayatı gerek üniversite hastanelerinin ekonomik durumu birçok ayrılışı tetiklemektedir. Gerek sivil toplumuyla gerek siyasilerle birlikte sorunların masaya yatırılıp çözüm noktasında ortak paydada buluşup kararlı adımlar atılmalıdır. Bu konularda çözüm mercii ise YÖK ve Sağlık Bakanlığı’dır. Gerekli sosyal ve mali iyileştirilmeler yapılmalıdır. Zira devlet hastanesinde yasal olarak maksimum 2 lira maaş alan biri özelde tam iki katı kadar maaş ile iş imkânı bulabilmektedir. Ya da sosyal hayat anlamında farklı alternatifler bulabilmektedirler.”
“Üniversite hastaneleri aynı zamanda eğitim alanı”
Urfa Tabipler Odası Başkanı Bulut Ezer, konunun sadece Harran ile sınırlı olmadığına dikkat çekti. Urfa’da çok fazla hastanede benzer sıkıntıların yaşandığını anlatan Ezer, bir başka noktaya şu şekilde değindi:
“Üniversite hastaneleri sadece sağlık hizmeti sunulan hastaneler değil, eğitim alanı olarak kabul edilen hastaneler. Bu hastanelerde aslında hekimler ve tıp öğrencileri eğitim görüyor. Bu alanlarda bölüm eksikliği demek tıp öğrencilerinin bu eğitim görememesi demek. Örneğin, tümör cerrahisi uyguladığınız bir hastayı patolojiye gönderiyorsunuz ama o bölüm yok. Siz ameliyat anında o tümörün iyi huylu mu kötü huylu mu olduğunu öğrenerek operasyonun sınırlarını belirliyorsunuz. Bu durumda patoloji olmadığı için ameliyat sırasında parçayı devlet hastanesine, ikinci basamak bir hastaneye gönderiyorsunuz ve sonucun oradan çıkmasını bekliyorsunuz. Bu hem sonucu etkiliyor hem de akut ve hızlı yapılması gereken durumların daha yavaş ilerlemesine neden oluyor.”
“Patoloji bölümünün olmaması bir hastane için kabul edilemez”
Hayati öneme sahip bölümlerin mutlaka olması gerektiğini söyleyen Ezer, patoloji bölümünün olmamasının bir hastane için kabul edilemez bir durum olduğunu belirtti.
Hastanelerde liyakatsiz atamalar olmasının, yönetimsel sorunların ve özlük haklarındaki eksikliklerin zincirleme sorun yarattığını kaydeden Ezer, “Kısa bir dönem öncesine kadar Urfa’da organ nakli yapılıyordu. Harran Üniversitesi Hastanesi’nde yetkili hocalar vardı. Oradaki öğretim görevlisinin talepleri karşılanmadı ve yönetimsel sorunlar oluştu. Böyle olunca ekip, farklı bir kurumla anlaşarak Urfa’dan ayrıldı. Ekip ayrılınca organ nakli ünitesi işlevsiz hale geldi ve kapatıldı” dedi.
Yaşanan sorunlara ilişkin rektör ve dekanla daha önce görüştüklerini belirten Ezer, ilettikleri konularda herhangi bir müdahale gerçekleşmediğini ve mevcut tablonun ortaya çıktığını belirtti.
Kaynak: Gazete Duvar