Ankara Emek ve Demokrasi güçleri faşist mafya şefi Sedat Peker’in ifşaatlarına ilişkin yaptığı basın toplantısında “Baskı, sömürü, mafya iktidarına son verelim” dedi. Yapılan basın açıklamasında ifşaatların işaret ettiği çürümüşlüğe vurgu yapılarak şu ifadeler yer aldı:
“Siyasi cinayetlerden dünyanın her tarafına uzanan uyuşturucu ve benzeri kirli ticaret ağlarına, telaffuzu güç rakamlara ulaşan yolsuzluk çarkına ilişkin ifşalar, bu ifşalar karşısında söylenen yalanlar, suskunlukla geçiştirme ve üzerini örtme çabaları devletin kurumlarıyla içinde, hatta merkezinde bulunduğu bir suç örgütlenmesiyle karşı karşıya olduğumuz tüm çıplaklığıyla ortada.”
Açıklamanın devamında AKP-MHP iktidarının artan baskı ve zorbalığa değinilerek şunlar vurgulandı:
“Türkiye’de demokrasinin ve özgürlüklerin tamamen tasfiye edilmesi, Kürtlere, Alevilere, emekçilere, yönelik saldırılar, çıkar çetelerinin halklara karşı işlediği suçlar, kamu kaynaklarının, yeraltı ve yerüstü varlıkların, doğanın talanı ve yerli, yabancı tekellerin yağmasına kalkan olma, erkek şiddeti, taciz, tecavüz ve kadın cinayetleri, LGBTİ+ yönelik ayrımcılık, yolsuzluk ve rüşvet bu ülkeyi yönetenler açısından istisna değil kural haline gelmiştir. Siyasi çıkarları için milliyetçiliği, dini, örtü olarak kullananlar, emekçilerin alın terine ve halkların geleceğine el koymayı meşrulaştırmaya çalışıyorlar”
Pandemi ile birlikte binlerce kişinin zor duruma düştüğünün belirtildiği açıklamada şunlar belirtildi:
“Memleket kan ağlıyor. İşçiler, esnaflar, kadınlar, gençler, çocuklar, yaşlılar, doğa, deniz topyekün acı çekiyor. Bizler yoksulluk içinde yaşam mücadelesi verirken; saraylarda, lüks villalarda, marinalarda şatafat içinde yaşayanlar, her şeyi “vatan sevdası” için yaptıklarını anlatıyorlar.”
Saray rejiminin talimat şeklinde işlettiği hukuksal süreçlerden Kobanê, Suruç ve 10 Ekim’den, failleri korunan kadın cinayetlerine, işçi cinayetlerine tanındığı belirtildiği açıklamada son olarak mücadele çağrısı şu şekilde yapıldı:
“Bizler bu ülkenin sosyalistleri, yurtseverleri, kadınları, gençleri, işçileri olarak bu halkın bu ülkenin bu suç örgütüne dönmüş bir yapılanmanın altında daha fazla acı çekmeye mecbur olmadığını söylüyor ve herkesi bu suç iktidarına son verip memleketi yeniden kurmaya, halkın iddianamesini hazırlayıp suçluların karşısına dikilmeye, bu işin peşini bırakmayıp seferber olmaya, sokaklarda mücadeleyi büyütmeye çağırıyoruz.”