Çukurova Öğretim Elemanları Derneği, ODTÜ, İTÜ ve Çukurova Üniversitesi’nin de aralarında olduğu 13 üniversiteye Erdoğan tarafından yapılan rektör atamasıyla ilgili açıklama yaptı.
Açıklamada üniversite yönetiminde akademik, rasyonel ve etik ilkelere değil sadece siyasi ilişkilere önem verilmesinin, kurumların bilimsel yeterliklerini örselediği ve potansiyellerini gerçekleştirerek arzu edilen gelişmeyi göstermekten alıkoyduğu ifade edilerek şöyle denildi:
“12 Eylül 1980 darbesiyle üniversitelerimizin özgürlük ve özgünlük potansiyellerini engellemek üzere kurulmuş olan YÖK bugüne kadar üstlendiği ‘görevi’ hakkıyla yerine getirmiştir. Ülkeyi, kamuoyunu ve yüksek yargı kararlarını hiçe sayarak Kanun Hükmünde Kararnamelerle yönetmeye dayalı bir anlayışa sahip olan siyasi iktidar; önceki dönemlerde eleştirdiği ve ‘AK Parti 3 Kasım 2002 Seçim Beyannamesi’nde ‘Rektör, dekan, bölüm başkanı, ana bilim dalı başkanı, enstitü müdürü gibi her kademedeki akademik yöneticinin seçimle işbaşına gelmesini sağlayacak yasal düzenlemeler yapılacaktır’ sözüne de aykırı olarak YÖK düzenini daha keyfileştirmeye ve üniversitelerimizin bilimsel gelişimini örseleyici adımlar atmaya devam etmektedir. Son somut örnek, 4 Haziran 2024 tarihinde Anayasa Mahkemesi’nin rektör atamaları usulünü de içeren 703 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin ilgili maddelerini iptal etmiş olmasına rağmen atamaların aynı usülle devam ediyor olması, sadece üniversitelerin özerkliğine ve demokratikliğine karşı fiillerin değil, açık hukuksuzlukların da devam ettiğinin göstergesidir.”
Açıklamanın sonunda Çukurova Öğretim Elemanları Derneği’nin, üniversitelerin özerk ve demokratik bir yapıya kavuşması gerektiğine yönelik kararlılığını koruduğunun altı çizilerek “Üniversitelerde kurul üyeliklerinin ve rektörlük dahil her kademedeki yöneticiliklerin nitelikli ölçütlerle belirlenmiş adaylar içinden üniversite bileşenlerince seçimini talep ediyoruz” denildi.