2023 seçimleri yaklaşırken adaylar, seçim tarihi, ittifakların tutumu vb. konularla milyonlarca işçi ve emekçinin gündemi meşgul edilirken sefalet de artmaya devam ediyor. Açlık sınırında ücretlere mahkûm edilen işçi ve emekçiler, düşen alım gücü, yüksek enflasyon ve iğneden ipliğe gelen zamlar karşısında adeta yaşam savaşı veriyor. Yaklaşan seçimleri kendisi için bir beka sorunu olarak gören Saray rejimi ise, sefalete sürüklediği işçi ve emekçilerin karşısına her gün yeni bir “müjde!” ile çıkıyor. Emekçilerin taleplerini seçim rüşvetine çeviren Saray rejimi asgari ücrete, memur ve emeklilere TÜİK’in sahte enflasyonunun üzerinde zam vererek, EYT ve 3600 ek göstergeyle ilgili düzenlemeler yaparak ve konut kampanyaları açıklayarak kitleleri manipüle etmeye çalışıyor.
Erdoğan’ın bir müjdesi de 2023 yılında “köprü ve otoyollara zam yapılmayacağı” oldu. Tam bir pişkinlikle konuşan Erdoğan, ardından Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati’ye bakarak “Nureddin senden para çıkmıyor, yani rahat ol” diye de ekledi.
Evet, Nureddin’den para çıkmıyor, Erdoğan’dan da çıkmıyor. Köprü ve otoyolların tüm maliyeti ve şirketlerin on yıllara yayılan kârların hepsi işçi ve emekçilerinden cebinden karşılanıyor.
Bahsi geçen köprü ve otoyollar, Yap- İşlet- Devret (YİD) yöntemi ile yandaş şirketlere yaptırılıyor. Öte yandan verilen araç geçiş garantileri sağlanamadığında, ödemeler hazineden dolar/avro kuru üzerinden ödeniyor. Garanti ödemeleri, işçi ve emekçilerin ödediği vergilerden oluşturulan Hazine’den karşılandığı için Bilecik’teki bir demir işçisi de belki de hiç görmediği Çanakkale Köprüsü’ne para ödemiş oluyor.
Sermayeye kaynak transferi
Sermayenin demir yumruğu AKP iktidarı, “mega” ve “çılgın” projeleri için kamu kaynaklarını pervasızca yandaş kapitalistlere pazarlıyor. “Milletin cebinden beş kuruş çıkmayacak” yalanıyla, “Kamu Özel İşbirliği” adı altında sermayeye hizmet eden AKP iktidarı, sermayeye taahhüt ettiği “garanti ödemeler” üzerinden devasa bir servet aktarımı gerçekleştirdi. Büyük çoğunluğu işçi ve emekçilerden toplanan vergilerle oluşturulan devlet bütçesinden sermayeye milyarlar akıtıldı, akıtılmaya da devam ediliyor.
Tüm otoyol ve köprülerden elde edilen gelir dahi araç geçiş sayısındaki açıkları karşılamaya yetmiyor. Garanti edilen araç geçiş sayılarına yaklaşılamazken, sermayeye ödenecek garanti bedelleri devasa bir yüke dönüşmüş bulunuyor. Köprü, tünel, otoyol ve hastanelere verilen garantiler döviz cinsinden olduğu için, TL’nin döviz karşısındaki değer kaybı hazineden ödenecek tutarı da sürekli olarak artırıyor. Bu nedenle AKP Şefi Erdoğan’ın “köprü ve otoyollara yıl boyunca zam yok” vaadi tam bir kandırmacadan ibarettir. Müteahhitlere garanti verilen ödeme hazineden karşılanmaya devam edecektir. Zam olsa da olmasa da enflasyondaki artışla birlikte, köprü ve otoyolların parası işçi ve emekçilerden alınacaktır.
***
Saray rejimi küstahça duyurduğu seçim rüşvetleriyle; işçi ve emekçilerin “geçinemiyoruz” öfkesini dindirmeye, milyonları beklemeciliğe iterek gerici politikalarına yedeklemeye çalışıyor. İşçi ve emekçiler sahte seçim vaatlerine ve rüşvetlerine kanmamalı, emeğine sahip çıkarak alınterinden çalınıp sermayeye aktarılan her bir kuruşun hesabını mutlaka sormalıdır.
K. Düşgör