Türkiye'de koronavirüs nedeniyle son 24 saatte 21 kişi yaşamını yitirdi, 1016 yeni vaka tespit edildi. BirGün’de yer alan haberde sinir bilim ve genetik uzmanı Doç. Dr. Çağhan Kızıl, açıklanan günlük koronavirüs vakalarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
"Türkiye'de Haziran başında 165 bin vaka varken, bugün 212 bin civarinda vaka var (%28 artış)" diyen Kızıl, "Ölüm sayılarında da bu süreç içinde %17 artış var. Günlük yoğun bakım hastası sayısında da verilen rakamlara göre 1 Haziran - 10 Temmuz arasında %83'lük bir artış (651-1194) görülüyor" ifadelerini kullandı.
Testlerin her koşulda artması gerektiğini söyleyen Kızıl, "Eğer salgın gerçekten azalıyorsa, daha fazla test aynı oranda fazla vaka anlamına gelmez. Avrupa'da ve ABD'nin bazı eyaletlerinde test sayıları gittikçe artarken vaka sayıları düşüyor" dedi.
Kızıl, şöyle devam etti: "Ama en önemlisi, yayılımı durdurmak için semptomu olsun olmasın herkese test yapılması. Şu durumda Türkiye'de salgının yayılımının kontrolünden çok istatistiki göstergelerin önceliği var gibi duruyor."
Doç. Dr. Çağhan Kızıl'ın Twitter hesabından yaptığı değerlendirmeler şöyle:
*Türkiye'de yoğun bakım hasta sayısının toplam aktif COVID-19 hastasına oranı Nisan sonu %2,2; Mayıs sonu %2,1; Haziran sonu %4,7 idi. Bugün ise bu oran %8,9. Doğrudan klinik bir gösterge olan bu oran salgın dinamiklerinin değiştiğini gösteriyor olabilir.
“Ana başarı yayılımı durdurmak”
*Özellikle test yapma kriterinin değişmesinin (vaka temaslı ve semptom göstermeyen kişilere test yapılmaması ve semptom olanlara da testin onaya bağlanması) genel anlamda pozitif vaka sayısını düşürecek bir uygulama. Oysa ana başarı yayılımı durdurabilmek.
*Zira, Nisan sonunda yapılan testlerdeki pozitif vaka oranı %7,1 iken bu oran Mayıs sonunda %3,9, Haziran sonunda %3,1, dün ise %2,2 idi. Ancak bu azalış salgının gerçek gidişatını göstermiyor. Yoğun bakım hasta sayısı ve diğer klinik oranlara baktığımızda bu sonuç çıkıyor.
*Türkiye'de Haziran başında 165 bin vaka varken, bugün 212 bin civarinda vaka var (%28 artış). Ölüm sayılarında da bu süreç içinde %17 artış var. Günlük yoğun bakım hastası sayısında da verilen rakamlara göre 1 Haziran - 10 Temmuz arasında %83'lük bir artış (651-1194) görülüyor.
“Testler her koşulda artmalı”
*Testler her koşulda artmalı, salgın yükselirken de sönümlenirken de. Eğer salgın gerçekten azalıyorsa, daha fazla test aynı oranda fazla vaka anlamına gelmez. Avrupa'da ve ABD'nin bazı eyaletlerinde test sayıları gittikçe artarken vaka sayıları düşüyor.
*Ama en önemlisi, yayılımı durdurmak için semptomu olsun olmasın herkese test yapılması. Şu durumda Türkiye'de salgının yayılımının kontrolünden çok istatistiki göstergelerin önceliği var gibi duruyor.
*Türkiye’de yoğun bakım hastalarının aktif vakalara oranı %8,8. Bu, test yapma kriterinin sadece semptom gösterenlere indirgenmesinin sonucu. Testi pozitif çıkan ve verilere yansıyan vakalardan semptomsuzların çıkarılması ve salgının gerçekte artıyor olmasının kombine yansıması.
*Enfekte kişileri ikiye ayıralım: semptom gösterenler (bir kısmı hastanede yatmak zorunda kalacak, yoğun bakıma girecek, tedavi olacak) ve semptomsuzlar (test yaptırmadıkları sürece, hastalanmazlarsa enfekte olduklarının farkına varmayacaklar ve yayılıma katkıda bulunacaklar).
*Bu iki gruba yönelik uygulamalar farklı. İlkine tedavi ve izolasyon, ikincisine yayılımı azaltma amaçlı yaygın test ve vaka takibi. Türkiye’nin yönelimi ilk grubu tedavi etmeye çalışmak. Maalesef bugünkü durumda yayılımın engellenmesi için ikinci gruba için tedbirler mevcut değil.