AKP şefi Tayyip Erdoğan’ın gece yarısı kararnamesi ile Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na atadığı Derya Yanık, 23 Nisan mizanseninde, çocuk haklarını yok saydıklarını gözler önüne serdi.
AKP’li bakan Derya Yanık, koltuğunu “devrederken” “koruma altında olduğunu” söyleyerek 10 yaşındaki çocuğun hakkını hiçe saydı.
Yasalara göre koruma altında olan çocuklar ve kadınlar başta olmak üzere, bireylerin kimlik bilgileri, ikametgahları gibi “kişisel bilgileri” hiçbir şekilde kamuoyu ile paylaşılamaz ve bir başkası tarafından açıklanamaz. Üstelik söz konusu yasanın Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından genelgeler ile düzenlenmesi, AKP’li bakanın acizliğini de ortaya koydu.
Dinci-faşist iktidarın tıpkı diğer bakanları, müşavirleri, müdürleri gibi kendi çalışma alanındaki yasaları ve düzenlemelerin bile farkında olmayan Yanık, farkında ise bunları uygulamak gibi bir derdi olmadığını bir kez daha gözler önüne serdi.
İstismarlara göz yuman istismarcılar
Tüm olasılıklar bir yana, gece yarısı kararnamesiyle atanan bakanın bu uygulaması tesadüf değildir. Zira, daha önceki aile bakanlarından Semra Ramazanoğlu da Ensar Vakfı’nda 43 çocuğun cinsel istismara uğramasını “bir kereden bir şey olmaz” diye gerekçelendirmeye çalışmıştı.
Aile Bakanı Yanık’ın, koruma altında olduğunu duyurduğu 10 yaşındaki bir çocuğu kamuoyuna “ifşa etmesi”nde başka hesaplar da yatıyor. Bunlardan biri, dinci-gerici iktidarın, küçük bir çocuğun korunması üzerinden devletin yükümlülüğünü bir lütuf gibi göstermeye çalışmasıdır.
Bu da yabancı bir davranış biçimi değildir. Nitekim daha önce de dinci-gerici iktidarın birçok bakanı gözlerimizin önünde benzeri davranışları gerçekleştirdi. Geçtiğimiz yıllarda bir vatandaşa “takla at, sevindiğini göreyim” diyen dönemin İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin; çalışma koşullarının düzeltilmesini isteyen görme engelli işçiye “gözlerin görmediği halde sana iş vermişiz!” diyen Sağlık eski Bakanı Recep Akdağ; kanser ilaçlarının teminindeki aksaklıkların giderilmesini isteyen Dilek Özçelik’e yüz lira vermeye çalışan eski bakan Erdoğan Bayraktar bu istismarcılığın akılda kalan yalnızca birkaç örneğidir.
Tüm bunlar, dinci-gerici iktidarın yeni Aile bakanı Derya Yanık’ın sözlerinin ve davranışının da şaşırtıcı olmadığını ortaya koyuyor. AKP’li bakan Yanık’ın bu tutumu; dinci gerici politikalarıyla işçi-emekçilerin, gençlerin ve çocukların yaşamlarını kuşatan, sömürüyü katmerleştiren, istismarcıları, katilleri ve tacizcileri koruyan iktidarın yeni bir dışa vurumu olmuştur.