Demokratik Alevi Dernekleri (DAD) birçok ilde, 2 Ekim’de DAD Eş Genel Başkanı Kadriye Doğan ve birçok kuruma yönelik gözaltı saldırılarını kınadı.
Yapılan ortak açıklamada siyasal iktidarın, farklı etnik yapılara, inançlara, kadın özgürlükçü anlayışa karşı baskı politikası uyguladığı belirtilerek şu ifadelere yer verildi:
“An yoktur ki inancımıza, değerlerimize, toplumsal hafızamıza, kurumlarımıza, yol yürütücülerimize baskı, zulüm, işkence, gözaltı, tutuklamayı normalleştirmesinler. Zulmünüz artsın, yaşattığınız kadar yaşarsınız.”
AKP-MHP iktidarının tekçi anlayışına tepki gösterilen açıklamada 2 Ekim günü Ankara saldırısı gerekçe gösterilerek gerçekleştirilen gözaltı terörü hatırlatıldı.
Açıklamada şöyle devam edildi:
“Bütün bu yaşananlar bizlere tarihsel sorumluluklar yüklemektedir. Yaşanan olaylara, baskılara karşı dik durmak, boyun eğmemek inancımızın gereğidir. Arsıza, hırsıza, nursuza, pirsize karşı bir olmak, iri olmak zamanıdır.
HDP yöneticilerinin de aralarında bulunduğu 20 kişiye yönelik İç İşleri Bakanlığının, Emniyet yetkililerinin ev baskınlarını “terör örgütlü faaliyeti Yürütenler” şeklinde basına servis etmesi bir algı operasyonudur. HDP mevcut yasalarla kurulmuş, yerel yönetimlerde seçilmişleri olan, TBMM’de milletvekilleri, Meclis Başkan Vekili görevini yerine getiren anayasal bir kurumdur. “terör” ile ilişkilendirilmesi, adaletsizliklerine, haksızlıklarına kılıf uydurmaktan başka bir şey değildir.
Başta Eş Genel Başkanımız Kadriye Doğan canımız olmak üzere ve demokratik zeminde siyaset yürüten diğer canlarımız bir an önce serbest bırakılmalıdır.
Bu zulme sessiz kalmayacağız. Baskılar bizi yıldıramaz. Zulme sesiz kalmak doğal düşkünlüktür. Zaman sahipsiz, mekan rızasız, mazlum çaresiz değildir."