Sağlık Bakanlığı aynı hastayla ilgilenen hekimle hemşirenin aynı risk altında olmadıklarını söyleyerek ek ödemelerdeki adaletsizliği gerekçelendirdi. Konuyla ilgili yazılı açıklama yayımlayan Ankara Tabip Odası (ATO) Yönetim Kurulu, ek ödemelerin iş barışını bozduğunu, çalışanlar arasında yapılan performansa dayalı ücretlendirmeden vazgeçilmesi gerektiğini açıkladı.
ATO açıklamasında “Sağlık hizmetini sadece devasa kapalı alanlardan ibaret sayan popülist uygulamaların pandemi karşısında yetersiz kaldığı, sağlık hizmeti sunumu bileşenlerinin yani her basamaktaki sağlık çalışanlarının koşullarıyla orantılı bir şekilde başarılı mücadele verilebildiği herkes tarafından görüldü” ifadelerini kullanarak, bütün sağlık emekçilerinin aynı risk altında olup, salgına karşı aynı çabayı gösterdiğini ifade etti. Ayrıca açıklamada sağlık hizmetinin bir ekip işi olduğunu vurgulandı.
Sağlık emekçilerinin talepleri
ATO yaptığı açıklamada sağlık emekçilerinin taleplerini şöyle sıraladı:
“*Performansa dayalı ücretlendirmeden vazgeçilmeli,
*Salgınla mücadele enfeksiyon tehlikesi en fazla olan hastanelerin tüm bölümleri yüksek riskli kabul edilmelidir,
*Uzman ve asistan hekim, hemşire, paramedik, hasta bakıcı, temizlik işçisi, teknisyen, tekniker, idari personel, ebe,… kısaca tüm sağlık emekçilerine kadro ve istihdam biçimi ayrımına bakılmaksızın emekliliğe yansıyacak temel ücret verilmelidir,
*Yoksulluk sınırının 7 bin TL’yi geçtiği ülkemizde sağlık çalışanlarının ve ailelerinin insanca yaşamasına yetecek temel ücretlerinin en düşük 7 bin 300 TL olarak belirlenmesi ivedilikle gereklidir,
*Salgın süresince tüm sağlık çalışanlarına çift maaş ödemesine ilaveten bir yıllık yıpranma payı ve bir derece ilerleme gerçekleştirilmelidir.”