Arama Kurtarma Gönüllüsü Serkan Ayten, depremin üçüncü gününde, sokakta gördükleri bir kişinin yönlendirmesiyle girdiği Odabaşı Mahallesi’ndeki Özel Defne Hastanesi’nde yaşadıklarını Sözcü’den Latif Sansür’e anlattı.
“14 hastadan, hayatta kalan 5’ini kurtarabildik”
Ayten, camları, duvarları yıkılmış, elektriği olmayan hastanede çıplak vaziyette, yoğun bakım cihazlarına bağlı şekilde bırakılan 14 hastadan sadece 5'ini kurtarabildiklerini söyledi.
Bir gün önce hastanenin 7'inci katından vinç ile kurtarma operasyonu yapıldığı, yoğun bakımdakilerin unutulduklarını belirten gönüllü, “Unutulan 1 bebek, 8 yetişkin yoğun bakım hastasını ölü halde bulduk. 3'ü kadın 5 yaşlı hastayı yoğun bakım ünitesinde yaşarken bulduk. Bu vicdansızlığın hesabını hastane yönetimi ve orada yaşlıları unutan doktorundan hasta bakıcısına kadar herkesin vermesi gerekiyor” dedi.
Hastane yakınında arama kurtarma yaptıkları sırada yaşlı birinin hastanenin yoğun bakım ünitesinde yaşayanların olduğunu söylemesi üzerine hastaneye girdiklerini belirten arama kurtarma gönüllüsü şunları söyledi:
“Hastanenin tüm camları kırılmış, duvarlar yıkılmış, hastalar, yaşlılar çıplak, makineler çalışmıyor, sondaları dolmuş. Açıkça ölüme terk edilmişler. Ölenlerin çoğu zaten soğuktan yaşamını yitirmiş. Deprem öldürmemiş hastane sorumluları öldürmüş. İlk gün kurtarılabilirlerdi. Hastaların orada bırakılması başlı başına bir suç. Gönüllülerin desteği ve vinç yardımı ile önce yaşayanları, sonra hayatını kaybedenleri tahliye edip, Sağlık Bakanlığı yetkililerine teslim ettik”
“İkinci gün hastalar kurtarılmış, yoğun bakımdakiler bırakılmış”
Depremden günler sonra döndüğü İstanbul'da hastane ile ilgili bir kurtarma operasyonu haberi okuduğunda içinin yandığını söyleyen gönüllü Serkan Ayten, “O haberi okuyunca şok oldum. Bizim hastaneye girmemizden yaklaşık 20 saat önce hastaneden kurtarma yapıldığı, 7'inci kattan vinç yardımıyla hastaların indirildiğini görünce içim yandı, o anlar gözümün önüne geldi. Oradaki hastaların tahliye edilip yoğun bakımdakilerin bırakılmasını kabullenemedim. O hastalar orada nasıl bırakılır. Biz tesadüfen ertesi gün gitmezsek kalan 5 kişi de yaşamını yitirmiş olacaktı. Bu büyük bir vicdansızlık” ifadelerini kullandı.