Bir "çılgın proje" daha sallantıda

Çoğu zaman bu sahte vaatlerin güncel siyasal hedefleri oluyor. Bir süre gündemi meşgul ediyor; bazı naif, avanak ya da ahmakların hayallerini süslüyor. Tabii kısa süre sonra da unutuluyor. Ne de olsa yenileri için senaryo yazımı başlamış oluyor.

  • Haber
  • |
  • Güncel
  • |
  • 28 Ağustos 2022
  • 12:30

Sahtekarlık, kapitalist sınıfın siyasi alandaki temsilcilerinin olmazsa olmazlarından biridir. Yine de medyadan milyonlara seslenerek sahte olan “büyük projelerden” söz edip umut dağıtmak o kadar kolay sayılmaz. Zira umulmadık şekilde ve zamanda kişinin foyası ortaya çıkar, dünya-aleme rezil olur. Bundan dolayı büyük ama sahte vaatleri topluma sunmadan önce en azından bir ön hazırlık yapılır. Belki de provalar alınır.

Tayyip Erdoğan başta olmak üzere AKP şefleri gibi sermaye temsilcileri içinse durum farklıdır. Çünkü adamlar tam bir pervasızlıkla aynı yalanı tekrar eder, sahte oldukları saatler sonra ortaya çıkan büyük vaatlerde bulunur, ülkeyi kurtaracak keşifler yapar, sonu gelmez skandallara imza atar ancak yine de pişkinlikte sınır tanımazlar. Bunun nedenlerinden biri peşine taktıkları kitlelerin sahtekarlığı, yalanı, hırsızlığı, yolsuzluğu, ikiyüzlülüğü, U dönüşleri dert edinmemesidir. “Reis ne diyorsa odur” anlayışını benimsettikleri kitlelerden yana sorunları yok. Toplumun diğer kesimlerinin bunun farkında olması ise, adamları ilgilendirmiyor. Bu kaba pervasızlığın bir diğer nedeni ise, besleme medyanın her sahtekarlığı bir koro halinde borazanlık yapması ve bu suçlardan dolayı hesap vermek zorunda olmamalarıdır.

Ne zaman sıkışsalar, bir rezaletleri ya da kepazelikleri ortaya saçılsa, “büyük vaatler” vermeye ya da “büyük keşifler” yapmaya başlarlar. Adamlar arada bir zengin doğalgaz rezervleri bulur, yerli otomobil üretirler. Uzaya çıkar, aşı keşfeder, insanları sefalete mahkum etmişken zenginlik vaat eder, ekonomi çökerken bile şaha kalkıyoruz diye nara atarlar. Bu hikaye böyle uzar gider. Ne de olsa bu kokuşmuş düzende sahte vaatlerin sınırı olmadığı gibi, sahtekarlığın bir gideri ya da vergisi de yoktur.

Her alanda olduğu gibi “sahte büyük vaatler” pazarlama konusunda da başı AKP şefi çekiyor. Tek adam her alanda tek adamdır. Bu adamın sahte vaatlerinin en büyüyü en sık dile getirileni ise kuşkusuz ki, “çılgın proje” diye anılan Kanal İstanbul’dur. Bu proje üzerinden ne hikayeler anlatıldı ne pembe tablolar çizildi. Oradan gelecek rantın hayalleri ne çok yandaşın düşlerini süsledi. Tüm bunlara rağmen anlaşıldı ki, bu proje geçen temmuz ayında iptal edildiği haberi basına yansıdı. Üstelik bundan düne kadar kamuoyunun haberi olmamış. Cumhuriyet’ten Bora Erdin’in yaptığı haber, “çılgın proje” diye pazarlanan Kanal İstanbul’un 22 Temmuz 2022’de iptal edildiğini ortaya koydu. Kanal İstanbul projesinin 1, 2 ve 3. etaplarında bulunan arazilere el konulup yerine değersiz araziler verilmişti. Buna itiraz eden mülk sahiplerine mahkemenin verdiği yanıt, projenin iptal edildiğinin açığa çıkmasına vesile oldu. Yapılsaydı yaratacağı yıkımlar bir yana, sözü bu kadar edilen, üzerinden bu kadar hayaller pazarlanan, AKP şefinin “çılgın projesi” diye lanse edilen Kanal İstanbul projesi herhangi bir açıklama yapılmadan iptal edilmiş.

Çıkan haberlerin ardından Bakan Kurum açıklama yapmak durumunda kaldı. Kurum, Kanal İstanbul Projesi ile ilgili olarak; "Kanal İstanbul Projesi'ni tabi ki iptal etmedik. İmar planları yürürlükte. Gurur projemizi adım adım hayata geçiriyoruz" açıklamasında bulundu.

Çıkan haberleri yalanlayan bakanın açıklamalarına rağmen bir çılgın projenin daha sallantıda olduğu, AKP iktidarının sahte vaatlerinin güncel siyasal hedefleri doğrultusunda kullanıldığı bir gerçektir... Bir süre gündemi meşgul ediyor; bazı naif, avanak ya da ahmakların hayallerini süslüyor. Tabii kısa süre sonra da unutuluyor. Ne de olsa yenileri için senaryo yazımı başlamış oluyor. Bundan dolayı, kapitalizmin ve onu temsil eden AKP-MHP misali rejimlerin varlığını, insanlığa yapılmış en büyük hakaretlerden biri saymak gerek.