Eğitim Sen: YKS, eğitimdeki tahribatı ortaya serdi

Eğitim Sen, 2018 yılı Yükseköğretim Kurumları Sınavı’nın sonuçlarını “Eğitimdeki ağır tahribatı gözler önüne serdi” diye değerlendirdi.

  • Haber
  • |
  • Güncel
  • |
  • 02 Ağustos 2018
  • 10:32

Eğitim Sen, 31 Temmuz’da açıklanan Yükseköğretim Kurumları Sınavı’nın sonuçlarına dair istatistikleri değerlendirdiği yazılı açıklama yayınladı. Açıklamada, sınav sonuçlarının eğitim politikalarındaki başarısızlığı ortaya serdiği vurgulandı.

“Temel yeterlilikler dahi öğrencilerin çoğuna verilemedi”

Bu yıl ilk kez uygulanan “Temel Yeterlilik Testi”nin sonuçlarına dair “500 puan üzerinden değerlendirilen bir testte 250 ve üzerinde puan alan adayların, toplam adaylara oranı %19,80, 400 ve üzerinde puan alan adayların oranı ise %1,37’dir” ifadeleriyle başlayan açıklamada, temel yeterliliklerin öğrencilere kazandırılamadığının görüldüğü ifade edildi. Aynı test sonuçlarının detaylarına da yer verilen açıklamada, eğitim sisteminin iflas ettiğine dikkat çekildi.

Özel okulların “başarısı” ve eğitimin piyasalaşması

Bunların yanı okul türlerinin başarılarının ele alındığı açıklamada, fen ve Anadolu liselerinin sayısal ve eşit ağırlıkta başarı düzeyini koruduğu belirtildi. Buna ek olarak özel liselerin yüksek başarı puanlarının, bu liselerdeki eğitimin “sınava hazırlık” eksenine yoğunlaşmasından kaynaklandığına değinilerek şöyle denildi: “Acaba lise son sınıftayken kaç öğrenci devlet okullarını bırakıp, özel liselere geçiş yapmıştır? Devlet okullarında yetişen bu öğrenciler, kimi özel liselerin başarı grafiğini nasıl etkilemiştir? Bu sorulara gerçekçi yanıt verilmemesi durumunda, mevcut istatistiklere bakarak yorum yapmak sadece eğitimdeki ticarileştirme politikalarına meşruluk kazandırma işlevi görecektir.”

“Bölgesel eşitsizlikler gizleniyor”

Eğitim Sen ayrıca, YKS sonuçlarına dair istatistiklerde bölgesel dağılımlara yer verilmemesini de eleştirdi. Geçtiğimiz yıllarda bu istatistiklerin bölgesel eşitsizlikleri ortaya serdiği ifade edilen açıklamada şu vurgu yapıldı: “Bu yıl yayınlanan istatistiklerde ise bölgesel dağılımın yer almaması eğitimdeki eşitsizliğin görülmesini engellemektedir. Haliyle yukarıda ifade ettiğimiz ağır tahribatın bu yanı gizlenmekte, eğitimdeki en temel sorunlardan birisi yok sayılmaktadır.”

“Bu, eğitim politikalarının başarısızlığı, öğrencilerin değil!

Açıklamanın sonuç bölümünde, bu başarısızlığın öğrencilerin ve adayların değil eğitim politikalarının başarısızlığı olduğunun altı çizildi. Bu başarısızlığın, siyasi iktidarın itaatkar nesiller yaratma hedefinin sonucu olduğu belirtilen açıklama şu vurgularla devam etti:

“Okullaşma politikasından, öğretim programlarını oluşturmaya; öğretmen yetiştirme sisteminden, öğretmenlerin hak gasplarına; demokratik ve evrensel değerlerin yok sayılmasından, siyasi iktidarın yürüttüğü toplum mühendisliğine; devlet okullarına kaynak aktarılmazken, özel okullara öğrenci başına verilen binlerce TL’lik teşviklere kadar çok sayıda faktör bu tablonun oluşmasını sağlamıştır.”

Açıklama “eğitimin kamusal, parasız, bilimsel, laik, nitelikli ve anadilinde örgütlenmesi” hedefi bir kez daha dile getirilerek noktalandı.