1 Eylül vesilesiyle “Emek ve Demokrasi için Güç Birliği” tarafından düzenlenen “Barış Mitingi” Bakırköy Halk Pazarı’nda gerçekleştirildi.
Saat 16.00’da başlayan miting programı için çok önceden toplanmalar başlarken miting alanı da bayrak ve pankartlarla düzenlendi. Ankara ve Suruç şehitlerinin fotoğraflarının yer aldığı pankartlar da alanda yer aldı.
Sahnede “Faşizme darbelere ve savaşa karşı demokrasi ve barış istiyoruz!” şiarı yer alırken miting alanına çok sayıda “Barış” ve “Aşiti” yazılı bayraklar asıldı.
Mitinge katılan kitle ise genel olarak taşıdıkları dövizlerle OHAL, savaş, taşeron sistemi ve kadın cinayetlerini teşhir ederken özgürlük, barış, anadilde eğitim vb. taleplerini dile getirdiler.
Miting için gelen kitlenin çoğu tekil olarak alana girerken çeşitli devrimci ve ilerici güçler ise ilk arama noktasının ardından kortejler halinde miting alanına girdi.
Dev-Lis, TBMM Başkanı İsmail Kahraman'ın Che'ye yönelik söylemlerine yanıt olarak Che döviz ve tişörtleriyle mitinge katıldı.
“Kurtuluş devrimde barış sosyalizmde!”
Bağımsız Devrimci Sınıf Platformu (BDSP) da “Kapitalizm savaş demektir! Kurtuluş devrimde barış sosyalizmde!” pankartıyla miting alanına yürüdü. Yürüyüş boyunca kapitalist-emperyalist düzeni, yarattığı savaş ve yıkımları ajitasyonlarla teşhir eden sınıf devrimcileri “Gerçek barış sosyalizmde!”, “Emperyalizm yenilecek direnen halklar kazanacak!”, “Yaşasın devrim ve sosyalizm!” sloganlarını haykırdı.
Miting programı Kürtçe ve Türkçe olarak kitlenin selamlanmasıyla başladı.
Selamlama konuşmasında Ankara'da katledilenler anılırken "barış" talebi dile getirildi. OHAL ile birlikte artan baskı ve tutuklamalar teşhir edildi.
“Mücadelemiz sürecek”
Ardından Barış İçin Akademisyenler adına Hakan Koçak konuştu. Koçak, Kocaeli Üniversitesi’nde görevden alınmasını teşhir etti. “FETÖ’cülerle aynı çuvala sokulduklarını” söyleyerek “Biz o çuvala sığmayız. O kararnameleri tanımayacağız. Barış talebimiz savunmaya devam edeceğiz” dedi. 672 No’lu kararnamenin çok ağır olduğunu, istedikleri herkesi bu kararnameyle kamu görevinden alabileceklerini ifade etti. Sadece barış için değil, üniversitede laik ve bilimsel eğitim için de mücadele ettiklerini ve etmeye devam edeceklerini söyledi.
Ardından 10 Ekim Derneği adına yapılan konuşmayla program devam etti. Dernek adına kürsüye çıkanlar savaşın ve ölümlerin son bulmasını "barışın kalıcılaşmasını" istedi.
“Savaş ve krizlerin bedelini halklar-emekçiler ödüyor”
DİSK, KESK, ABF ve PSAKD'nin de aralarında yer aldığı Emek ve Demokrasi için Güç Birliği'ni oluşturan parti ve kurumların yöneticileri hep birlikte sahneye çıkarak kitleyi selamladı. Selahattin Demirtaş da sahneye çıkarak kitleyi selamladı.
Ardından ortak açıklama Kürtçe ve Türkçe okundu.
Ortak açıklamada 1 Eylül'ün ortaya çıkışına değinilirken emperyalistlerin başlattığı savaş ve yıkımlar teşhir edildi. Bugün de Ortadoğu'da emperyalistlerin cihatçı çeteler eliyle yürüttüğü yıkım ve savaşlar teşhir edildi. Mültecilerin yine bu savaşın sorumluları tarafından pazarlık malzemesi yapıldığı söylendi.
15 Temmuz ardından OHAL ile birlikte AKP gericiliğinin baskı ve yasak uygulamalarının bütün muhalifleri hedef aldığı vurgulandı.
Kürdistan'da sürdürülen kirli savaş ve katliamlar teşhir edilirken “Bu savaş halkların değil AKP'nin savaşıdır” denildi.
Savaşların ve yarattığı krizlerin bedelini halkların ve emekçilerin ödediği ise şu sözlerle dile getirildi: “Ülkemizde darbelerin, savaşların ve ekonomik krizlerin bedelini halkımız ve emekçiler ödemektedir. Savaş naraları atanların değil, yoksul halkımızın çocuklarının kanı akıtılmaktadır.”
Açıklama faşizme darbelere ve savaşa karşı “demokrasi ve barış” talebi için mücadele edileceği ifade edilerek sonlandırıldı.
Mitingde son olarak Bajar sahneye çıktı. Bajar'ın seslendirdiği ezgilerle miting sona erdi.
Mitingin sonlanmasının ardından “Biji serok Apo!” sloganıyla dağılanlara saldıran polis çok sayıda kişiyi darp ederek gözaltı yaptı.
Kızıl Bayrak / İstanbul