Ölüm orucunun 200. günündeyken yapılan telefon konuşmasında yaşadıklarını anlatan Akman, Özgür Karakaya'nın tedavisinin başladığını söyleyerek kendi koşullarını anlattı.
Akman ölüm orucu sürecini tek yaşadığını ve her işini kendisi yapmak zorunda olduğunu, bütün soluğunu bu işlere ayırdığını söyledi. Uygun olan bir hapishaneye sevkinin, aile görüşünün yargıtay kararına uygun yapılmasını ve havalandırma saatinin artırılmasını talep ettiğini belirterek bunlar sağlanmazsa da zaten ölüm koşullarında yaşadığını söyledi.
Akman konuşmasının devamında şunları ifade etti;
“Bu sorunların çözülmesi için Adalet Bakanlığı'na bile gerek yok, cezaevi yönetimi de çözebilir. Hapishanede bir düzenleme yaparak ya da istediğim yere sevk ederek bu sorun çözülebilir. 4 gündür hastanedeyim, bir avuç gökyüzü isterken burada tutarak onu bile elimden aldılar. Hapishanede havalandırma vardı, burada o da yok. Vücudumda yaralar oluşmaya başladı. Hastaneye getirildikten sonra ihtiyaçlarımı almama izin vermiyorlar. Baskı yapmaya çalışıyorlar her yönden ama ben direniyorum. Her sabah doktor geliyor muayene olmak istemediğimi söylüyorum gidiyorlar. Doktorlar Özgür'ün genel değerlerinin çok olumlu çıkmadığını söylediler benim riskimin daha büyük olduğunu ancak tedaviyi kabul etmediğim sürece bir şey yapmayacaklarını söylediler.”