Cumhuriyet gazetesi AKP iktidarının hedefi durumunda. Yandaş medyada Cumhuriyet gazetesine yönelik provakatif ve suçlayıcı haberler eksi olmuyor. Bununla birlikte AKP’nin emireri yargı Cumhuriyet’in 4 muhabirine dava açtı.
Dava açılan muhabirler şöyle:
Alican Uludağ
20 Mart 2017 tarihinde Cumhuriyet gazetesinde yayımlanan “Evetçi savcı FETÖ toplantısında” başlıklı haberi nedeniyle Alican Uludağ hakkında “soruşturmanın gizliliğini ihlal” ettiği suçlamasıyla dava açıldı.
İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde yargılanan Uludağ’a Şubat 2019’da 10 ay hapis cezası verildi. Hükmün açıklanması ise geri bırakıldı. Ayrıca, Ankara’da görülen gar katliamı davasında bazı dosyaların savcılık tarafından saklanmasını yaptığı haberle kamuoyuna duyuran Uludağ hakkında Terörle Mücadele Yasası’nın 6/3 maddesi uyarınca yeni bir dava açıldı. Uludağ’ın 3 yıl hapsinin istendiği iddianame İstanbul 32. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. Uludağ, kasım ayında yargıç karşısına çıkacak.
Hazal Ocak
12 Haziran 2019’da Cumhuriyet’te yayımlanan Şahinbey Belediyesi’ndeki yolsuzlukları ortaya seren “Şahinbey’de ihale oyunu” başlıklı haber nedeniyle gazetemiz muhabiri Hazal Ocak hakkında 20 bin TL manevi tazminat talepli dava açıldı.
Bu dava devam ederken 6 Ekim 2019 tarihinde gazetede yayımlanan “Boğaz manzaralı lüks müştemilat” başlıklı haber dolayısıyla bu kez Cengiz Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Cengiz, Hazal Ocak’a 1 milyon TL tazminat talebiyle dava açtı.
Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın Kanal İstanbul güzerghâhında arazi aldığını ortaya çıkaran Hazal Ocak hakkında açılan soruşturma ise geçen günlerde tamamlandı. İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilen iddianamede Ocak’ın 1 yıldan 2 yıla kadar hapsi isteniyor.
Ocak’ın Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun’un boğazda kiraladığı araziye yaptırdığı çardak ve şöminenin İBB tarafından yıkıldığına ilişkin haberine ilişkin de İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca soruşturma başlatıldı.
Seyhan Avşar
Sözcü gazetesinin ilk iddianamesini hazırlayan bazı yandaş gazetecilerin “kahraman” ilan ettiği Cumhuriyet Savcısı Asım Ekren’in 2002 yılında yargılandığını ve hapis cezasına çarptırıldığını 6 Mart 2019 tarihinde “Sözcü savcısı sabıkalı çıktı” haberiyle kamuoyuna duyuran Seyhan Avşar hakkında “Kamu görevlisini terör örgütlerinin hedefi gösterme” iddiasıyla dava açıldı.
Bu yargılama süreci devam ederken İstanbul Adliyesi’nde önemli soruşturmalar yürüten iki savcının FETÖ dosyalarından ve bazı soruşturmalardan rüşvet aldıklarını yazan Avşar hakkında, “Kamu görevlisine hakaret” suçlamasıyla dava açıldı. Avşar’ın haberinde ismi geçen iki savcı ise meslekten ihraç edildi.
Son 1 yıl içerisinde Avşar hakkında açılan 2 soruşturmadan takipsizlik kararı verilirken 1 soruşturma ise halen devam ediyor.
Zehra Özdilek
Uyuşturucu baronu Zindaşti ile Cumhurbaşkanlığı Hukuk Politikaları Kurulu Üyesi Burhan Kuzu arasındaki ilişkiyi ortaya çıkaran Zehra Özdilek imzasıyla 9 Mayıs 2019 tarihinde yayımlanan, ihraç edilen ve işini istediği için tutuklanan öğretmen Nazife Onay’ın cezaevinden tahliyesine ilişkin haberde Onay aleyhine ifade veren gizli tanığın adının yazılması nedeniyle Özdilek’e dava açıldı.
Haberde ismi geçen gizli tanığın adı daha önce pek çok gazetede ve internet sitesinde açık yazılmış olmasına karşın Özdilek’in, “terörle mücadelede yer almış kişileri hedef göstermek” suçunu işlediği öne sürüldü. İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanan Özdilek’in 3 yıla kadar hapsi isteniyor.
Başsavcılık müdahalesi
Son dönemlerde muhabirler hakkında başlatılan soruşturmalarda, soruşturma numarası aynı olmasına karşın iki ayrı iddianame hazırlanıyor ve bu iddianameler UYAP’ta yer alıyor.
Bu durumun nasıl olduğunu araştırıldığında ortaya soruşturma savcısının iddianameyi tamamladığı ancak başsavcı vekilinin iddianamelere müdahale ederek ceza miktarını artırıcı sevk maddeleri eklettiği ortaya çıkıyor. Mahkemelere gönderilen iddianame ise başsavcı vekilinin son şeklini verdiği iddianameler olarak karşımıza çıkıyor.
Kaynak: Cumhuriyet gazetesi