Erdoğan’ın dokunulmazlığı genişledi

AKP şefi Tayyip Erdoğan Cumhurbaşkanı olması nedeniyle hakkındaki dosyalardan yargılanma ihtimali kalmadı. Cumhurbaşkanı sadece vatana ihanet suçu için yargılanabiliyor.

  • Haber
  • |
  • Güncel
  • |
  • 12 Ağustos 2014
  • 06:21

Cumhuriyet gazetesinden Alican Uludağ’ın haberine göre Cumhurbaşkanı seçimlerini kazanan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, görevine resmen başlayıp Köşk’e çıktığında daha kalın “dokunulmazlık zırhını” da sırtına geçirecek. Meclis’te üç adet dokunulmazlık dosyası bulunan ve 17-25 Aralık dosyaları ile de şaibe altında olan Erdoğan, 5 yıllık görev süresi boyunca “vatana ihanet” dışında hiçbir şekilde yargılanamayacak.

Tayyip Erdoğan, cumhurbaşkanı seçilmesiyle yalnızca devletin bir numaralı koltuğuna oturmakla kalmayacak, aynı zamanda anayasal zırha da sahip olacak. Çünkü Anayasa’nın 105. maddesi, “Cumhurbaşkanının, Anayasa ve diğer kanunlarda başbakan ve ilgili bakanın imzalarına gerek olmaksızın tek başına yapabileceği belirtilen işlemleri dışındaki bütün kararları, başbakan ve ilgili bakanlarca imzalanır; bu kararlardan başbakan ve ilgili bakan sorumludur. Cumhurbaşkanının resen imzaladığı kararlar ve emirler aleyhine Anayasa Mahkemesi dahil, yargı mercilerine başvurulamaz. Cumhurbaşkanı, vatana ihanetten dolayı, Türkiye Büyük Millet Meclisi üye tamsayısının en az üçte birinin teklifi üzerine, üye tamsayısının en az dörtte üçünün vereceği kararla suçlandırılır” hükmünü düzenliyor.

Erdoğan, bu sayede Meclis’te bekleyen yolsuzluk dosyalarından 5 yıl daha kurtulacak. Erdoğan’ın, İstanbul Belediye Başkanlığı döneminde işlediği iddia edilen “zimmet”, “kalpazanlık” “cürüm işlemek için teşekkül oluşturmak” suçlarından Meclis’te üç adet fezleke dosyası bekliyor. Bunların dışında 17 ve 25 Aralık soruşturmalarının bir ucunun Erdoğan’a uzanması da Köşk dokunulmazlığı sayesinde engellenecek.

 

Dizayn edilmiş yargı

Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı koltuğuna otururken geride dizayn edilmiş bir yargı da bıraktı. 17 Aralık operasyonu sonrası HSYK eliyle yargıda kendisini hedef alabilecek hâkim ve savcıları görevden alarak pasifize eden Erdoğan hükümeti, yerlerine “güvendiği” isimleri atadı. Diğer yandan Ekim ayında yapılacak HSYK seçimleri, Erdoğan’ı tehdit edebilecek en büyük süreci içinde taşıyor. Adli ve idari yargıdan HSYK’ye 11 üye seçilecek. Eğer bu seçimleri iktidarın desteklediği liste kazanmazsa, yeni oluşacak HSYK ile Erdoğan’ın yargıda oluşturduğu düzen bozulacak. Bu da Erdoğan’ın partisine yönelik yeni yolsuzluk soruşturmalarının önünü açabilecek. Hatta Erdoğan hakkında başlatılabilecek olası bir “vatana ihanet” soruşturmasını ancak bu seçimlerin kaderi belirleyecek.

 

Gül’ün kayıp trilyon sıkıntısı

Erdoğan’ın çıkacağı köşk koltuğundan 28 Ağustos günü ayrılacak Abdullah Gül ise yargı ile karşı karşıya kalabilir. Abdullah Gül, Kayıp Trilyon davasında Necmettin Erbakan ile birlikte sahtecilik suçlamasından sanık durumundaydı. Cumhurbaşkanlığı görevi bitmesiyle dosyanın işleme konması bekleniyor.