Hacı Bektaş Veli Anma ve Kültür Sanat Etkinlikleri’ne sahip çıktık, Serçeşme’de buluştuk. Son bir yıl içinde büyüyen tek şey açlık ve sefaletimiz oldu. Ekonomik krizin ağır yükü omuzlarımıza bindi. Zamlar dolu olup, üzerimize yağdı. Asgari ücret açlık sınırının altına düştü. Emekliler sefaletin kör kuyusuna atıldı. Emekçi köylüler ezildikçe ezildi. Emeğin toplumsal kesimleri ezilirken, bir avuç kapitalist, yani günümüzün Hızır Paşaları kasalarını tıka basa doldurdular.
Kapitalistlerin bir dediğini iki yapmayan AKP iktidarı hayvanları hedef aldı. Hayvanların yaşam haklarını ellerinden almak için ferman çıkardı. Hayvanları hedef alan AKP iktidarı doğanın, doğal yaşam alanlarının mahvına yol açacak siyanürle altın aramaya ise yol veriyor.
Hayatın yarısını oluşturan emekçi kadınlara dönük gerici kuşatma artarak devam ediyor. Kadın iradesini, kimliğini yok sayan dinsel kuşatma toplumsal yaşama egemen kılınmak isteniyor. Kadınları eve kapatma operasyonları artarak sürüyor. Tüm bunlara hak arayan işçi ve emekçilere, kadınlara, gençliğe, Kürtlere ve Alevi emekçilere dönük saldırılar eşlik etti, ediyor.
Alevi emekçilere yönelik saldırılar artıyor!
Sermaye düzeninin tarihi, Alevi emekçilere yönelik kanlı katliamların tarihidir! Bugüne kadar Çorum’da, Maraş’ta, Sivas’ta, Gazi’de gerçekleştirilen katliamlarda yüzlerce Alevi emekçisi hayatını kaybetti. Katliamların hesabını sormanın biricik yolu saldırı politikalarına geçit vermemek, katliamların kaynağı olan sermaye düzenine karşı mücadeleyi yükseltmektir.
Bugün de mezhepçi politikaya dört elle sarılan günümüzün Hızır Paşaları Alevilere yönelik yeni saldırıları teşvik ediyorlar. Dün Alevilere yönelik kanlı katliamlar gerçekleştirenler, bugün de AKP iktidarından güç alarak Alevi emekçilere saldırıyorlar. Alevilere yönelik saldırılara göçmenlere yönelik saldırılar eşlik ediyor.
Sermaye düzeni, açlık, yoksulluk, baskı ve zorbalıkta sınır tanımıyor!
Hızır Paşaların düzeni emekçilere sömürüye, soyguna, işsizliğe ve yoksulluğa kölece boyun eğmeyi dayatıyor. Bir tarafta açlık sınırında bir gelirle yaşamak zorunda kalan; işsizlik, eğitimsizlik ve geleceksizlik dayatılan milyonlar, diğer tarafta her şeye el koyan bir avuç sömürücü asalak! Kan emici asalakların, Hızır Paşaların egemen olduğu sermaye düzeni gerçeği işte budur!
Çözüm, temel hak ve özgürlüklerimizi örgütlü mücadelenin gücüyle söke söke almaktır. Yasakları hiçe sayarak fiili-meşru mücadeleyi yükseltmektir. Baskı, terör, işkence ve katliamlara karşı harekete geçmek, hesap sormaktır!
Bağımsız Devrimci Sınıf Platformu (BDSP), din ve devlet işlerinin tam olarak ayrılmasını, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın kaldırılmasını, devletin dinsel kurumlara yaptığı her türden yardıma son verilmesini, gericilik yuvası tarikat ve cemaatlerin dağıtılmasını, mezhepsel ayrıcalıklara ve baskılara son verilmesini savunuyor.
BDSP, tüm katliamların sorumlularından hesap sorulması için “İşçilerin birliği, halkların kardeşliği!” çağrısını yükseltiyor. Gün, bu çağrıya kulak verme, kurtuluşun tek başına olmayacağı bilinciyle mücadele bayrağını yükseltme günüdür.
-Diyanet İşleri Başkanlığı lağvedilsin!
-Zorunlu din dersleri yasaklansın!
-ÇEDES saldırısına son verilsin!
-Yaşasın devrim ve sosyalizm!
Bağımsız Devrimci Sınıf Platformu (BDSP)