Uluslararası Hukuk Kurumları ÇHD davaları hakkında gözlem raporu hazırladı.
Hazırlanan raporda Avrupalı avukatların gözlemlerine yer verilen bölümünde yargının bağımsız olmadığı şu ifadelerle aktarıldı:
“Sorun şu ki, Hâkimler ve Savcılar Kurulu’nun altısı Cumhurbaşkanı tarafından atanan, yedisi ise çoğunluğu yine AKP’nin oluşturduğu Meclis tarafından atanan 13 üyesi var. Ve AKP Genel Başkanı, Cumhurbaşkanıdır. Hâkimler ve Savcılar Kurulu’nun başkanı, Adalet Bakanıdır. Kurul başkanı, Cumhurbaşkanı tarafından atanır. Dolayısıyla, bu durum değiştirilmeden yargının bağımsız olması imkansızdır. Adalet, ulusal meclis komisyonu tarafından değerlendirilmelidir. Ancak sorun bununla sınırlı değildir. Cumhurbaşkanı, güçler ayrılığının kendisini engellediğini belirtmiştir. Yargı üzerinde baskı kurmanın, kendisinin hakkı olduğunu düşünmektedir.”
Sonuç ve talepler
Raporun sonunda Uluslararası Hukuk Kurumları’nın talepleri şöyle sıralandı:
“-I. CHD ve II. ÇHD davalarında suçlanan avukatların derhal serbest bırakılması,
-ÇHD davasında “ne bis in idem” ilkesinin uygulanması,
-AİHS Madde 6 ve AİHS 7 No’lu Protokol Madde 4’e aykırı olması nedeniyle, Bölge İstinaf Mahkemesi tarafından onanan İstanbul 37. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 18 Mart 2019 tarihli hükmünün iptal edilmesi,
-İnsan hakları avukatlarına yapılan tacizin derhal durdurulması, avukatları müvekkilleriyle özdeşleştirmeye derhal son verilmesi ve avukatların müvekkillerini özgürce savunmasını engelleme girişimlerinin derhal durdurulması başta olmak üzere, avukatların rolüne dair temel prensiplere tam olarak uyulması,
-Mahkemelerin yapısına müdahale ederek politik yargılamaların yürütülmesinden kaçınmak başta olmak üzere, Yargı Bağımsızlığı Temel İlkeleri’ne tam olarak uyulması,
-Savcıların rolüne dair ilkelere tam olarak uyulması.”