Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG), Ekim ayında gazetecilere yönelik gerçekleşen hak ihlallerine dair hazırladığı raporu açıkladı.
Raporda, AKP- MHP iktidarının yeni yasama yılındaki “yumuşama” söylemlerine işaret edilerek, söylemlerin sahadaki yansımasının tam tersi olduğu vurgulandı. Raporda şu verilere yer verildi:
“39 dosyada 104 gazeteci yargılandı. 11 gazeteciye 19 yıl 8 ay 13 gün hapis cezası verildi. 7 gazeteciye soruşturma açılırken, 6 gazeteci hakkında ise dava açıldı. Gazeteciler hakkında hazırlanan iddianamelerde, ekoloji ve kadın konulu haberlerin yanı sıra bugün MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin de itiraf ettiği tecrit ile ilgili yapılan haberler suçlama konusu oldu. Mesleki faaliyetlerinden dolayı yargılanan gazetecilerin dosyalarında ise kim olduğu belli olmayan ‘gizli’ ve açık ‘tanık’ beyanları doğrultusunda, ‘örgütsel bağ’ kurulmaya çalışılıyor.”
“AKP-MHP iktidarı toplumun haber alma hakkına adeta savaş açmış durumdadır” denilen raporda şunlar belirtildi:
“Bu savaşı da RTÜK ve BTK üzerinden yürütmektedir. Türkiye’de yaşanan olaylarda iktidarın ilk olarak yaptığı şey, sanal medyayı susturmak olmuştur. Bu bir sansürün ötesinde baskıcı faşizan bir rejim haline gelmiştir. Narin Güran cinayetinde olduğu gibi TUSAŞ saldırısında da dünyanın en çok abonesi bulunan X, Instagram, Facebook ve Youtube gibi mecralar erişime engellendi. Gerçekleri halktan saklamayı kendine ilke edinen iktidar, bununla yetinmeyip 119 sanal medya hesabına erişim engeli getirirken, sanal medya paylaşımları gerekçe gösterilerek çok sayıda yurttaş da gözaltına alındı.”
Yeni Yaşam gazetesi ve Açık Radyo'ya dönük baskıların aktarıldığı raporda etki ajanlığı yasasına da değinildi.
Ekim ayında yaşanan ihlaller şöyle sıralandı:
“1 gazeteci saldırıya uğradı, 1 gazetecinin evi basıldı. 9 gazeteci gözaltına alındı, bir gazeteci tutuklandı. 11 gazeteci tehdit edildi, 9 gazetecinin haber takibi engellendi. 7 gazeteci kötü muameleye maruz kaldı. Halen 38 gazeteci cezaevinde tutulmakta."