Emniyet, Süleyman Yeter’in katilini kaçırmaya hazırlanıyor

Mustafa Paköz'ün sendika.org için hazırladığı haber, sermaye devletinin katilleri ve işkencecileri nasıl koruduğunu gösteriyor...

  • Haber
  • |
  • Güncel
  • |
  • 05 Mayıs 2013
  • 10:46

• Belgeleri buradan görebilirsiniz...

Sendikacı Süleyman Yeter’i 1999′da işkencede öldüren, davanın 1 numaralı sanığı olarak 14 yıldır aranan Komiser Yardımcısı Ahmed Okuducu’yu bu “zor” günlerinde Emniyet yalnız bırakmadı. Okuducu, arandığı dönemde hakkında muvakafatname belgesi düzenlendi, Emniyet’ten pasaport aldı, Türkiye’ye sıkça giriş-çıkış yaptı

Sendikacı Süleyman Yeter, o 4 Nisan 1999 tarihinde yapılan bir operasyonda gözaltına alınır. İstanbul Terörle Mücadele Şubesi’nde Sedat Selim Ay’ın başında olduğu TİM-4, tarafından sorgulanırken 7 Nisan günü işkencede öldürülür.

Sendikacı Süleyman Yeter’in işkencede öldürülmesine ilişkin açılan dava 29 Kasım 1999’da sonuçlanır. İstanbul 6. Ağır Ceza Mahkemesi, Komiser Yardımcısı Ahmet Okuducu, polisler Mehmet Yutar ve Erol Erşan hakkında gıyabi tutuklama kararı verir. Erşan ve Yutar, gelip teslim olurken, davanın birinci derecede sanığı Ahmet Okuducu firari sanık olarak 14 yıldır aranıyor. 5 Aralık 2000’den beri ‘kırmızı bülten’le Interpol tarafından da arandığı söylenen Ahmet Okuducu’nun bulunamadığı söyleniyordu. Özellikle İstanbul Emniyet Müdürlüğü kayıtlarına bakıldığında arandığı ama izine rastlanılmadığı belirtiliyordu.

Süleyman Yeter’in işkence ile öldürülmesinin üzerinde yaklaşık 14 yıl geçti. Hukuki olarak tam bilgi sahibi değilim ama avukatlardan öğrendiğime göre bu davanın zamanaşımına uğraması için kısa bir zaman kalmış. A. Okuducu ise bu sürenin dolmasını bekliyor.
Ancak bana gelen belgelere göre, A. Okuducu’ya sahte pasaportu veren yine arandığı ve bütün bilgilerin bulunduğu İstanbul Emniyet Müdürlüğü olduğu anlaşılıyor.

A.Okuducu, 2004 yılından beri Kırgızistan’ın Bishkek şehrinde yaşmasına rağmen sık sık Türkiye’ye giriş yapıyor ve hatta kendi ismiyle bürokratik işlemlerini takip ediyor. Zaman zaman Avrupa’ya gidiyor.

22 Mart 2010 tarihinde Üsküdar 12. Noterliği tarafından Ahmet Okuducu adına hazırlanan “muvafakatname” belgesi var.  İstanbul Emniyet Müdürlüğünce aranıp bulunamadığı iddia edilen A. Okuncu, T.C No:11713261664 kimliğiyle Küplüce Mah. Yazıcı Emine Sok. Nh: 4/2 Üsküdür/İstanbul adresinde oturuyor. O dönem kullandığı tel: 05325422216. Adresi ve hatta telefonu belli olan A.Okuducu, nasıl oluyor da bulunamıyor. Noterlik kurumu resmidir ve T.C. Kimlik numarasında bu kişinin ceza aldığı ve arandığı anlaşılır. Denilebilir ki bu durum Noterliğin ilgi alanı dışındadır. (BELGE 1)

Ancak İstanbul Emniyet Müdürlüğü tarafından verilen sahte pasaport bulunuyor. Kullandığı pasaport ve kimlik İskender Arıcı’ya ait. Gerçek İskender Arıcı’nin resmine ulaştım ve gerçekten farklı kişi olduğunu tespit ettim. (BELGE 2)

Ancak İskender Arıcı ise Ahmet Okuducu’nun akrabası olup Ankara ili, Nallıhan ilçesinde yaşıyor ve mahalle muhtarlığı yapıyor. Arıcı, kendisi adına çıkartılan pasaportun bir başkası tarafından kullanıp-kullanılmadığı bilgisine sahip mi? Bu bilinmiyor!

Ahmet Okuducu İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nde tanınan bir polis ve Süleyman Yeter’in işkence ile öldürülmesi olayında ceza aldığı için aranıyor. İlginç olan ise İskender Arıcı adına pasaportu veren kurum İstanbul Merkez Pasaport İşl. Şb. Müdürlüğü’dür. Ahmet Okuducu’ya ait bütün bilgiler ve parmak izleri Emniyet Müdürlüğünde olduğuna göre, çok eski de değil yaklaşık bir yıl önce yani 02/04/2012 tarihinde bu kişinin sahte pasaport alması için resmi işlemleri yapılıyor. (BELGE 3)

02 Nisan 2022 yılına kadar yani 10 yıllık süresi bulunan pasaport, İstanbul Valiliği tarafından verilmiş ve 07 Nisan 2012 günü Türkiye’den çıkış yapıyor. (BELGE 4)

Parmak izleri dâhil bütün bilgiler İstanbul Emniyet Müdürlüğünün Internet kayıtlarına geçtiğine göre Ahmet Okuducu’ya bu pasaportu kim, neden, niçin vermiş olabilir? Burada ortaya çıkan durum şu; İstanbul Emniyet Müdürlüğü tarafından, ceza almış olup aranır durumda olan Ahmet Okuducu’yu korumak için başkası adına düzenlenmiş pasaportun bilerek verildiği izlenimi doğuyor.

Ayrıca Ahmet Okuducu, aynı şekilde Kırgızistan vatandaşlığına geçmiş ve bu ülkenin pasaportunu taşıyor. Kırgızistan pasaportundaki ismi ise İskender Arydzhiev’dir. 20.10.2010 tarihinde verilen Kırgızistan pasaportu, 21.10.2010 yılına kadar geçerli. (BELGE 5)

Dikkat çeken bir nokta ise Kırgızistan pasaportu ile Türk pasaportundaki kişinin ismi aynı olmasıdır. Böylelikle Ahmet Okuducu, İskender Arıcı kimliğiyle Kırgızistan’da vatandaşlık başvurusu yaparken soyadını değiştirdi. Böylelikle her iki kimlikle Türkiye’ye giriş yapabiliyor. Rusya ve Çin dâhil olmak üzere Orta Asya ülkelerini ve Kıbrıs Türk bölgesini sık sık dolaşıyor. Ancak yaşamının çok büyük bir kısmı yine Türkiye’den geçiyor. Radikal’de yayınlanan Baba Mahmut Okuducu, 28 Ağustos 2012’de alınan ifadesinde, “Oğlum en son 7-8 ay önce ev telefonundan aramıştı. Bir daha aramadı. Telefonda kendisine, ‘Polisler seni arıyor’ diyordum, ‘Arasınlar, ben yerimi söylemem’ diyordu” dedi. Annesi Fatma Okuducu da, “Oğlum işi bıraktığını, İstanbul’u terk ettiğini söyledi. O tarihten beri zaman zaman beni ve babasını ev telefonundan arayıp hal hatır sorar, telefonu kapatır. Nerede olduğunu, ne iş yaptığını söylemiyor” diye verdiği ifade kesinlikle doğru değil. İstanbul’daki çekilen aile fotoğrafı İstanbul’da yaşadığını gösteriyor. (BELGE 6)

Ahmet Okuducu, hükümlü firari sanık olarak aranırken 14 Haziran 1999 tarihinde evleniyor. Halen resmi olarak evli olduğu eşi Hürü Okuducu (anne soyadı Savaş) ve Huri’den üç çocuğu var. 18 Haziran 2009 tarihinde en küçük oğlunu nüfusa kaydettiriyor. Türkiye’de olduğu anlaşılan A. Okuducu’nun düğününe İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğünde katılan polis arkadaşları kimler. Örneğin Sedat Selim Ay’ın başında olduğu TİM-4’de düğüne katılan var mıdır? Kameraya alınan düğün kaseti incelendiğinde bu durum çok daha net ortaya çıkacaktır.

Ahmet Okuducu’nun Kırgızistan’da Toybayeva Zarina ile resmi olmayan bir evliliği var ve Zarina’dan da çocuğu daha bulunuyor. Bütün bürokratik işlerini de bu kadın üzerinde yürütüyor. Ayrıca Okuducu’nun Kırgızistan’da İskender Arıcı olarak inşaat şirketi bulunuyor. Ayrıca Kırgızistan’daki bütün mal varlığı T. Zarina üzerinde olup, Türkiye’deki ailesiyle ve hatta Emniyette bulunan arkadaşlarıyla bu kadın üzerinde bağlantı kuruyor. (BELGE 7)

Okuducu’nun 03.04. 2013 tarihinde ve saat:18.54’de Bishek Park Avm’da çekilmiş en son fotoğrafı. (BELGE 8)

Ahmet Okuducu’nun saçları dökülmüş ancak kamufle olmak için zaman zaman peruk takıyor. A. Okuducu istediği zaman Türkiye’ye giriş yapabiliyor. Örneğin 3 Mayıs günü, Türkiye saatiyle 13:12’de ve 0212 224 14 08 telefonunda Kırgızistan’ı arıyor.   

Ahmet Okuducu aranır durumda olmasına rağmen, ortalıkta dolaşıyor. İstediği zaman Türkiye’ye giriş-çıkış yapabiliyor.

İşin ilginç yanı da İstanbul Emniyet Müdürlüğü başka isimle kendisine pasaport veriyor. Her türlü bilginin dijital ortamda saklandığı bir Ahmet Okuducu nasıl oluyor da görev yaptığı İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nde başka bir isimle pasaport çıkartabiliyor.

Bütün plan Ahmet Okuducu’nun davasının zaman aşımına uğramasını sağlamak. Buna kısa bir zaman kalmış. Eğer dava zamanaşımına uğrar düşerse, o zaman Ahmet Okuducu bu kez kendi kimliğiyle piyasaya çıkacak. İstanbul Emniyet Müdürlüğü bu durumu biliyor ve sanırım meslekte arkadaşları olan Ahmet Okuducu’yu bilerek koruyor. Bu kişi şu an Türkiye’dedir ve kısa bir süre sonra yine İskender Arıcı kimliğiyle bir başka ülkeye gidecek ve zaman aşımını bekleyecek.

İstanbul Emniyet Müdürlüğü eğer bu kişiyi bilerek korumuyorsa istediği zaman yakalar. Çünkü nerede olduğunu biliyor. İşkencede sıfır toleransın somut bir örneği olacak.

Birlikte görelim.

Sendika.Org / Mustafa Peköz