Potsdam İklim Etkisi Araştırma Enstitüsü (PIK) tarafından yapılan yeni bir araştırmaya göre, seller, sıcak hava dalgaları ve orman yangınları günümüz çocuklarının yaşamlarında büyükanne ve büyükbabalarının yaşamlarındakinden çok daha yaygın olacak.
İklim değişikliği nedeniyle bugün doğan bir çocuk, 1960 yılında doğan bir çocuğa göre çok daha fazla orman yangınları, sel ve sıcak hava dalgaları gibi aşırı hava olaylarıyla karşılaşacaklar. Tahmine göre, iki kat daha fazla orman yangını, üç kat daha fazla sel ve mahsul kıtlığı yaşanacak.
Brüksel Özgür Üniversitesi’nden baş yazar Wim Thiery, kuraklık, sıcak hava dalgaları, seller ve mahsul kıtlığı söz konusu olduğunda bugün 40 yaşın altındaki insanların “benzeri görülmemiş bir yaşam” süreceğini söyledi. Sonuçlar, gelecek nesillerin güvenliği için ciddi bir tehdit olduğunu gösterdi ve ciddi emisyon düşüşleri önerdi.
Aşırı hava olaylarındaki artışın özellikle Orta Doğu ve Kuzey Afrika’daki genç nüfus için daha güçlü sonuçları olacaktır. Tahmine göre, düşük ortalama gelire sahip olan ülkelerdeki genç nesiller, daha zengin ülkelere göre daha ciddi şekilde etkilenecek. 2016 ve 2020 yılları arasında Sahraaltı Afrika’da doğan çocuklar, beş buçuk ila altı kat daha aşırı hava koşullarına maruz kalacak. Ama aşırı hava olayları aynı zamanda Avrupa’yı da vuracak. Avrupa’da da bugün küçük çocuklar için yaklaşık dört kat daha fazla aşırı hava olayı tahmin ediliyor.
Araştırmaya göre, bugün bile kasırgalar dünyanın en kötü doğal afetleri arasında yer alıyor ve potansiyel olarak her yıl yaklaşık 150 milyon insanı tehdit ediyor. İlgili araştırmacılara göre, sıcaklığın iki derece artması durumunda iklim değişikliği nedeniyle bu sayının artması kaçınılmaz.
“Özünde iklim krizi bir çocuk hakları krizidir” diyen Save the Children adlı yardım kuruluşunun genel müdürü Inger Ashing, “İşleri tersine çevirebiliriz, ama çocukları dinlemeli ve hemen harekete geçmeliyiz. Isınma 1,5 derece ile sınırlandırılırsa daha doğmamış çocuklar için parlak bir gelecek umudu çok daha fazla olur” iddiasında bulundu.
Bu nedenle uzmanlar, Paris Anlaşması kapsamındaki ulusal iklim hedeflerinin Kasım ayında Glasgow’daki BM konferansında revize edilmesi çağrısında bulunuyorlar. Daha fazla iklim koruması talep ediyorlar. Fosil yakıtların ortadan kaldırılması küresel ısınmayı 5 santigrat derece azaltacaktır. Eğer devletler mevcut emisyon azaltma taahhütlerini yerine getirirlerse bu, dünya çapında genç nesil için %24 daha az aşırı hava olayı anlamına gelebilir. Avrupa’da ise bu oran %28’den az olacaktır.