Genel Sağlık-İş İzmir Şubesi'nden yapılan açıklamada Ege Üniversitesi'nde senato kararıyla yönetimsel değişikliğe gidilecek olmasına tepki gösterildi.
Genel Sağlık-İş İzmir Şube Başkanı Derya Pekel konuya ilişkin yaptığı yazılı açıklamada şunları dedi:
“2007 yılında başlayan ve hastayı, müşteriye dönüştürmeye odaklanan 'Sağlıkta Dönüşüm Programı' nedeniyle sağlık sistemi çökme noktasına getirilmiştir. Sağlık, bireyin en önemli yaşamsal hakkıdır. Halka, ücretsiz, eşit ulaşılabilir, nitelikli sağlık hizmeti sunmak, sosyal devlet olmanın bir gereğidir”
Tüm basamaklarda sağlık hizmetlerindeki yıkıma paralel olarak, son yıllarda üniversitelere yönelik olarak yürütülen politikalara dikkat çeken Pekel şunları ifade etti:
“Dokuz Eylül Üniversitesi’nde çalışanlar üzerindeki idari baskılar ortada iken, bu kez Ege Üniversitesi’nde senato kararıyla yönetimsel değişikliğe gidilecek olması birbirinden bağımsız olarak düşünülmemelidir. Özelleştirmenin ilk adımı olarak yemekhane hizmetleri özelleştirilmiş olup, görüntüleme hizmetleri ve çamaşırhane hizmetleri için de 'hizmet alımına' gitmek üzere, senato kararıyla idari yapı değiştirilmekte, başhekimlik ve başhemşire kavramları kaldırılmakta, yerine müdürlük ve sağlık tedavi, bakım ve otelcilik hizmetleri müdürlüğü getirilmektedir. Başhekimliğe bağlı birimler sağlık bakım, tedavi ve otelcilik hizmetlerine bağlanmakta, yönetim biçimi Sağlık Bakanlığı ikinci basamak sağlık hizmetlerine dönüştürülmektedir. MHRS sistemine entegrasyon için adımlar atılmış ve uygulamaya konulmuş durumdadır.”
Birinci basamak çökmek üzere
Pekel açıklamanın devamında şunları ifade etti:
“Birinci basamak koruyucu sağlık hizmetleri çökmek üzere olup, sevk zinciri işlememekte, ikinci basamak hastaneler, başvuruları karşılamakta yetersiz kalmakta, zorlanmaktadır. Üçüncü basamak hastaneler de piyasacı anlayışa kurban edilirse, sağlık sistemimiz tamamen işlemez hale gelecektir. Daha yaşanılası bir Türkiye mümkündür. Daha nitelikli ve ulaşılabilir sağlık hizmetleri hayal değildir. Genel Sağlık-İş olarak, yine ve vazgeçmeden, Atatürk’ ün başlattığı 'kamucu, halkçı sağlık politikalarının' uygulanması gerektiğini, iktidara hatırlatıyoruz. Halkımız, kamucu, halkçı, parasız, eşit, ulaşılabilir, nitelikli sağlık hizmetlerine kavuşana, sağlık emekçileri mali ve özlük haklarını alana kadar mücadelemize devam edeceğiz!”