Asgari Ücret Tespit Komisyonu ikinci toplantısını gerçekleştirdi. Seremoni sonrasında Türk-İş Genel Başkan Yardımcısı Ramazan Ağar açıklama yaptı ve henüz rakamın konuşulmadığını açıkladı.
Yaklaşık 1.5 saat süren toplantı Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nda yapıldı. Seremoninin figüranları bir araya geldi. Ancak rakam konuşmadılar. “Asgari ücret tespit komisyonu” adlı bu oluşumda yer alanlar hiç utanmadan “toplandık ama rakam konuşmadık” diye açıklama yapıyorlar. Doğal olarak “rakam konuşmadınız da ne halt ettiniz?” sorusu akla geliyor.
Komisyonun ilk toplantısının açılışında konuşan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan “çalışanlarımızı enflasyona ezdirmeyeceğiz” laflarını gevelemişti.
Dört işçiyi toplantıya katarak şov yapan Türk-İş şefleri, konu belirlenecek zamma geldiğinde ise kapitalistleri işaret ediyor. Güya işçileri temsilen o masada oturan sarayın dalkavuğu bu sendika şefleri, utanmadan “rakam konuşmadık” diye açıklama yapıyorlar. Bu açıklamalar, o seremonide düşkün figüranlardan öte bir rollerinin olmadığının kendileri tarafından da teyit edilmesidir aynı zamanda.
Halen net 11 bin 402 lira 32 kuruş olan asgari ücret açlık sınırının altında sabitlenmişken, “Ramazan Ağar tipi sendikacı” müsveddeleri, hiçbir talepte bulunmadan “pazarlık masasına” oturuyor. Herhalde Baransel Koç başkanlığındaki kapitalistler heyeti ile sermayenin “demir yumruğu” olan AKP-MHP rejiminin temsilcileriyle “yarenlik” etmek için o toplantıya katılıyor bu ağa takımı.
Asgari ücret seremonisinde ikinci perde yine bir oyalama taktiği olarak sahnelendi. Zira bu toplantıya katılanların ücreti belirlemek gibi bir dertleri yok. Sarayda oturan “sermayenin demir yumruğu” yeni ücreti belirleyecek. “Asgari ücret tespit komisyonu” denen bu oluşumun yapacağı şey ise, saraydan kendilerine dikte edilecek yeni ücreti ilan etmek olacak. Bu gerçek herkes tarafından bilinmesine rağmen adı geçen komisyonun seremoniler düzenlemesi kepazeliğin dik alasıdır.
1100 odalı sarayında oturan sermayenin “demir yumruğu” keyfine göre ücrete zam yapacaktır. İşçi sınıfı o lüks/şatafat abidesi sarayın kapılarına dayanmadığı için, yazık ki sefalet ücretine talim etmeye devam edecektir.