“Bizleri kurtaracak olan kendi kollarımızdır!”

Asgari Değil İnsanca Yaşam Bileşenleri İstanbul’da “Kölece yaşam ve çalışma koşulları, hayat pahalılığı, sefalet ücreti kaderimiz değil!” şiarıyla eylem gerçekleştirdi.

  • Haber
  • |
  • Güncel
  • |
  • 19 Şubat 2022
  • 19:00

İstanbul’da sınıf ve emek örgütlerinin oluşturduğu Asgari Değil İnsanca Yaşam bileşenleri “Kölece yaşam ve çalışma koşulları, hayat pahalılığı, sefalet ücreti kaderimiz değil!” şiarıyla eylem gerçekleştirdi. Şişli’deki Cevahir AVM önünde yapılan eylemde ilk söz direnenlere işçilere bırakıldı.

“Birbirimize bakalım, birlikte mücadele edersek kazanacağız!”

Yemek Sepeti İşçi Komitesi adına yapılan konuşmada Yemek Sepeti çalışanlarının çalışma koşulları aktarıldı. Konuşmada 2 yıldır mücadele eden Yemek Sepeti çalışanlarının sendikalaştığı için karşı karşıya kaldığı saldırılar hatırlatılarak talepler şu şekilde sıralandı:

“-Net 5500 TL maaş, prim ve yan haklar

-Hakkını arayan hiçbir işçi ve motokurye işten atılmayacak.

-İş kolumuz derhal taşımacılığa geçirilsin.

-Sendikal faaliyetler güvence altına alınsın.”

İnsanca yaşam ve insanca çalışma koşulları için örgütlenmeye ve mücadeleye devam edileceği belirtilen konuşmada “Birbirimize bakalım, işçiler birbirine bakarak güçlenir. Birlikte mücadele edersek kazanacağız” denildi.

“Korkmuyorum!”

Ardından Darinda Çorap işçisi söz aldı ve 1 hafta önce Kod-49’dan işten çıkarıldığını hatırlattı ve şunları söyledi:

“Vazgeçmedik. Buradayım, direniyoruz. Bizler direnerek, talep ederek, mücadele ederek kazanacağız. Ben vazgeçmedim, onların yıldırmaya çalışmasından da korkmuyorum. Direnerek, örgütlenerek, birleşerek haklarımızı alacağız. Tek başına kurtuluş yok.”

“Sermaye sınıfının karşısında çelik gibi duracağız!”

Eylemde Sinbo direnişçisi de söz aldı ve Sinbo’daki ağır sömürü koşullarını ve sendika düşmanlığını aktararak şunları ifade etti:

“Patronlar işçilerin birliğinden korkuyorlar ve canla başla saldırıyorlar. Saldırıları yalnızca patronlar yapmıyor. Arkalarında polisler, yargısı, medyası var. Anayasal hakkımızı kullandığımız için işçiler kapı önüne konuluyor. Elbette sizler bir sınıfı temsil ediyorsunuz. Sermaye sınıfının topyekun saldırılarına karşı biz işçiler topyekun direneceğiz! Sermaye sınıfının karşısında çelik gibi duracağız!”

“Her zaman yanlarındayız!”

Aliağa Gemi Söküm İşçileri gönderdikleri mesaj ile eylemi selamladı. Dayanışma mesajında şunlar ifade edildi:

“Gemi sökümde ağır şartlar altında çalışmaktayız. Yaptığımız iş ağır bir iş. Yaptığımız işe göre çok düşük bir ücrete çalışıyoruz. İstediğimiz zammı alamadığımız için üretimi durdurup greve çıktık. Taleplerimiz insan gibi koşullarda çalışmak ve istediğimiz zamları vermeleri. Eğer bunlar olmazsa biz mücadelemizi sürdüreceğiz. İstanbul'daki bütün emekçi dostlarımıza selam olsun, her zaman yanlarındayız.”

“Bize ‘bir seçim yap’ diyorlar”

Bileşen adına okunan basın açıklamasında işçiler, emekçiler, halklar, kadınlar ve gençlerin her gün seçimin bin bir türlüsüyle karşı karşıya kaldığı belirtilerek şunları ifade edildi:

“Bir seçim yap diyorlar bize egemenler, yönetenler:

İşsiz kalmayı mı seçeceksin, yoksa günde 14 saat çalışıp yine de geçinememeyi mi?

Elektriğe, doğalgaza yapılan zamları görüp “buna da şükür” demeyi mi, yoksa sıradaki zammın nereye geleceğini tahmin etmeye çalışmayı mı, yoksa aynı cümleleri ağzında sakız edip ‘bizi mahvettiler’ deyip durmayı mı?

Çocuğunu bir okula yerleştirememeyi mi seçeceksin, yoksa güç bela yerleştirdiğin okulda evladının beyninin çöple doldurulmasını mı?

Bir kurtarıcı siyasetçi çıksın, tüm sorunlarımızı çözsün diye iki seçim beklemeyi mi, ‘o değil de bu kurtaracak bizi’ demeyi mi, sonra bir diğerini beklemeyi mi? Bu sırada ‘Aman sokağa çıkmayın’ sözüne uyup, dayatılan her şeye boyun eğmeyi mi?”

Düzen muhalefetinin “sandığı bekleyin” çağrılarına değinilen açıklamada “Bize bekleyin diyenler; Hangi zammı beklettiler? Hangi katliamı beklettiler? Hangi rant projelerini beklettiler? Hangi yaraya merhem oldular?” diye soruldu.

“Başka bir gelecek de var!”

Zamlar, enflasyon, işsizlik karşısında yalnızca talep etmenin yeterli olmayacağının altı çizilen açıklama şu şekilde devam etti:

“Bugününden kaygılı, yarınından umutsuz yaşamaktan başka bir gelecek de var… O gelecek, sefalet zammına karşı işaret fişeğini yakan Çimsataş işçilerinin direnişinde, Farplas işçilerinin gür sloganlarında, Trendyol emekçilerinin kapattığı kontakta, Migros işçilerinin kararlı direnişinde, Yemek Sepeti işçilerinin direnişinde, Aliağa’da, Antep’te ve birçok şehirde sefalet koşullarına karşı direnişe geçen işçilerde Sinbo işçisinin iradesinde, arkadaşlarının intiharına karşı isyan eden gençlikte, susmayan susturulamayan kadınlarda, kendini gösteriyor bizlere.

Gecelerinde aç yatmadığımız, gündüzlerinde sömürülmediğimiz bir yaşam için örgütlenmekten, mücadele etmekten başka bir yol yok. İnsanca-onurlu bir yaşam için taleplerimizi ancak mücadeleyle söküp kazanabiliriz.”

Geleceği kazanmak için örgütlenme çağrısı yapılan açıklamada talepler şu şekilde sıralandı:

“-Mevcut bütçenin %85’i bizden alınan vergilerden oluşmaktadır. Vergiler krizi yaratanlardan, serveti olanlardan alınmalıdır. Temel tüketim maddelerine ödediğimiz dolaylı-dolaysız (KDV,ÖİV vs.) tüm vergiler kaldırılmalıdır.

-Doğalgaz, elektrik, su, iletişim herkese insani ihtiyaç oranında ücretsiz karşılanmalıdır.

-Sağlık, eğitim, ulaşım en temel insan hakkıdır, ticaretin konusu olamaz. Herkese sağlık, eğitim ve ulaşım ücretsiz olarak sağlanmalıdır.

-Herkese nitelikli ve sağlıklı koşullarda barınma hakkı sağlanmalıdır.

-Maaşlar alım gücü esas alınarak gerçek enflasyona göre her ay güncellenmelidir.

-Günden güne artan işten atmalar yasaklanmalıdır. Ücretlerde bir hak kaybı yaşanmadan iş saati 6 saate düşürülüp, herkese iş ve gelir güvencesi sağlanmalıdır.”

Açıklamada son olarak şu ifadelere yer verildi:

“Her işyerinde, her mahallede, her yurtta, her okulda, birlikler, komiteler, meclisler kuralım. Mahallede, işyerinde, okulda, sokakta, eylemleri büyütüp, örgütlenelim. Sömürü, rant, talan, savaş düzenine karşı örgütlenmeyi, mücadeleyi büyütelim!

Bizleri kurtaracak olan kendi kollarımızdır.”

Eylemin imzacı kurumları ise şu şekilde:

4. Vardiya İşçi Dayanışması, Bağımsız Devrimci Sınıf Platformu, Birleşik İşçi Kurultayı, Birleşik İşçi Zemini, Devrimci Tekstil İşçileri Sendikası, Dostluk ve Kültür Derneği, Emekçi Hareket Partisi, İstanbul KHK'lılar Platformu, İşçi Hareketi Koordinasyonu, İşçinin Kendi Partisi, Kaldıraç, Kırmızı Gazete, Proleter Devrimci Duruş, SODAP, Tüm Otomotiv Metal İşçileri Sendikası.”

Eylem boyunca gemi söküm, Migros, Farplas başta olmak üzere Türkiye’nin dört bir yanında direnenler selamlandı. “İşçilerin birliği sermayeyi yenecek!”, “Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz!”, “Direne direne kazanacağız!” sloganlarının atıldığı eylem basın açıklamasının okunmasının ardından sona erdi.

Kızıl Bayrak / İstanbul