Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) karma eğitim zorunluluğuna ilişkin maddeyi yönetmelikten kaldırması ve bunu gerekçelendirirken ortaya attığı söylemlere karşı Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) bir açıklama yayımladı.
“Karma eğitim tartışmaları ve gerçekler” başlıklı açıklamada, karma eğitim ile ilgili tartışmaların planlı şekilde sürdürüldüğü ve karma eğitimin zararlı olduğu iddiasıyla bilim dışı düşüncelerin yaygınlaştırıldığına dikkat çekildi. Bunların “çocuğun okulunu seçme özgürlüğü” ile bağdaştırılamayacağının da altı çizildi.
Açıklamada ilk olarak, MEB’in son karma eğitim düzenlemesinin “Kurum Açama, Kapatma ve Ad Verme Yönetmeliği”nde yer alan “Madde 7-(11) Çok programlı Anadolu lisesi, mesleki ve teknik eğitim merkezi ve mesleki eğitim merkezinde karma eğitim yapılır” maddesinin çıkarılmasını yargı kararı ile gerekçelendirdiği hatırlatıldı. Devamında MEB’in; 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu’nun 15. maddesinin karma eğitimle ilgili bir düzenleme içermesini gerekçe göstererek, “karma eğitimin zorunluluğu”na yönetmelikte ayrıca yer verilmesine gerek olmadığını ifade etmesine değinildi. MEB’in açıklamalarına ek olarak cumhurbaşkanlığı sözcüsü İbrahim Kalın’ın ise kararı, “alternatif sunuyoruz” diyerek, bunun “demokratik toplumun” gereği olduğunu iddia ederek savunmasına dikkat çekildi.
“Söz konusu yasa karma eğitimin hiçe sayılmasına yol açıyor”
MEB’in atıfta bulunduğu 1739 sayılı yasanın 15. maddesinin “Okullarda kız ve erkek karma eğitim yapılması esastır. Ancak eğitimin türüne imkân ve zorluklara göre bazı okullar, yalnızca kız veya yalnızca erkek öğrencilere ayrılabilir” şeklinde olduğuna yer veren Eğitim Sen, bu maddedeki “tür, imkan ve zorluklar” gerekçeleri ile birçok Anadolu lisesi ve Anadolu imam hatip lisesinin sadece kız öğrenciler için açıldığı belirtildi. “MEB hangi okul türlerinin, hangi imkan ve zorluklara göre sadece kız veya erkek öğrencilere ayrılabileceğine dair bir düzenleme yapmayarak karma eğitim dışı uygulamaların önünü açmaktadır. Herhangi bir düzenleme yapılmamış olması istenen her okulun karma eğitim dışına çıkarılmasına olanak sağlamaktadır” vurgusu yapıldı.
Açıklamada; MEB’in 10 Eylül’deki kararı ile, bu üç okul türü için var olan karma eğitim zorunluluğunu kaldırdığı, bu okullara ilişkin keyfiyetin de önünü açtığı belirtildi.
“Kalın’ın açıklaması, karma eğitime karşı tutumu gösteriyor”
Açıklamanın devamında “...Karma eğitimin zararlarına dönük akıl, bilim dışı düşünceler yaygınlaştırılmaya çalışılmaktadır. Yaşamın kendi doğallığı, toplumsal işbölümü ve evrensel çocuk hakları ve eğitim bilimi dikkate alındığında karma eğitimden vazgeçmenin olası ve doğru olmadığı görülmektedir. Tüm bunlara rağmen karma eğitim dışı uygulamalarda ısrar etmenin ‘çocuğun okuyacağı okulun türünü seçme özgürlüğü’ ile açıklanamayacağı da ortadadır” denildi.
İbrahim Kalın’ın açıklamalarının, gerici eğitimin hakim kılınması ve eğitimin piyasaya göre şekillendirilmesi noktasındaki tutumu açık ettiğine değinilerek öğrencilerin imam hatip okullarına ve meslek liselerine yönlendirilmesinin iktidar için temel olduğunun altı çizildi.
Açıklama şu ifadelerle sona erdi: “Kurulduğu günden bu yana laik, bilimsel, kamusal, anadilinde, eşit ve ücretsiz eğitim hakkını her koşulda savunmuş olan Eğitim Sen, tüm öğrencilerin eğitim hakkının hiçbir engel olmadan kullanılmasını savunmaktadır. Karma eğitim ile ilgili tartışmaların kendisi pedagojik ve bilimsel temellerde değil, siyasal referanslarla tartışılmakta ve bunun olumsuz sonuçlarına da öğrencilerimiz katlanmak durumunda kalmaktadır. Bu nedenle önümüzdeki dönemin en temel önceliklerinden birini de eğitim alanında yaşanan gerici ve piyasacı dönüşüme karşı çıkmak ve tüm öğrencilerin istedikleri okul türünde ve okulda eğitim almasını sağlamak oluşturmaktadır.”