İstanbul'daki Tuzla Geri Gönderme Merkezi'nden Diyarbakır'a götürülen mültecileri taşıyan otobüsün 7 Kasım'da Sivas Gürün’de devrilmesi sonucu 2 Suriyeli göçmen yaşamını yitirmişti. Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD), kazaya dair İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şube binasında basın toplantısı düzenledi.
Toplantıda ilk söz alan İHD İstanbul Şube Başkanı Gülseren Yoleri,"Yaşanan olay sadece bir trafik kazası denilip geçiştirilemez. Nakil sırasında kişilerin can güvenliklerinin tehdit altında olmasına neden olabilecek bir çeşit uygulamalar var” dedi
Kazada yaralanan Abdulkadir Derkoşi, gözaltına alındıktan sonra Tuzla Geri Gönderme Merkezi’ne (GGM) götürüldüğünü ve burada 1 gece kaldıktan sonra Diyarbakır’a götürülmek üzere otobüse bindirildiğini aktararak "36 kişiyle beraber elimiz kelepçeli araçlara bindirildik ve Sivas’a doğru yola çıktık” dedi.
Kazadan 6 gün sonra Sivas Devlet Hastanesinde tedaviye alındığını söyleyen Derkoşi, tedavisi bitmeden hastaneden alınıp otobüs terminaline götürüldüğünü ifade etti.
Kazada yaralanan Muhammed İbrahim El Hammud ise, kelepçeli bir şekilde bekletildiklerini, krndilerine yemek ve su da verilmediğini aktardı.
Sığınmacı Hakları Platformu üyesi Taha El Gazi, "Hükümetin 1 milyon Suriyeli sığınmacıyı gönderme projesinden dolayı bu sığınmacılar geri gönderme merkezlerine götürülüp oradan başka illere ya da sınır dışı ediliyor” dedi.
ÖHD’li Avukat Tahir Demir ise konuşmasında şu ifadeleri kullandı:
"Merkezlerde çok ağır hak ihlalleri var. Her ne kadar bu merkezlere ilişkin talep ve şikayetlerde bulunsak da konu mülteciler olduğu için dikkate alınmıyor.”