AKP iktidarının ilerici-muhalif avukatlara saldırıları devam ediyor. Çağdaş Hukukçular Derneği İstanbul Şube’den yedi avukata “dilek feneri” uçurmak istemekten dava açıldı. Dava 29 Ocak Çarşamba günü İstanbul 46. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülecek.
Avukatlara, “dilek feneri uçurmak istedikleri” için dava açılmış, yurtdışına çıkış yasağı da dahil adli kontrol uygulanmıştı.
Bianet’ten Ayça Söylemez’in haberine göre adli kontrol tedbirine itiraz dilekçesinde, “Dilek feneri uçurma fiili, kanunlarımızda suç olarak tanımlanmamıştır. Zaten somut olayda uçurulmuş ve tehlike oluşturan bir dilek feneri dahi söz konusu değildir” diye itirazda bulunmuşlardı. ÇHD İstanbul Şubesi Başkanı Gökmen Yeşil ile dernek üyesi avukatlar Ayşegül Çağatay, Barzan Demirhan, Canan Gözcü, Oğuzhan Topalkara, Seda Şaraldı ve Yaprak Türkmen, 22 Şubat 2019’da ÇHD davasında 159 yıldan fazla hapis cezasını protesto eden tutuklu avukatların açlık grevine dikkat çekmek için Beşiktaş’ta dilek feneri uçurmak istedi. Beşiktaş’taki Kartal heykeli önünde toplanan avukatlar, İskele Meydanına Dilek Feneri uçurmak üzere hazırlanırken darp edilerek gözaltına alındı, saatlerce bekletildikleri gözaltı aracında ve götürüldükleri farklı karakollarda işkenceye maruz kaldı. Nöbetçi savcı ve hakim, ifadelerini dahi almaksızın dosya üzerinden adli kontrol tedbiri ile tüm avukatları serbest bıraktı. Ardından yedi avukata, “Görevi Yaptırmamak İçin Direnme” ve “2911 Sayılı Kanuna Muhalefet” suçlamaları ile dava açıldı. Avukatları darp eden sekiz polis de davada “şikayetçi” sıfatıyla yer alıyor.
Haklarında hazırlanan iddianamede de “dilek fenerleriyle yakın çevrede bulunan tarihi binalarda yangına sebep olabilecekleri, daha önce ülkemizde dilek fenerinden kaynaklı olarak büyük çağlı yangınların meydana geldiği ayrıca yapacakları eylemle çevreyi kirletecekleri” iddia edildi.
“Uçurulmuş ve tehlike yaratmış bir fener yok”
ÇHD’li avukatlar hakkında hükmedilen adli kontrole itiraz dilekçesinde, “dilek feneri uçurmak” diye bir suç olmadığı ifade edildi:
“Hakimliğinizce inceleme konusu olan İstanbul 1. Sulh Ceza Hakimliği 2019/174 Sorgu sayılı kararı hukuka aykırıdır çünkü dilek feneri uçurmak diye bir suç yoktur. ‘Dilek feneri uçurma’ fiili, kanunlarımızda suç olarak tanımlanmamıştır. Bu fiil, şehir içi, kalabalık ve ormanlık alanlarda uygulandığında çevreye zarar verici sonuçlar doğurabildiği için ancak ve ancak Kabahatler Kanunu'nun 32. Maddesine dayanılarak kişilerin para cezası ile cezalandırılmaları yaptırımına konu olabilmektedir.
“Avukatların işkence ile gözaltına alındıkları ve gözaltı süreci boyunca sürekli işkence gördükleri somut olayda ise uçurulmuş ve tehlike oluşturan bir dilek feneri dahi söz konusu değildir.”
“Beraat edecekleri aşikârdır”
Dilekçede, bu tür bir suçlamayla mahkûmiyet kararı da verilemeyeceği belirtildi:
“Bir araya geldikleri küçük Kartal Heykeli’nin olumsuz koşulları sebebiyle deniz kenarında, sakin ve bir yapının bulunmadığı noktaya gitmeyi planladıkları ve bunu polislere de ilettikleri halde, bu sırada çevreleri sarılmış ve gözaltına alınmışlardır.
“Kanunda yazılı herhangi bir suça konu hiçbir eylemleri bulunmazken haklarında verilen yurtdışına çıkamama yönündeki karar haksızdır. Yargılama sonunda müvekkiller hakkında beraat kararı verileceği de aşikârdır.”