Kayıp yakınları bu hafta bir kez daha “Failler belli kayıplar nerede?” pankartı, kaybedilen yakınlarının fotoğrafları ve karanfillerle Galatasaray Meydanı’nda toplandılar.
Kayıp yakınları bu haftaki eylemi geçtiğimiz yıl hayatını kaybeden Berfo Ana’ya adadılar. 12 Eylül faşist darbesinin gözaltında kaybettiği ilk devrimci olan Cemil Kırbayır’ın annesi Berfo Ana, geçen yıl 21 Şubat’ta hayatını kaybetmişti. 33 yıl oğlu Camil Kırbayır’ı arayan Berfo Ana, ölmeden önce “tek dileğim ölmeden oğlumun mezarını görebilmek” demişti.
Eylem Berfo Ana için bestelenen şarkının dinletilmesiyle başladı. Eylemde Berfo Ana’ya atfen, “Berfo Ana rahat uyu Cemil’in kayıp yakınlarına emanet, Cemil’in genç yoldaşlarına emanet” denildi.
Bu haftaki eyleme, önceki eylemlere sağlık nedenlerinden dolayı gelemeyen Hasan Ocak'ın annesi Emine Ocak ile Rıdvan Karakoç'un annesi Asiye Karakoç da katıldı.
“Cemil’inin kemiklerini getiremedik”
12 Eylül 1980 askeri darbesinden bir gün sonra, Kars’ta gözaltında kaybedilen Cemil Kırbayır’ın kardeşi Mikail Kırbayır söz aldı. Kayıp oğlunu bulma mücadelesine kendini adayan Berfo Ana’ya değinen Kırbayır, “Onun bunca yıllık emeği, alınteri faşist 12 Eylül darbesi sonrası 8 Ekim’de yargısız infaz sonucu devletin resmi görevlileri tarafından katledildi. Cemil’inin yaşam hakkı elinden alındı” dedi. Dün yapılan 12 Eylül davasına da değinen Kırbayır, “Hala adalete ve kemiklerimize ulaşamadık” dedikten sonra annesine yaşadığı mahcubiyeti ifade ederek, “Ona hala ana aç kucağını Cemil’inin kemiklerini getirdik’ diyememenin mahcubiyetini yaşıyorum” diye duygularını ifade etti.
“MİT yasası katillere dokunulmazlıktır!”
Cemil Kırbayır’ın yaptığı konuşmanın ardından Av. Eren Keskin söz alarak 20 Şubat 1995’te gözaltında katledilen Rıdvan Karakoç’a değindi. Kayıpların akıbetinin saklandığını ifade eden Keskin “asıl suçlu devlet” dedi. Son MİT yasasına yönelik olarak da devlet bu suçu işlemeye devam ettiğini söyleyen Keskin “MİT yasası ile birlikte artık katillere de dokunulmazlık kazandırılıyor” dedi.
Rıdvan Karakoç’un kardeşi Hasan Karakoç ise şunları ifade etti: “19 yıldır buradayız. Fakat sağır kulaklar, kör gözler hala görmedi. Ama biz davamızda ısrarcıyız. 190 yıl da geçse bu davadan vazgeçmeyeceğiz. Devlet sanık sandalyesine oturana kadar bu davadan vazgeçmeyeceğiz.”
Gözaltında kaybedilen Murat Yıldız’ın annesi Hanife Yıldız ise 2 yıl önce Erdoğan’ın Dolmabahçe’de kayıp yakınları ile yaptığı toplantıyı hatırlattı ve “Başbakan ‘bizim dönemimizin kayıpları değil’ dediğini anımsattı. Roboski’ye de değinen Yıldız, gözaltında kaybedilen oğlunun ağzından kaleme aldığı mektubu okudu. Mektubun sonunda Yıldız, “Bu bize yapılan neden, neden, neden?” diye sordu?
Bu haftaki basın açıklamasını okuyan Aylin Tekiner “Rıdvan ve Murat’ı katledenlerin isimlerini buradan 456 hafta boyunca açıkladık. Ama onlar her iktidar döneminde korunup kollandı. Bu adaletsiz rejim bilmelidir ki koruyarak suç ortaklığı yaptığı bu insanlık suçunun hesabını vermek zorunda kalacak” dedi.
Eylem açıklamanın ardından bitirildi.