Covid-19 belirtileri çalışmaya engel değilmiş!

Dicle Üniversitesi Hastanesi Başhekimliği, koronavirüse yakalanan sağlıkçıların 10’uncu günün sonunda tat, koku, duyu kaybı ve öksürük gibi semptomları devam etse bile işlerine geri dönmesini istedi.

  • Haber
  • |
  • Güncel
  • |
  • 15 Kasım 2020
  • 13:55

Koronavirüse yakalanan, 10 gün izole edilen ancak başta tat ve koku kaybı olmak üzere hastalık belirtileri süren sağlık çalışanlarının işlerine dönmeleri istendi.

Dicle Üniversitesi Hastanesi Başhekimliği, enfekte olan çalışanlarının “Belirtileri sürmesine rağmen” işlerine dönmesini istedi. Başhekimlik tarafından yayımlanan yazıda, Sağlık Bakanlığı’nın bu konuda hazırladığı rehber hatırlatılarak, “PCR testi pozitif çıkan çalışanlarımız PCR testi yapıldıktan gün 10 gün sonra maskeyle çalışmaya devam edeceklerdir” dendi. Yazıda, “Kişilerde tat, koku, duyu kaybı ve öksürük semptomlarının olması, çalışmaya ve izolasyonun sonlandırılmasına engel değildir. Maske ile çalışmaya devam edeceklerdir” ifadeleri yer aldı.

İsmail Arı'nın BirGün'de yer alan haberine göre hastane Başhekimi Prof. Dr. Mehmet Akdağ imzalı yazıda, “Çalışanın kendi servisinde çalışan mesai arkadaşı veya tedavi ettiği hastaların pozitif çıkmış olması veya pozitif hasta ile temaslı olması test yapılmasını gerektirmez. Semptom olmadıkça maske ile çalışmaya devam etmesi gerekmektedir” ifadelerine yer verildi.

Yaşamını yitiren Akbaş da zorla çalıştı

Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası’ndan (SES) yapılan açıklamada ise üniversite yönetimine tepki gösterilerek, “Hastalığının 10’uncu gününde zorla işe başlatılan Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Ahmet Akbaş’ın ölümü hafızalarımızda bu kadar tazeyken sağlık emekçilerini bile bile ölüme göndermek, sağlık emekçilerini hastalığın kaynağı haline getirmek suçtur. Bu suça ortak olmayalım” dendi.

'Utanç belgesi'

SES Genel Sekreteri Pınar İçel ise BirGün’e yaptığı açıklamada, “Üniversite hastanesi tarafından sağlık çalışanlarına gönderilmiş olan belgede çalışanın semptomları devam etse de hatta pozitif kişilerle teması olsa bile çalışmaya devam etmek zorunda oldukları söylenmektedir. Bu yazı, Sağlık çalışanlarının sağlığının önemsenmediği gibi bulaşın kaynağı haline getirilmeleri anlamına da gelmektedir” dedi.

Yazının bilimsel gerçeklerle örtüşmediğini kaydeden İçel, “Akılla, bilimle hatta vicdanla açıklanamayacak olan bu belge, sağlık çalışanlarına yönelik idarecilerin düşmanca, hayatını önemsemeyen tutumunu ortaya koymakta olup dokuz aydır aralıksız salgınla mücadele eden bizler açısından utanç belgesi niteliğindedir” diye konuştu.