Mardin Dargeçit’te 20 yıl önce sekiz kişinin öldürülüp kaybedilmesine ilişkin davanın ilk duruşmasına sayılı günler kala kurbanlardan Uzman Çavuş Bilal Batırır’ın anne ve babasının talimatla ifadesi alındı. Anne ve baba Batırır, sanık askerlerden şikayetçi oldu.
Radikal’den İsmail Saymaz’ın haberine göre, baba Batırır, “İfademde oğlumu infaz ettiklerini söyledim. Failler belli. Belediye başkanlığı yapmışlar. Bizim devletimiz öyle, hırsızı, haydudu baş tacı yapıyor. Çocuğumuz 19 senedir kayıp. Biz meliyoruz. Sus payı için de şehitlik unvanı verdiler. Biliyoruz ki çocuğumuzu kazan dairesine atıp yakmışlar” dedi.
Çavuş Bilal Batırır’ın annesi Fatma ve babası Hüseyin Batırır geçen 19 Eylül’de Bursa 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde ifade vererek, şikayetçi olduklarını yineledi. Baba Batırır, sanıklardan eski Mardin Jandarma Tabur Komutanı Hurşit İlmen ve Dargeçit İlçe Jandarma Komutanı Mehmet Tire’nin belediye başkanlıkları yaptığını, Tire’nin daha sonra AKP’den milletvekili adayı olduğunu belirterek, şöyle dedi:
“Biz tekrar şikayetçi olduk. İfademde oğlumu askerde infaz ettiklerini söyledim. Ölümünden iki gün önce kuyudan ceset çıkarılıyor, sonra da benim oğlumu öldürüyorlar. Failler belli. Belediye başkanlığı yapmışlar. Bizim devletimiz öyle, hırsızı, haydudu baş tacı yapıyor. Çocuğumuz 19 senedir kayıp. Biz meliyoruz. Herhangi bir durum olsa benim çocuğum gelmez mi? Sus payı için de şehitlik unvanı verdiler. Biliyoruz ki çocuğumuzu kazan dairesine atıp yakmışlar.”
Baba Batırır, 1 Ekim’de görülecek duruşmaya katılmayacağını belirterek, “Ben ve eşim gidemeyeceğiz. Onları gördüğüm zaman duramam. Benim dengem bozulur. Sanıkları görmek istemiyorum. Ama oğlum, gelinim ve çocuklar gidecek” dedi.
Mardin’in Dargeçit ilçesinde 1995’te 7 yurttaş ve bir uzman çavuşun öldürülüp kaybedilmesine ilişkin dava 19 yıl sonra açılabilmişti, Beş sanıklı dava Mardin’den Adıyaman’a nakledilmiş, bir süre sonra da dosyanın güvenlik gerekçesiyle bir başka şehre gönderilmesi istenmişti. Ancak Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı bu talebi reddetmişti. Başsavcılık, ‘dava nakli şartlarının somut olayda gerçekleşmediğini’ belirtip sürgün talebini geri çevirerek, davanın Adıyaman’da görülmesine karar vermişti. Adıyaman 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek ilk duruşma için 1 Ekim 2015’e gün verilmişti.