Cumartesi Anneleri eylemlerinin 713. haftasında 38 yıl önce gözaltında kaybedilen Hayrettin Eren’in akıbetini sordu.
Yasak gerekçesiyle kitlenin Galatasaray Meydanı’na gitmesi yine engellenirken polis bu hafta çevik kuvvet çemberini daha da daralttı.
İHD İstanbul Şubesi Gözaltında Kayıplara Karşı Komisyon adına basın açıklamasını Sebla Arcan okudu. “38 yıl önce Gayrettepe Siyasi Şube’de kaybedilen, Hayrettin Eren’in akıbetini açıklayın!” sözleriyle başlayan açıklamada Galatasaray Meydanı’nın yasaklanması teşhir edildi. “Gücün zorbalığı karşısında susmamız adalet talebimizden vazgeçmemiz isteniyor. Haklılığımızdan aldığımız güçle susmayacağız, Kayıplarımızın izini sürme kararlığımızdan vazgeçmeyeceğiz” denildi.
“Eren’in gözaltına alınması da inkar edildi”
Hayrettin Eren’in gözaltına alınıp kaybedilmesi ise şu şekilde anlatıldı:
“12 Eylül Askeri Darbesinin ardından 26 yaşındaki Hayrettin Eren hakkında arama kararı çıkarıldı. 21 Kasım 1980 tarihinde babasına ait 34 F 6798 plakalı otomobille evden ayrılan Hayrettin, bir arkadaşı ile buluşmak üzere Saraçhane Haşim İşcan Geçidi'ne gitti. Orada arkadaşı ile birlikte gözaltına alındı. Önce Karagümrük Karakolu'na ardından da aynı operasyonda gözaltına alınan 8 kişi ile birlikte Gayrettepe Emniyet Müdürlüğü Siyasi Şube'ye götürüldü.
“Gayrettepe’ye giden anne Elmas Eren, Hayrettin'in gözaltına alınırken kullandığı otomobili Siyasi Şube'nin bahçesinde gördü. Ancak oğlunu soran Elmas Eren'e ‘gözaltında böyle biri yok’ cevabı verildi.
“Aynı operasyon kapsamında yakalanan 8 kişi mahkemeye çıkarıldıklarında, ‘Hayrettin Eren de bizimle birlikte gözaltındaydı’ diyerek suç duyurusunda bulundu.”
Ancak buna rağmen ailenin yaptığı bütün başvuruların sonuçsuz kaldığı ve dosyanın zamanaşımı ile kapatılmak istendiğine dikkat çekilen açıklama 12 Eylül cuntacılarının kaybettiği Hayrettin Eren'in faillerinin cezalandırılması ve akıbetinin ortaya çıkarılması için mücadelenin süreceği vurgulanarak sonlandırıldı.
Kayıp yakınları: “Galatasaray Meydanı'na çıkmakta kararlıyız”
Açıklamanın ardından Hayrettin Eren’in kardeşi İkbal Eren söz alarak annesinin selamlarını iletti. “Benim oğlum karıncayı bile incitmezdi” diyerek eylemlerinin yasaklanmasını tepki gösterdiğini belirtti.
“Hayrettin Eren'in faillerinden hesap sormak için 38 yıldır ses yükseltiyoruz” diyerek sözlerini sürdüren Eren “Devlet Cemal Kaşıkçı'nın akıbetini soruyor ama biz kayıplarımızın akıbetini sorduğumuz ve failleri yargılansın dediğimiz için terörist ilan ediliyoruz. Bu nasıl bir iki yüzlülük” dedi.
Devamında konuşan Mikail Kırbayır “Hayrettin Eren 38 yıl önce 12 Eylül cuntacıları tarafından katledildi. Hayrettin Eren ve onun gibileri bu coğrafyadaki insanlara iyiyi, güzeli yaşatmak için mücadele ederken önleri kesildi” diyerek kendilerinin de aynı mücadeleyi yürütürken önlerinin kesildiğine işaret etti. Kırbayır, “Galatasaray Meydanı'na çıkmakta kararlıyız. Ora bizim sesimizi dünyaya duyurduğumuz yerdir” diyerek devletin baskı ve yasaklarına tepki gösterdi.
Hayrettin Eren'in kardeşi Faruk Eren de eylemin yasaklanarak İHD önüne sıkıştırılmasını teşhir ederek “İHD bizim evimiz, Galatasaray meydanımız” dedi. Mücadeleyi sürdüreceklerini vurguladı. Konuşmaların ardından eylem sona erdi.
Kızıl Bayrak / İstanbul