Cumartesi Anneleri, gözaltında kaybedilen yakınlarının akıbetini öğrenmek için yaptıkları eylemi 703 haftadır sürdürüyor. 700. hafta eyleminden bu yana Galatasaray Meydanı’nı polisle işgal ederek Cumartesi Anneleri’ne kapatan sermaye devleti, geride kalan iki haftada da meydana yapılmak istenen yürüyüşün karşısına polis barikatıyla çıktı.
703. hafta eylemi için bugün İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi’nde bir araya gelen Cumartesi Anneleri ve destekçileri, yine polis engeliyle karşılaştı. Çok sayıda sivil polis ve çevik kuvvet polisiyle, dernek binasının bulunduğu sokağın iki yönü de kapatıldı.
Polisin saldırı tehditleri altında, 1995 yılında gözaltında işkenceyle katledilen Hasan Ocak”ın kardeşi Maside Ocak basın açıklaması okundu. Her Cumartesi günü, 700 haftadır sürdürdükleri eylemlerinin keyfi ve hukuksuz şekilde yasaklanması nedeniyle 4 haftadır Galatasaray Meydanı’na çıkamadıklarını hatırlatan Ocak sözlerini şöyle sürdürdü: “Kaymakamlığın engelleme gerekçesi olan Galatasaray’ın toplantı ve gösteri yürüyüş alanları içerisinde olmadığı ve yasal yoldan bir bildirimde bulunulmadığı şeklindedir. Bu gerekçeler anayasal güvence altında olan toplantı ve gösteri hakkımızın ihlalidir. Anayasa Mahkemesi, Yargıtay ve çok sayıda yerel mahkeme kararlarına göre toplantı ve gösteri özgürlüğümüzün özüne dokunan bir kısıtlamadır. Anayasanın 90. maddesine göre iç hukukumuzun bir parçası sayılan Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 11. maddesi ile koruma altına alınan barışçıl toplanma hakkımızın ihlalidir.”
“Hakikate ve adalete ulaşma hakkımıza yönelik bu ağır saldırı karşısında susmayacağız; gözaltında kayıp dosyalarındaki hakikatleri anlatmaya devam edeceğiz” diyen Ocak, Kars Eğitim Enstitüsü öğrencisi Cemil Kırbayır’ın darbe rejimince 13 Eylül 1980 tarihinde gözaltına alınarak katledilmesini anlattı. Kırbayır’ı Kars Askeri Gözetim Evi’nde işkenceyle komaya sokulmuş halde gören tanıklara karşın ailesine “Firar etti, bize bir daha sormayın” dendiğini aktaran Ocak, Kırbayır dosyasındaki adaletsizliğe şu sözlerle dikkat çekti: “2011 yılında dönemin başbakanı Erdoğan’ın talimatıyla kurulan TBMM İnsan Hakları Komisyonu hazırladığı raporda; Cemil Kırbayır’ın gözaltında işkenceyle öldürüldüğü ve bedeninin bilinmeyen bir şekilde yok edildiği tespitini yaparak, Kars Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu. Suç duyurusunun üzerinden 7 yıl geçmesine rağmen sorumlular hakkında dava açılmadı.” İç hukuktan sonuç alınamayınca dosyanın AİHM'e taşındığını belirtti.
Ocak sözlerini şöyle sonlandırdı: “Beyoğlu Kaymakamlığı hukuksuzluğunu bizim kadar bildiği yasaklama kararından derhal vazgeçmelidir! Çünkü biz Berfo Kırbayır’ın bıraktığı yerden Cemil Kırbayır’ı aramaktan vazgeçmeyeceğiz! Kayıplarımızla buluşma mekanımız olan Galatasaray’dan vazgeçmeyeceğiz!"
Açıklamanın okunmasından bir süre sonra çevik kuvvet yığınağı kaldırılsa da sivil polislerin sokaktaki bekleyişi sürdü.
Kızıl Bayrak / İstanbul