Çorlu Kadın Platformu’ndan 2 Temmuz anması

Çorlu Kadın Platformu, yaptığı basın açıklamasıyla Sivas’ta katledilenleri andı.

  • Haber
  • |
  • Güncel
  • |
  • 02 Temmuz 2018
  • 20:59

Çorlu Kadın Platformu bugün saat 19:00’da Çorlu Heykel Meydanı’nda gerçekleştirdiği eylemle 2 Temmuz 1993’te Sivas Madımak Otel’inde katledilenleri andı. Bir hafta öncesinde çağrı afişleri, demokratik kitle örgütleriyle birebir yapılan görüşmelerle anmanın çağrısı yapıldı.

Bugün Çorlu Heykel Meydanı’nda Sivas katliamını anlatan türküler çalındı. Sonrasında ise Sivas’ta yanarak katledilenler şahsında saygı duruşu yapıldı. Ardından basın platform üyesi Hicran Korkmaz’ın okuduğu basın açıklamasında şunlar söylendi:

“Yürü bre Hızır Paşa

Senin de çarkın kırılır

Güvendiğin padişahın

O da bir gün devrilir

Pir Sultan Abdal, kendisinden feyz alan, sonrasında ise Sivas valisi olunca “dönen” Hızır Paşa’ya yukarıdaki dizelerle sesleniyordu. Pir Sultan zalime boyun eğmediği için asılarak katledildi...

35 canın, 35 insanın diri diri yakıldığı katliam günler öncesinden planlanmıştı. 2 Temmuz 1993’te Sivas Madımak Oteli’nde sahneye konuldu. Oteli saran devlet güdümlü dinci ve faşist katillerin kuşatması tam 8 saat sürdü. Sermaye devleti bunca insanın katledilmesine seyirci kaldı.

25 yıl önce sermaye devletinin gerçekleştirdiği Sivas Katliamı’nın acısı yüreklerimizden ve hafızalarımızdan silinmedi. Sermaye devleti sömürücü düzeni korumak için bugüne kadar birçok katliam gerçekleştirdi. Sivas, Maraş, Çorum, Gazi, 19 Aralık, Ulucanlar ’da olduğu gibi. Sermaye devleti egemenliğini sürdürmek için tüm toplumsal muhalefeti sindirmeye çalışıyor.

Dünün ve bugünün iktidar ve muhalefet partileri ise Alevileri oy sandığı görmekte, vaatleri, açılımları gibi göz boyayarak Aleviler ‘in oy hesabı yapmaktadırlar. Oysa bütün düzen partileri asla ne Alevi sorunu çözmek, ne de gericiliği ortadan kaldırmayı istememektedirler.

Kürt-Türk, Alevi-Sünni ayrımlarını kullanarak işçi ve emekçileri birbirlerine karşı kışkırtmaya alışıyor. Yıllardır Kürt halkına karşı yürüttükleri kirli savaşta kardeşi kardeşe kırdırdılar. Kürt ve Türk emekçiler arasına şovenizm zehrini akıttılar. Her eşitlik çığlığını bombalarla susturmaya çalıştılar.

Bütün bu katliamlar serisinde katillerin korunması için gereken her şey yapıldı. Şemdinli örneğinde olduğu gibi, “iyi çocuklar“ denilerek sahiplenildi. Devlet, kontr-gerilla hukukunu devreye sokarak ya beslemelerini hiç yargılatmadı, ya da göstermelik yargılamalar sonucunda küçük cezalarla kurtulmalarını sağladı.

Hatta bir hafta önce Sivas Katliamı davası iki dakikalık dava duruşmasından sonra aylar sonrasına ertelenmiştir.

Kardeşler;

Dün Sivas, Maraş, Çorum ve Gazi’ de katledenler bugün işçilere, emekçilere, Kürt ulusuna, kadınlara, çocuklara saldırmaya, baskı uygulamaya devam ediyorlar. Her geçen gün çalışma koşulları ağırlaşmakta, çalışma süreleri artmakta, ücretler düşmektedir. Artan zam ve vergilerle ücretlerimiz gün geçtikçe erimektedir. İşsizlik büyümekte, yoksulluk artmaktadır.

Bugün içinde bulunduğumuz karanlık günler, o gün onları bizden alanların eseridir. O gün Pirimiz Pir Sultan Abdal’ın heykelini yerlerde sürükleyenler bugün KHK ve OHAL zulmü ile kamu emekçilerini işlerinden ediyorlar. KHK ve OHAL’e karşı direnenleri ise tutuklayıp ölüme terk ediyorlar. Halkımızı açlığa sefalete sürüklüyorlar.

Sermaye sınıfı, sömürdüğü ve baskı altında tutuğu emekçilerin uyanmasından, düzenin yıkılmasından korkuyor. İşçi ve emekçilerin ayağa kalkmasını engellemek, kafalardaki korku duvarlarını büyütmek için her türlü kirli yöntemi devreye sokuyor. Katliamlar düzenliyor. Kontrgerilla aygıtını daha iyi tahkim etmek için çabalıyor. Katliamcı kontrgerilla çeteleri hala iş başındalar.

Mezhepçiliğe karşı mücadele ancak işçilerin birliği, halkların kardeşliği ile mümkündür. “Diyanet’in dağıtılması, devletin dinsel kurumlara her türlü yardımına son verilmesi, gericilik yuvası tarikat ve cemaatlerin dağıtılması, mezhepsel ayrıcalıklara ve baskılara son verilmesi” gibi taleplerin tam olarak gerçekleşmesi ve inanç sömürüsünün son bulması ancak sosyalizmle mümkündür.

Gelecekte yeni katliamlar yaşamamak, savaşsız ve sömürüsüz bir dünya kurmak, haksız ve kirli savaşlara son vermek için susmuyor,  hesap soruyoruz.

Çorlu Kadın Platformu olarak katliamın 25. Yılında bağımsız, laik ve özgür bir ülke yaratma mücadelemizde, Madımak ’ta bedenleriyle ateşte semaha duran Canlarımızın direnci, bilinci, inancı bizlere ışık olacaktır diyoruz.”

Basın metninin okunmasından sonra bir platform üyesi Sivas Katliamı’nı anlatan şiir okudu.

Eylemde “Faşizme karşı omuz omuza!”, “Sivas’ı unutma unutturma!”, “Gericiliğe faşizme sömürüye hayır!”, “Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz!” sloganları atıldı.

Eyleme, DEV TEKSTİL Sendikası, Eğitim Sen, Metal İşçileri Birliği, SODAP, DİP, HDP katıldı.

Kızıl Bayrak / Trakya