Cumartesi Anneleri 711. haftasına giren eylemlerinde 1996 yılında gözaltında öldürülen Ramazan Yazıcı için adalet istedi.
Saat 12.00’de polis ablukası altında İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi önünde başlayan eylemde 1995 yılında gözaltında kaybedilen Fehmi Tosun’un kızı Besna Tosun tarafından basın açıklaması okundu.
Gözaltında kaybedilen yüzlerce insan için adalet arama yollarının da kapatıldığının altı çizilen açıklamada Ramazan Yazıcı’nın gözaltına alınarak katledilmesi şöyle anlatıldı: “36 yaşındaki Ramazan Yazıcı Diyarbakır-Silvan arasında bir minibüs ile yolcu taşımacılığı yapıyordu. 22 Kasım 1996 tarihinde saat 09.00 sıralarında Silvan Melikahmet Garajı’nda kendilerini polis olarak tanıtan üç kişi tarafından gözaltına alındı. Görgü tanıkları Yazıcı’nın 21 DZ 490 plakalı kırmızı renkli Şahin marka araca bindirilerek götürüldüğünü söyledi.”
“Gözaltı inkar edildi, ‘meçhul’ olarak gömüldüğü ortaya çıktı”
Bir kişinin kendisinin de gözaltında bulunduğu sırada Ramazan Yazıcı’yı Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü’nde gördüğünü iddia etmesi üzerine Yazıcı ailesinin savcılığa şikayette bulunduğu aktarılan açıklamada Yazıcı’nın gözaltına alındığının inkar edildiği belirtildi.
Açıklamanın devamında Yazıcı’nın akıbeti şöyle anlatıldı: “Olayın peşini bırakmayan İHD iki yıl sonra Ramazan Yazıcı’nın elleri ve ağzı bağlı olan cansız bedeninin, 3 Aralık 1996 tarihinde İdil’e bağlı Sarıköy ve Mağara köyleri arasında bulunduğu ve İdil Merkez Mezarlığı’na kimliği meçhul kişi olarak gömüldüğü gerçeğine ulaştı. 19 Kasım 1998 tarihinde Yazıcı Ailesi ve İHD yetkilileri Ramazan Yazıcı’nın cenazesini almak üzere İdil Merkez Mezarlığı’na gitti. Ancak mezarlıkta kimliği meçhul kişilerin gömülmesine ilişkin kayıt tutulmadığı için Ramazan’ın mezar yeri bulunamadı.”
“Etkin soruşturma başlatılsın”
Diyarbakır Cumhuriyet Savcılığı’ndaki dosyada hiçbir gelişme yaşanmazken AİHM’e taşınan davanın mahkûmiyetle sonuçlandığı söylenen açıklamada Yazıcı’nın mezar yerini açığa çıkartacak sorumlu olanların belirlenmesi ve cezalandırılması için soruşturma başlatılması istendi.
Açıklama “Hakikat ve adalet talebimiz gerçekleşinceye kadar kayıplarımızı aramaktan ve kayıplarımızla buluşma mekânımız olan Galatasaray’dan vazgeçmeyeceğiz!” ifadeleriyle sona erdi.
Eylem, Uluslararası Af Örgütü adına Cumartesi Anneleri’ne desteklerinin ifade edildiği bir konuşmanın ardından sonlandırıldı.
Kızıl Bayrak / İstanbul